Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2021/1219 E. 2022/244 K. 31.01.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1219 E.  ,  2022/244 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1219
Karar No : 2022/244

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2017/1730, K:2020/4704 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin …tarih ve …sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tahsili istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2017/1730, K:2020/4704 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …. Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen “ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”ndan, davacının …ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğu, 12/08/2014-24/03/2015 tarihleri arasında ByLock uygulamasına toplam 5.946 kez bağlantı kurduğu ve baz istasyonu kayıtlarına göre hattı kullanan kişinin genelde davacının 17/05/2017-24/06/2016 tarihleri arasında görev yaptığı Rize’de bulunduğunun tespit edildiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, mensubiyetinin mesleğin icrası süresince de devam ettiğine, terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için gizli olarak yapılan toplantılara katıldığına, hakim adaylığı döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, Bylock programını kullandığına, 2014 HSK seçim döneminde örgütün sözde “bağımsız” adayları için seçim çalışması yaptığına ve bu adayları desteklediğine, katalog evlilik yaptığına ve diğer hususlara yönelik kararda yer verilen ifadelerin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer taraftan, hizmet belgesinin incelenmesinden HSK 2014 yılı üye seçimi döneminde Rize İli’nde hakim olarak görev yaptığı anlaşılan davacının örgütün Rize seçim sorumlusu olarak belirlenmesinin, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, tarafına hiçbir şekilde savunma hakkı tanınmadığı, uyuşmazlıkta 2802 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınmasının gerektiği, bireyselleştirme yapılmadığı, mezkur tespitlerin tümünün, ihracına kesinlikle gerekçe tutulamayacak ve şahsını terör örgütüyle ilişkilendiremeyecek tespitler olduğu, ByLock programını kullanmadığı, ByLock delillerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, özel hayatın ve aile hayatının korunması ilkesi ve haberleşme hakkının ihlal edildiği, tanık ifadelerinin işlem tarihinde mevcut olmadığı, beyanların soyut, mesnetsiz ve teyit edilmeyen beyanlar olduğu, davalı idarenin keyfi hareket ettiği, kamu yararının amaçlanmadığı, işlemin konu unsuru yönünden de hukuka aykırı olduğu, hakkındaki ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiği, demokratik anayasal düzene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/10/2020 tarih ve E:2017/1730, K:2020/4704 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.