Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2022/1365 E. 2023/153 K. 06.02.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1365 E.  ,  2023/153 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1365
Karar No : 2023/153

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 17/06/2021 tarih ve E:2019/492, K:2021/2069 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararına karşı aynı Daireye yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve K:… sayılı karara karşı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kuruluna yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/06/2021 tarih ve E:2019/492, K:2021/2069 sayılı kararıyla;
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanun’un 68. ve 69. maddesinin 1. ile 4. fıkraları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 27/06/2006 tarih ve 315 sayılı kararıyla kabul edilip benimsenen ve tüm hakim ve savcılara duyurulan Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’nin 2.1., 2.2. ,3.2. ve 4.2. maddeleri aktarılarak,
2802 sayılı Kanun’un meslekten çıkarma cezası yaptırımını düzenleyen 69. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Hükümlülüğü gerektiren suç, mesleğin şeref ve onurunu bozan veya mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte görülürse” ibaresi ile kastedilen eylem ve davranışların ne olduğu hususunun, yoruma açık ve soyut olarak düzenlendiği,
Yasa’nın 68. ve 69. maddelerinde düzenlenen fiiller arasında önemli ölçüde benzerlikler, öngörülen cezalar arasında hukuki etki ve sonuçları bakımından önemli farkların bulunduğu; her iki madde birlikte değerlendirildiğinde; 68. maddenin, yargı mensubunun kendi kişisel saygınlığını yitirmesi sonucunu doğuracak eylemleri cezalandırmayı, 69. maddenin ise, yargı mensubunun kendi kişisel-özel mesleki saygınlığını yitirmesi durumundan daha ağır bir şekilde kamuoyu nezdinde hakimlik-savcılık mesleğinin saygınlığını bozacak nitelikte eylem ve davranışları cezalandırmayı amaçladığı sonucuna varıldığı,
Hâkimlik ve savcılık mesleğinin, kariyer bir meslek olup, bu görevi ifa eden yargı mensuplarının, toplum nezdinde güvenilir ve saygın kişiler olması gerektiği; toplumun yargı kurumlarına, yargı kararlarına ve yargı mensuplarına saygı duymalarının sebebinin, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı yanında yargı mensuplarının kişiliklerine olan güvenden de kaynaklandığı; yargı kurumlarının itibarı ve güvenilirliğinin, hâkimlik ve savcılık mesleğini icra eden yargı mensuplarının kamuoyu nezdindeki itibarı ve saygınlığı ile eş orantılı olduğu; hakimlik ve savcılık mesleğinin şeref ve onurunu, nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte fiilleri işleyen hâkim ve savcıların meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmaları ile korunan hukuki değerin, yargı kurumlarının ve yargı mensuplarının toplum nazarındaki saygınlıkları ve itibarları olduğu; bu mesleğin onur ve şerefinin; hem yargı mensuplarının öncelikle kendi kişiliklerine yönelik saygınlığı ve hem de toplumun yargı kurumlarına ve yargı mensuplarına duyduğu genel güven ve saygınlığı ifade ettiği,
Hukuk Devletinin, yargı kurumlarının ve yargı mensuplarının kamuoyundaki güven ve itibarını (saygınlığını) korumak ve buna aykırı her türlü tutum ve davranışları suç sayarak cezalandırmakla görevli ve sorumlu olduğu; bu nedenle, kanun koyucunun, yargı mesleğinin onur ve şerefini bozucu eylem ve davranışlarda bulunan yargı mensuplarını disiplin hukuku açısından meslekten çıkarma cezası yaptırımına bağladığı,
Olayda, davacı hakkında; Erzurum-Pasinlerde Korucuk Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin, bir ödeme emri fotokopisini kullanarak usulsüz şekilde Pasinler Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından 35.000,-TL ödeme aldığı konusunda Pasinler Kaymakamlığının banka görevlileri ve kooperatif yetkilileri hakkında bildirdiği suç duyurusuna ilişkin olarak üstlendiği … sayılı soruşturma dosyasında delillerin tamamını toplamayarak hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek şekilde ve hatalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği ve bu suretle görevini kötüye kullandığı iddiasıyla cezai takibat başlatıldığı; müsnet eylemi nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada ilgilinin görevi kötüye kullandığının sübuta erdiği ve Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, “Görevi İhmal Suretiyle Kötüye Kullanmak” suçundan 5237 sayılı TCK’nın 257/2. 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ancak CMK’nın 231/5 maddesi uygulanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara vaki itirazın da yetkili merci tarafından reddedilerek, anılan kararın 28/03/2018 tarihinde kesinleştiği,
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile davacı hakkında yürütülmüş olan soruşturma kapsamında ortaya konulan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının görevini kötüye kullandığının hükmen sabit olduğu, usulsüz ödeme olayına konu Pasinler İlçesi Korucuk Köyünün FETÖ/PDY Terör Örgütü elebaşısı F.G.’nin doğduğu köy olduğu, kooperatifin kullandığı faturadaki şirketin unvanının da “Gülen” olduğu, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığının “Korucuk” ve “Gülen” isimlerinin geçtiği suç duyurusuna yeterli araştırma yapılmadan örgütsel dayanışma içerisinde peşinen takipsizlik kararının verildiğinin anlaşıldığı,
Bu durumda; davacının ceza mahkemesi kararıyla sabit olan fiili, içerik olarak “mesleğin şeref ve onurunu bozan veya mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren” nitelikte olduğundan, 2802 sayılı Kanun’un 69. maddesinin 4. fıkrası hükmü uyarınca verilen meslekten çıkarma kararının kaldırılması istemiyle yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin dava konusu Hakimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu olaylar silsilesi incelendiğinde soruşturma boyunca etkin ve hızlı bir şekilde işlemleri gerçekleştirdiğinin görüleceği, dosyanın ivedi bir şekilde tekemmül etmesinin sağlandığı; konunun iddia edilen örgütle bir ilgisi bulunmadığı; Danıştayın yerleşik içtihatlarına göre HAGB’nin başlı başına bir ihraç sebebi olmadığı; disiplin soruşturması sonrası dosyaya koyulan evrakların, itirazın ve açılan davanın konusu olamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/06/2021 tarih ve E:2019/492, K:2021/2069 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 06/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.