Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/324 E. 2022/419 K. 10.02.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/324 E.  ,  2022/419 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/324
Karar No : 2022/419

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 17/09/2020 tarih ve E:2016/58011, K:2020/3716 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük ve mali haklarının 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini ile aynı tarihten itibaren sosyal sigorta primlerinin ödenmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/09/2020 tarih ve E:2016/58011, K:2020/3716 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddialarının yerinde, görülmediği,

“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği ancak istinaf aşamasında bu kararın kaldırıldığı ve yeniden yapılan yargılama sonucunda, … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üyelik suçundan etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan kararın 18/07/2019 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, örgüte parasal yardım yaptığına, kendisine örgüt lideri Fetullah Gülen’den geldiği söylenen 1 dolar hediye edildiğine ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanları ile davacının etkin pişmanlık kapsamındaki beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının Fetullah Gülen’den geldiği söylenen 1 doları almasının ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçu kapsamında işlem yapılan çok sayıda kişi ile yaptığı görüşmeleri içerir HTS kayıtlarının davacı hakkında kararda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm özlük ve mali haklarının 24/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve aynı tarihten itibaren sosyal sigorta primlerinin ödenmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında açılan ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu karar henüz kesinleşmediği için bakılan davada hükme esas alınamayacağı, aksi bir kabulün masumiyet karinesine aykırılık teşkil edeceği, örgütsel amaçlı toplantılara katılma gibi bir düşünce ve eyleminin asla söz konusu olmadığı, bu nedenle kendisine isnat edilen terör örgütü üyeliği suçunun maddi ve manevi unsurlarının bulunmadığı, örgüte müzahir dersaneye lise döneminde ve henüz hiçbir örgütsel tavrının ortaya çıkmadığı bir dönemde salt eğitim hakkı kapsamında 1 yıl süre ile gittiği, kendisine verilen ve mahiyetini 15 Temmuz sürecindeki soruşturmada anladığı 1 doları üzerinde hiç bulundurmadığı ve en kısa sürede elden çıkardığı, FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçu kapsamında işlem yapılan çok sayıda kişi ile yaptığı görüşmeleri içerir HTS kayıtlarının örgütsel amaçlı görüşmeler yapıldığına delil olamayacağı, söz konusu görüşmelerin hayatın olağan içinde gerçekleşen görüşmeler olduğu, tüm bu hususların aleyhinde delil olarak kabul edilemeyeceği, kararda yer verilen tanık beyanlarının somut bilgi ve belge içermeyen, duyum ya da varsayım üzerine verilmiş beyanlar olduğu ve hükme esas alınamayacağı, özel hayata saygı hakkının, adil yargılanma hakkının, mülkiyet hakkının, çalışma hakkının, etkili başvuru hakkının, olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma ilkesinin ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/09/2020 tarih ve E:2016/58011, K:2020/3716 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.