Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/1551 E. 2023/6 K. 16.01.2023 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1551 E.  ,  2023/6 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1551
Karar No : 2023/6

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ :Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2018/2728, K:2020/4699 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi ve 6749 sayılı Kanun’un 3. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2018/2728, K:2020/4699 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, anılan kararın 18/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği görülmüş ise de, davacının terör örgütüne üyelik suçundan beraat etmiş olmasının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunup bulunmadığı yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı gibi Daireleri tarafından yapılacak idari yargılama yönünden bağlayıcılığının da bulunmadığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversite döneminde örgüte ait yurtta kaldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, HSK seçimleri döneminde örgütün sözde “bağımsız” adaylarını destekleyen yapı mensubu kişilerle birlikte hareket ettiğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer deliller yönünden, davalı idare tarafından sunulan, davacı hakkında düzenlenen Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı iddianamesinde; “…Ceza Muhakemesi Kanunu 116. ve 134. maddeleri kapsamında alınan karara dayanılarak yapılan arama neticesinde; şüphelinin ikametinden elde edilen dijital materyallerin imaj hard diski incelenmek üzere Siirt Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilmiş olup inceleme sonucu düzenlenen;
09.09.2016 tarihli Dijital İnceleme Tutanağına göre; Aramada ele geçirilen 2TB kapasitesli … Digital HDD içerisinde IMG_8964 isimli fotoğraf dosyasında şüpheli …’ın, kızı ile Siirt ilindeki Özel … İlköğretim Okulunda çekilen fotoğrafın, IMG_1145 isimli fotoğraf dosyasında genellikle FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının kaldığı evlerde ve örgüt üyelerinin bulunduğu toplantılarda yapılan örgüt ile özdeşleştiği değerlendirilen bir arap yemeği olan maklube isimli yemeği gösteren fotoğrafın tespit edildiği, Seagate 1 TB kapasiteli harici harddikte yapılan incelemede “IPHONE4″ isimli klasör içerisinde FETÖ/PDY terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’e ait kitapların bulunduğu kitaplıklara ait fotoğrafların tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada mevcut ev ve oto arama tutanağına göre, ikametinde yapılan aramada, yatak odasında gardropun içinde bulunan cüzdan içinde … Samsun BAM Cumhuriyet Başsavcısı HSYK üyesi adına düzenlenmiş kartvizit, … Ankara HSYK üye adayı adına düzenlenmiş kartvizit, … … İş Mahkemesi Hakimi HSYK üye adına düzenlenmiş kartvizit, beyaz renkli kağıda el yazısıyla yazılı … Hanım(reis bey)-…-esin-… …, Başsavcı eşi … eşi (aslı) … eşi(dilan) … hakim (…)… (idari üye), … hakim, m.?(verdimi), …(…) ibareli kağıt, yine beyaz kağıda yazılı parantez içerisinde oda toplantısı ile başlayan saat:14 civarı (09/02/2015)izin dönüşü başladığımız gün öğlenden sonra derya hanım gelerek diye başlayan ve zor okunan kelimelerden oluşan yazının tespit edildiği, bunun dışında oturma odasındaki kanepenin altında bulunan poşet içerisinde beyaz kağıt üzerine el yazısıyla yazılı … 7500, … 7500, … 8000, … 7500(ödenmedi), … free, … 7500, … 4 tane 20 TL, … 8000, … 20 YTL, (… Siirt ilinde darbe gecesi valiliğin kuşatılmasını emreden ve darbeyi yöneten tugay komutanıdır) … 20 YTL, … 20 YTL, …. 40 YTL ibareli kağıdın, Işık yayınlarına ait üzerinde cevşen-ikebir ve tercemesi Yayın numarası 106 olan içinde kuran yazıları bulunan kitapçık, yine kırmızı renk kapağı olan timaş yayınları ibareli cevşen-i kebir Türkçe okunuşu ve açıklaması isimli kitapçık, yine Nesil yayınlarına ait büyük cevşen ve Türkçe açıklaması başlıklı kitapçık,kitaplıkta 1 adet … isimli şahsa ait Karabekirin ile kuruluş yılları (1922-1933) kızı pençe …yayınlarına ait kitap ve kitabın ara sayfalarında bulunan timaş Meleklere İman Hekimoğlu İsmail www.timaş.com.tr ibareli sayfa ayracı yine aynı kitap içerisinde The Vision and İmpact of fethullah GÜLEN Maimul AHSAN KHAN BLUE DOME ibareleri bulunan kitap, tespit edildiği, ele geçirilen kitapların yayın evlerinin KHK kapsamında kapatılan yasaklı yayın evlerinden olduğu…” tespitlerine yer verildiği,
Bu durumda, davacı hakkında yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının ikametinde yapılan aramalarda ele geçen bir kısım dijital materyallerden elde edilen verilerin davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, usulüne uygun disiplin soruşturması yapılmadan ve savunma alınmadan, kişiselleştirme yapılmadan ve işlem tarihinde dosyada bulunmayan bilgi ve belgelerle meslekten çıkarıldığı; tanık beyanlarının soyut olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, ceza yargılaması neticesinde beraatine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, ceza yargılamasında tanık beyanlarına itibar edilmemesine rağmen Dairelerince aynı tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddine karar verildiği; YARSAV üyeliğinin terör örgütü ile bağdaştırılmasının hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığı; ceza mahkemelerince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan, bir terör örgütüne üye olmakla suçlanıp, idari bir kararla mahkûm edildiğinden, masumiyet karinesinin ihlal edildiği; süreçte başta adil yargılanma hakkı, özel hayata saygı hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi olmak üzere Anayasa ve AİHS’de korunan hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararında da belirtildiği süre, davacının ceza yargılaması sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği, anılan kararın 18/03/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
667 sayılı KHK uyarınca, hâkimlerin ve savcıların terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti bulunmasa da terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olmaları nedeniyle meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlem tesis edilebilmesi mümkündür. Nitekim dava konusu işlem de davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamış, bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamının yargı içtihatlarıyla belirlenebileceğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile, kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda, kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hâl ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterlidir.
Bu itibarla, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, ceza muhakemesinde terör örgütüne üye olma suçu yönünden delil olarak değerlendirilemeyecek bir kısım fiil ve davranışlar ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler, üstün bir kamu gücü olan yargı yetkisini kullanan hâkim ve savcılar hakkında tesis edilen idari tedbir niteliğindeki işlemlerde terör örgütüne irtibat veya iltisakın sübut bulup bulmadığı yönünden örgüt üyeliğine göre farklı değerlendirilebilecektir.
Bu çerçevede, davacının terör örgütü ile iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığına yönelik yargısal denetime ilişkin işbu dava dosyasında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığından bahisle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/10/2020 tarih ve E:2018/2728, K:2020/4699 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 16/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.