Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/1964 E. 2022/3880 K. 21.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1964 E.  ,  2022/3880 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1964
Karar No : 2022/3880

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/03/2021 tarih ve E:2019/37, K:2021/953 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/11/2018 tarih ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile anılan kararın ekinde yer alan Perakende Satış Sözleşmesi’nin 9. maddesinin dördüncü, altıncı, yedinci, sekizinci fıkralarının ve 23. maddesinin üçüncü fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/03/2021 tarih ve E:2019/37, K:2021/953 sayılı kararıyla;
30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 23. maddesinin 1. fıkrasına dayalı olarak … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile Perakende Satış Sözleşmesi (PSS)nin hazırlandığı ve 30/11/2018 tarih ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı;
Davalı idarenin usûle ilişkin itirazının geçerli görülmediği;
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi, 5. maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi, 7. fıkrasının (a) bendi, 9. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinin birinci fıkrasının (u) bendi, 23. maddesi ve 35. maddesine yer verilerek;
Düzenleyici kurumların, ilgili bulundukları piyasada düzenleme ve denetleme görevi üstlenmekte olup, bu kuruluşların temel işlevinin, toplumsal ve ekonomik hayatın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlarındaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini birtakım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemek olduğu; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, malî açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulmasında düzenleme ve denetleme yapmakla görevli Kurumun, piyasa aktörlerinin eylemlerini gözetleme ve bundan hareketle tedbir alma konusunda görevli olduğu, bu kapsamda davalı idarenin, bağlantı anlaşması mevcut olan kullanım yerleri için, görevli tedarik şirketi ile tüketiciler arasında ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, perakende satış tarifesi veya son kaynak tedarik tarifesinden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ile hizmet alımına yönelik olarak yapılan faaliyetlere ilişkin koşul ve hükümleri kapsayan perakende satış sözleşmesi hazırlama yetkisinin bulunduğunun açık olduğu;
Elektrik piyasasında serbest olmayan tüketicilerin, elektrik enerjisi ve/veya kapasite alımlarını davalı idare tarafından belirlenen tarifeler üzerinden sadece bölgesinde bulunduğu görevli tedarik şirketinden yapabileceği, görevli tedarik şirketlerinin de, serbest olmayan tüketicilere elektrik tedarik etmek zorunda olduğu, söz konusu tüketicilerin elektrik alabilmek için, bölgelerindeki görevli tedarik şirketi ile Kurul onayına tabi perakende satış sözleşmesi imzalamak zorunda olduğu;
Dava konusu PSS’nin 9. maddesinde “…(4) Tüketicinin, fatura bedelini son ödeme tarihine kadar ödememesi hâlinde Şirket tarafından tüketiciye hem yazılı olarak hem de kalıcı veri saklayıcılarından en az biri ile ikinci bildirimde bulunulur. İkinci bildirimde tüketiciye bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en az 5 iş günü ödeme süresi tanınır. Söz konusu bildirimde tüketicinin ödeme yükümlülüğünü belirtilen sürede yerine getirmemesi hâlinde elektrik enerjisinin kesileceği de bildirilir. Geçmiş dönem borçları için en az 5 iş günü ödeme süresine uymak ve elektriğin kesileceğine ilişkin bilgilendirmeyi sağlamak şartıyla ikinci bildirim fatura ile de yapılabilir. Kalıcı veri saklayıcılarından en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerinin elektriği kesilemez. Tüketici ikinci bildirimde belirlenen süre içerisinde de ödeme yapmazsa, Şirket tüketicinin elektriğinin kesilmesi amacıyla TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketine bildirimde bulunur. Şirket’in bildirimde bulunabilmesi için bildirim anında, tüketicinin ödemeleri yapmamış olması gerekir. Şirket’in TEİAŞ veya ilgili dağıtım şirketine elektriğin kesilmesi bildiriminde bulunmasından sonra, tüketicinin yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde bu durum Şirket tarafından TEİAŞ veya ilgili dağıtım şirketine aynı gün içinde bildirilir.”…”(6) Borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle elektrik enerjisi kesilmiş olan tüketicinin, kesme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde, birikmiş borçlarını gecikme zamlarıyla birlikte peşin ödeyerek veya Şirket tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt ederek Şirkete başvurması hâlinde, yeni bir perakende satış sözleşmesi yapılmaksızın, tüketicinin elektrik enerjisi, Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yeniden bağlanır.”…”(7) Tüketicinin birikmiş borçlarını gecikme zamlarıyla birlikte 30 gün içinde ödememesi veya Şirket tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt etmemesi hâlinde Şirket borcun güvence bedelinden mahsup edileceğini tüketiciye yazılı ya da kalıcı veri saklayıcılarından en az birini kullanarak bildirir. Mahsup tarihine kadar işlemiş olan gecikme zammı ile birlikte toplam fatura bedeli güncellenmiş güvence bedelinden mahsup edilir. (a) Güncellenmiş güvence bedeli, son ödeme tarihinden itibaren uygulanan gecikme zammını içeren toplam fatura bedeline eşit veya yüksek ise güncellenmiş güvence bedelinden fatura bedeli mahsup edilir. Şirket mahsup edilen güvence bedeli ile bu bedelin tüketici tarafından ödendiği tarihten itibaren kullanım yerinin elektriğinin bağlanacağını kalıcı veri saklayıcılarından en az biri ile ya da yazılı olarak tüketiciye aynı gün içerisinde bildirir. (b) Güncellenmiş güvence bedeli, son ödeme tarihinden itibaren uygulanan gecikme zammını içeren toplam fatura bedelinden düşük ise güncellenmiş güvence bedelinden toplam fatura bedeli mahsup edilir. Şirket tüketiciye aynı gün içerisinde yazılı olarak ve kalıcı veri saklayıcılarından en az biri ile güncellenmiş güvence bedelinin toplam fatura bedelini karşılamadığını, fark bedelin bildirim tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, borcun ödenmemesi durumunda sözleşmenin feshedilebileceğini ve muaccel hâle gelmiş borcun yasal yollarla tahsiline gidilebileceğini bildirir. Aynı bildirimde mahsup edilen güvence bedeli ile bu bedelin tüketici tarafından ödendiği tarihten itibaren kullanım yerinin elektriğinin bağlanacağı belirtilir.”….”(8) Tüketicinin işbu sözleşmeden kaynaklanan borcu nedeniyle, başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerindeki elektriği kesilemez.” kuralına yer verildiği; “Mahkemelere Başvuru” başlıklı 23. maddesinin 3. fıkrasında, “Tüketicilerin zamanında ödenmeyen borçlarına ilişkin olarak yasal yollara başvurabilmek için elektriğin fiilen kesilmesi ve güvence bedelinin muaccel borçlara mahsup edilmiş olması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yasal yollara başvurulması hâlinde, yapılan işlemler sonlandırılır. Oluşan masraf ve giderler tüketiciden talep ve tahsil edilemez.” kuralının yer aldığı;
PSS’nin 9. maddesinin 4, 6, 7 ve 8. fıkralarında zamanında ödenmeyen borçlarla ilgili düzenlemelere yer verildiği; buna göre, tüketici elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemeleri faturada belirtilen son ödeme tarihine kadar yapmazsa görevli tedarik şirketinin tüketiciye ikinci bildirimde bulunacağı, bu bildirimde hem tüketiciye borcunu ödemesi için en az 5 iş günü ödeme süresi tanınacağı, hem de bu süre içinde borcunu ödemezse elektriğin kesileceğinin bildirileceği; tüketici bu süre içinde de borcunu ödemezse görevli tedarik şirketinin bölgedeki dağıtım şirketine tüketicinin elektriğini kesmesini bildirmesinin ardından, bildirim tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içinde tüketicinin elektriğinin dağıtım şirketince kesileceği; PSS ile ikinci bildirimin hem yazılı hem de kalıcı veri saklayıcılarından (e-posta, kısa mesaj) en az birisi ile gönderilmesi koşulunun getirildiği;
Elektriğin kesilmesinin perakende satış sözleşmesine taraf olan tüketicinin hem günlük hem de ticari hayatını büyük ölçüde etkileyeceği dikkate alındığında, elektriğin kesilmesinden önceki ikinci bildirimden tüketicinin zamanında haberdar edilmesinin önem arz ettiği, dolayısıyla, tüketici şikâyetleri de göz önünde bulundurulduğunda yazılı bildirimle birlikte e-posta, kısa mesaj yoluyla da bildirim yapılmasında kamu yararı bulunduğunun açık olduğu;
Tüketicinin GSM numarasının ya da e-posta adresinin görevli tedarik şirketine beyan edilmemesi, perakende satış sözleşmesinin kurulmasına engel oluşturmadığından, görevli tedarik şirketinin bildirimine rağmen, bildirimlerin yapılacağı GSM numarasının ya da e-posta adresinin bulunmadığını beyan eden tüketicilerin ödenmeyen borcu nedeniyle elektriğinin kesilmesine Yönetmelik kapsamında bir engel bulunmadığı; bu nedenle, davacının iddia ettiği gibi görevli tedarik şirketinin fatura borçlarını ödemeyen tüketicilere sonsuza kadar perakende satış hizmeti sunmakla yükümlü tutulması gibi bir durumun söz konusu olmadığı;
Tüketicinin borcunu son ödeme tarihinde ödememesi hâlinde, görevli tedarik şirketi tarafından tüketicinin geçmiş borçlarına gecikme zammı uygulandığı, ikinci bildirimden sonra tüketicinin elektriği kesilmekte ve tüketici 30 gün içinde birikmiş borçlarını gecikme zamlarıyla birlikte ödemezse ya da tedarikçi tarafından belirlenen takvim dâhilinde ödemeyi taahhüt etmezse, tedarikçinin, Yönetmeliğe uygun şekilde tüketiciyi bilgilendirmek suretiyle borcunu, tüketicinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesi ihtimaline karşı alınan güvence bedelinden mahsup edeceği; güvence bedeli borcu karşılarsa tedarik şirketinin gecikme zamları da dâhil zaten alacağını tahsil etmiş olacağı, güvence bedeli alacağı karşılamaya yetmezse tüketicinin tedarik şirketinin bildiriminden itibaren 15 gün içinde kalan borcu ödemesi gerektiği, kalan borcun bu süre içinde ödenmemesi hâlinde tedarik şirketinin satış sözleşmesini feshedebileceği, hem güvence bedelinin borcu karşıladığı hem de karşılamadığı durumda elektriğin bağlanması için tüketicinin tüm borcu ödemiş olması yeterli olmayıp, aynı zamanda mahsup edilen güvence bedelini tedarik şirketine ödemesi gerektiği, söz konusu güvence bedelini ödemediği sürece tüketicinin elektriği kesik kalacağından tüketicinin yeni borç yaratma riskinin bulunmayacağı;
Öte yandan, dava konusu PSS’nin 23. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeyle mahkeme önüne gelecek uyuşmazlık sayısının azaltılmasının amaçlandığı, düzenlemenin yasal takibe başlanmasına engel olmamakla birlikte bunu belirli şartlara bağladığı dikkate alındığında, anılan düzenlemenin hak arama hürriyetini ortadan kaldırmadığı ve hukuka uygun olduğunun anlaşıldığı; nitekim dava konusu PSS’nin dayanağı olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin perakende satış sözleşmesi kapsamında zamanında ödenmeyen borçlara ilişkin hükümlerini düzenleyen 35. maddesinin iptali için açılan davada Dairelerinin 22/12/2020 tarih ve E:2018/3826, K:2020/3775 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği;
Bu itibarla PSS’nin 9. maddesinin dördüncü, altıncı, yedinci, sekizinci fıkraları ile 23. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin PSS’yi hazırlayarak 6446 sayılı Kanun’da yer verilmeyen bir yetkiyi kullandığı, PSS’nin 9. maddesiyle tedarik şirketlerinin hak arama hürriyetlerinin kısıtlandığı, bugüne kadar yapılmış sözleşmelere müdahale edildiği, alacakların tahsili açısından aynı durumda olan diğer şirketler ile tedarik şirketleri arasında uygulama açısından eşitsizlik yaratıldığı, borçlarını ödemeyen abonelere sürekli elektrik hizmetinin sunulmasının hukuka aykırı olduğu, sözleşme ilişkilerine müdahalenin ancak Kanun ile yapılabileceği, PSS’nin dava konusu edilen maddelerinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve Türk Borçlar Kanunu’nun sözleşme özgürlüğü ilkesine aykırılık teşkil ettiği, dayanak Yönetmeliğe karşı açtıkları davanın temyiz aşamasında olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan, dava konusu Perakende Satış Sözleşmesi’nin dayanağı olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin perakende satış sözleşmesi kapsamında zamanında ödenmeyen borçlara ilişkin hükümlerini düzenleyen 35. maddesinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, Danıştay Onüçüncü Dairesinin davanın reddi yolundaki 22/12/2020 tarih ve E:2018/3826, K:2020/3775 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/12/2022 tarih ve E:2021/1085, K:2022/3875 sayılı kararı ile onanmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 16/03/2021 tarih ve E:2019/37, K:2021/953 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.