Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/3147 E. 2022/253 K. 31.01.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3147 E.  ,  2022/253 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3147
Karar No : 2022/253

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : Müflis …Boya Ve Kimya San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/05/2021 tarih ve E:2016/11958, K:2021/2274 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün “Belediye Mallarının Haczi” konulu …tarih ve …sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 17/05/2021 tarih ve E:2016/11958, K:2021/2274 sayılı kararıyla;
Dava konusu işlem incelendiğinde, belediyeler hakkında yapılan icra takiplerinde haciz kararından önce ilgili belediyeye yazılacak müzekkere ile borca yeter miktarda haczi kabil mal gösterilmesinin istenileceği, bildirilen malların alacağı karşılaması halinde bu malların haczi ile yetinileceği, yeterli mal bildirilmediğinin anlaşılması üzerine icra müdürlüklerince talep halinde borç ve fer’ilerini karşılayacak miktarda ilave haciz yapılması, haciz işlemlerinde haczedilmezlik hususunun resen gözetilmesi, belediyelerin üçüncü şahıslarda olan hak, alacak ve banka hesaplarının haczine ilişkin yazılacak yazı ve ihbarnamelerde Belediye Kanunu’na ve İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’a göre haczi caiz olmayan hak, alacak ve hesaplar üzerinde haciz işleminin uygulanması yönünde düzenlemelere yer verildiğinin görüldüğü,
Davacı tarafından her ne kadar söz konusu işlemin, Anayasa Mahkemesinin 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesine (Dairece sehven 19. madde yazıldığı anlaşılmıştır.) eklenen fıkranın kısmen iptaline ilişkin 17/06/2015 ve E:2014/194, K:2015/55 sayılı kararına aykırı olduğu, dava konusu işlemin belediyelerin ancak mal beyanında yer verilen malları üzerine haciz uygulanabileceğine yönelik düzenleme içermesi nedeniyle borçluların alacaklarına kavuşmasını engellediği iddia edilmişse de, dava konusu işlemde haciz uygulanacak malların yalnızca borçlu belediye tarafından beyan edilen mallarla sınırlı olmadığının aksine bu malların alacağı karşılamaması halinde ilave haciz yapılacağına ilişkin kuralı içerdiği, dolayısıyla dava konusu işlemin belediyelerden alacaklı olanların alacaklarına kavuşmasını engellemeye yönelik bir yönünün bulunmadığı, dava konusu işlemin Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararı neticesinde yürürlükteki haliyle 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesine aykırılık içermediğinin anlaşıldığı,
Bu nedenle, belediyeler aleyhine yapılacak icra takiplerinde icra dairelerinde yaşanılan tereddütlerin giderilmesi ve haciz işlemlerinin kanunlara uygun olarak yürütülmesini teminen tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararına, üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, belediyelerin yalnızca mal beyanında gösterdiği mallara haciz konulabilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, Anayasa Mahkemesince hukuka aykırı bulunarak iptal edilen bir hükmün genelge ile yürürlüğe konulmasının normlar hiyerarşisine, hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 17/05/2021 tarih ve E:2016/11958, K:2021/2274 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.