Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/2014 E. 2022/254 K. 31.01.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2014 E.  ,  2022/254 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2014
Karar No : 2022/254

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-…
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …

2-…Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2016/11676, K:2020/3998 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa İli, Yıldırım İlçesi, …Mahallesi, …Sokak, No:…adresinde bulunan iş yerinde ekmek fırını işletilmesi amacıyla yapılan iş yeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusunun reddine ilişkin Yıldırım Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı işleminin ve bu işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen 10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (m) bendi ile Geçici 3. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2016/11676, K:2020/3998 sayılı kararıyla;
Dava konusu İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin incelenmesi:
İmar mevzuatı gereğince yapım aşaması tamamlandıktan sonra, yapının tamamının ya da tamamlanan kısımlarının kullanılabilmesi için yapı kullanma izin belgesi alınması gerektiği, bu yasal zorunluluğun tüm yapılar için genel bir koşul olduğu, dava konusu Yönetmelik hükmü uyarınca ise sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını, akaryakıt ve gaz istasyonu gibi iş yerlerinin faaliyet göstereceği yapıların, özel yapı şeklini gerektirmesinden dolayı yapı kullanma izin belgelerinin bu faaliyete uygun bir şekilde düzenlenmesi gerektiğinin kurala bağlandığı, yani bu düzenleme gereğince, anılan faaliyetlere yönelik bir iş yerinin yapı kullanma izin belgesinin “dükkan, iş yeri” vb. şekilde düzenlenmesi yeterli olmayıp söz konusu faaliyete özgü bir yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesinin gerektiği,
İmar mevzuatı uyarınca yapının kullanım amacına yönelik yapı kullanma izin belgesine sahip olması, 3572 sayılı Kanun uyarınca da iş yerlerinin imar düzenlemelerine uygun olarak ruhsatlandırılması gerektiği göz önüne alındığında; sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını, akaryakıt ve gaz istasyonu gibi iş yerlerinin faaliyet göstereceği yapıların bu faaliyete uygun şekilde yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması gerektiğine yönelik genel şart içeren Yönetmelik hükmünde hukuka ve üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 5. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin (Daire kararında sehven (c) yazılmıştır.) ve geçici 3. maddesinin incelenmesi:
Kamu yararını gözetmek ve kamu düzenini korumakla görevli idarenin, ekmek ve ekmek çeşitlerinin üretiminden tüketicilere ulaşıncaya kadar, halk sağlığı ve güvenliğinin korunması amacıyla, sağlık ve çevre koşullarına göre bir standart oluşturulmasına yönelik olarak yaptığı düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmelik’in geçici 3. maddesinde ise; “Bu maddenin yayımı tarihinden önce yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi özel yapı şekline uygun olarak düzenlenen ve bu haliyle tapu kütüğüne tescil edilen yapılarda açılacak fırınlarda ayrık nizamda müstakil bina şartı aranmaz.” hükmü ile kazanılmış hakların gözetildiği, “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunan ancak ayrık nizamda müstakil binada bulunmayan ekmek fırınları devredilemez.” hükmünün de bundan sonraki aşamalarda verilecek ruhsatlar açısından kamu düzeninin ve eşitlik ilkesinin sağlanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, anılan madde hükmünde de hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yıldırım Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün …tarih ve …sayılı işleminin incelenmesi:
Ekmek fırını olarak işletilmek istenilen iş yerinin, yapı kullanma izin belgesinde “dükkan” olarak gösterildiği, iş yerinin bulunduğu yapıya ait “ekmek fırını”na özgü yapı kullanma izin belgesi bulunmadığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in yukarıda anılan hükümleri uyarınca ruhsat başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı,
Davacı tarafından, Yönetmelik’in 5. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin ve geçici 3. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce yapıya ilişkin olarak düzenlenmiş yapı kullanma izin belgesi bulunduğu ve buna istinaden 1997 yılından beri söz konusu iş yerinin ekmek fırını olarak işletildiği, kazanılmış hakkın korunması gerektiği ileri sürülmüşse de, 1997 yılından 2009 yılına kadar farklı kişilere devredilmek suretiyle işletilen ekmek fırınının 2009 yılından sonra geçerliliğini koruyan bir iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı, sonrasında da yetkili idareden alınan bir ruhsat olmadığı, bu nedenle de dava konusu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması bakımından davacı lehine kazanılmış bir haktan söz edilemeyeceğinin kuşkusuz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1997 yılında yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca “dükkan” olarak alınmış yapı kullanma izin belgesi bulunan iş yerinin, 2005 yılında çıkan bir Yönetmelik gereğince ruhsatlandırılmamasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu düzenleyici işlemlerin, yasal dayanağının bulunmadığı, objektif kriterlerin belirlenmediği, aynı hukuki durumda olanlara ilişkin farklı kriterlerin getirildiği ve mülkiyet hakkının kullanımının engellendiği, kazanılmış hakların ihlal edildiği, Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, diğer davalı idare Yıldırım Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 20/10/2020 tarih ve E:2016/11676, K:2020/3998 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.