Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/1550 E. 2022/3998 K. 26.12.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1550 E.  ,  2022/3998 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1550
Karar No : 2022/3998

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2017/8068, K:2020/5858 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2017/8068, K:2020/5858 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
… Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraat kararı verildiği görülmüş ise de, davacının terör örgütüne üyelik suçundan beraat etmiş olmasının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunup bulunmadığı yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı gibi Daireleri tarafından yapılacak idari yargılama yönünden bağlayıcılığının da bulunmadığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içinde yer aldığına, lise döneminde örgüte müzahir dershaneye gittiğine, üniversitede örgüt evinde kaldığına, bu dönemde ev ablalığı yaptığına ve diğer hususlara yönelik tanık beyanlarının, davacının 19/03/2017 tarihli Sivas Cumhuriyet Başsavcılığında müdafi huzurunda verdiği ifadenin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, savunma hakkı verilmeksizin meslekten çıkarıldığı, savunma hakkını yeniden inceleme sürecinde de kullanamadığı, hakkındaki iddia ve ithamları yaklaşık bir buçuk yıl sonra düzenlenen iddianame sonrası öğrendiği, var olan gerçeklik yerine oluşmuş algı ile hareket edilerek işlemin tesis edildiği; irtibat ve iltisak olgularının devamlılığının olması gerektiği, 2011 yılı sonrası irtibatını veya iltisakını ortaya koyacak somut hiçbir verinin bulunmadığı, 2011 yılına değin de o günlerde cemaat olarak adlandırılan ve dini hassasiyetleri bulunan her insan tarafından bir şekilde takdir gören örgütün evlerinde sadece barınma ihtiyacı sebebiyle kaldığı; kaldığı tüm süre zarfında örgüte dâhil olmamaya özen gösterdiği, uzun süre boyunca yapılan tüm baskılara rağmen örgütün talimatlarına uymadığı; aldığı talimat ile hangi eylem ve davranışları gerçekleştirdiğinin ortaya konulmadığı; 2014 yılında yapılan HSYK seçimlerinde oy kullanamadığı, bu tarihte herhangi somut bir eyleminin gösterilmediği; aşamalarda verdiği beyanlarda perukla ve uzun pardösü ile okuduğunu ifade ettiği hâlde, örgütün hangi talimatı ile hangi suretle takiye yaptığının somutlaştırılmadığı; sosyal medyada ne gibi bir örgüt organizasyonu içinde ve örgütsel tasnif içinde hangi sınıflandırmada olduğuna değinilmediği; demokratik düzene sadakat yükümlülüğünü hangi surette ve hangi eylemleri ile ihlal ettiğine ilişkin somut verinin olmadığı; babasının örgüt mensuplarınca uğratıldığı mobbinge ve ağabeyinin örgüt mensubu olan bir kişinin akademik kadroya alınması için hakkının gasbedilmesine rağmen, devlet memuru bir babanın üniversite okuyan ikinci çocuğu olarak barınma ihtiyacını gidermek amacıyla örgütün evlerinde kaldığı, 2011 yılında mezun olur olmaz ayrılmak suretiyle bir daha hiçbir irtibat sağlamaksızın tüm ilişkisini ve bağını kopardığı; idarenin elindeki tek argümanın kendi samimi beyanları olduğu; hakkında, meslekten çıkarma kararı sonrası kendisini kurtarabilmek için 2007 yılında abla olduğunu söyleyen tanık beyanı dışında isnat edilebilecek herhangi bir eyleminin söz konusu olmadığı, bu tanığın ilk ifadesi ile ceza yargılamasında verdiği ikinci ifadesi arasında çelişkiler bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği görülmüştür.
667 sayılı KHK uyarınca, hâkimlerin ve savcıların terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti bulunmasa da terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olmaları nedeniyle meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlem tesis edilebilmesi mümkündür. Nitekim dava konusu işlem de davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu gerekçesiyle tesis edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamış, bu kavramların hukuki niteliği ve objektif anlamının yargı içtihatlarıyla belirlenebileceğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile, kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hâl ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterlidir.
Bu itibarla, davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraatine karar verilmiş ise de, ceza muhakemesinde terör örgütüne üye olma suçu yönünden delil olarak değerlendirilemeyecek bir kısım fiil ve davranışlar ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler, üstün bir kamu gücü olan yargı yetkisini kullanan hâkim ve savcılar hakkında tesis edilen idari tedbir niteliğindeki işlemlerde terör örgütüne irtibat veya iltisakın sübut bulup bulmadığı yönünden örgüt üyeliğine göre farklı değerlendirilebilecektir.
Bu çerçevede, davacının terör örgütü ile iltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığına yönelik yargısal denetime ilişkin işbu dava dosyasında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu sonucuna varıldığından bahisle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 16/12/2020 tarih ve E:2017/8068, K:2020/5858 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 26/12/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava dosyasının incelenmesinden, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin, dava konusu işlemin sebebini oluşturan, davacının terör örgütü ile iltisakının veya irtibatının bulunduğuna ya da bulunmadığına yönelik bir karar verilebilmesi için yeterli olmadığı değerlendirildiğinden;
Davalı Hâkimler ve Savcılar Kurulundan;
1) Davalı idarece savunma dilekçesinde dava konusu işleme dayanak olarak davacı hakkındaki sosyal çevre bilgilerinin gösterildiği anlaşıldığından, davacı hakkında sosyal çevre araştırmaları sonucunda elde edilen bilgi ve belgelerin neler olduğunun sorularak, buna ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesi,
2) Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisak noktasında var ise tüm bilgi ve belgelerin (Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı vb.) gönderilmesinin istenilmesi,
3) Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisak noktasında var ise periyodik, ardışık ya da tekil ankesörlü/sabit hat telefon görüşmesi kaydı, operasyonel hatlardan aranma kaydı gibi bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesi, anılan belgelerin periyodik, ardışık ya da tekil ankesörlü görüşme kayıtlarına ilişkin raporlar olması halinde, bu raporlarda yer verilen periyodik, ardışık ve tekil ibarelerinin hukuki mahiyetlerinin açıklanmasının ve kayıtlarda ismi geçen kişilerin hâkim-savcı olup olmadığı, meslekleri, haklarında FETÖ/PDY nedeniyle soruşturma olup olmadığı, soruşturma ya da açılmış bir dava bulunması halinde Mahkeme adı ve esas numarası hakkında bilgilere yer verilerek anılan raporların analiz edilmek suretiyle bildirilmesinin istenilmesi,
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığından;
1) Davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturması kapsamında ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının sorulması, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi (mahiyetleri ve kullanım bilgileri yer alacak şekilde),
2) FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının onaylı bir örneğinin istenilmesi,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan;
Davacının, müflis Asya Katılım Bankası AŞ’de katılım ya da cari hesabının bulunup bulunmadığının sorularak var ise ilgili belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi (şahıs, hesap no, hesap açılma tarihi, işlem tarihleri, işlemlerin mahiyeti, tutarı yer alacak şekilde),
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden;
Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne ait özel öğretim kurum ve kuruluşlarına ilişkin eğitim kaydı ile özel öğrenci yurtları vb.ne ilişkin kayıt bilgileri (istihbari olanlar dâhil) olup olmadığının sorularak var ise tespitine ilişkin belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi,
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulundan (MASAK);
Davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili gerçek (sivil imamlar vb.) veya tüzel (Kimse Yok Mu Derneği vb.) kişilere bağış ya da para transferinin olup olmadığının sorularak var ise ilgili belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi (şahıs, dernek/vakıf, miktar ve tarih yer alacak şekilde),
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünden;
Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan dernek ya da sendika/federasyon/konfederasyonlarda yönetim/denetim/genel kurul üyelik/aidat bilgisi olup olmadığının sorularak var ise ilgili belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde),
Vakıflar Genel Müdürlüğünden;
Davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan vakıflarda üyeliği ya da mütevelli heyeti üyeliği olup olmadığının sorularak var ise ilgili belge ve raporların bir örneğinin istenilmesi (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde),
… İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon Anonim Şirketinden;
Davacının … aboneliğinin bulunup bulunmadığının, aboneliği bulunuyorsa bu aboneliği iptal ettirip ettirmediğinin, iptal ettirmiş ise hangi tarihte iptal ettirdiğinin sorularak, var ise müşteri hizmetleri ile yapılan görüşmenin çözümünün ve diğer bilgi ve belgelerin bir örneğinin istenilmesi,
Yolunda ara kararı verilip, ara kararı uyarınca alınacak cevaplarla birlikte temyiz talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.