Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/935 E. 2020/1670 K. 30.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/935 E.  ,  2020/1670 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/935
Karar No : 2020/1670

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. . …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
2- … Kaymakamlığı – …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2013/6567, K:2019/4590 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Derneğe ait lokalde alkollü içki satışına izin verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Meram Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Dernekler Yönetmeliği’nin 61. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2013/6567, K:2019/4590 sayılı kararıyla;
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 26. maddesinde, “Derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon; üyeleri için lokal açmaları ve lokallerinde alkollü içki kullanılması ile bu tesislerin işletilmesi mülkî idare amirinden izin almalarına bağlıdır. Bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.” hükmünün yer aldığı,
5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda, kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere oluşturulan tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları olarak tanımlanan derneklerin bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere sadece dernek üyelerinin kimi sosyal gereksinimlerini karşılama işlevi bulunan lokaller işletebileceği; ancak idarenin, toplum ve insan sağlığını korumak, kamu düzeni ve asayişi sağlamak amacıyla kolluk hizmetinin bir gereği olarak dernekler tarafından işletilecek lokallerin açılma ve çalışma usullerini bir yönetmelikle düzenleyebileceği ve bu konuda kurallar koyabileceği,
Bu nedenle, Dernekler Yönetmeliği’nin dava konusu edilen “gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal amaçlı tesislerinde alkollü içki kullanılmasına izin verilemeyeceği”ne ilişkin 61. maddesinin 2. fıkrasında hukuka, kamu yararı gereklerine ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, davacı Derneğe ait lokalde alkollü içki satılmasına izin verilmesine dair başvurunun reddine ilişkin Meram Kaymakamlığınca tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin (Temyize konu kararda sehven 5253 sayılı Dernekler Kanunu olarak ifade edilen) Dernekler Yönetmeliği’nin 61. maddesinin 2. fıkrasına dayanılarak tesis edildiği; dolayısıyla anılan işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nda bulunmayan bir yasağın dava konusu Yönetmelik hükmü ile getirildiği, bu durumun yönetmeliklerin kanuna aykırı hükümler içeremeyeceği yönündeki Anayasa’nın 124. maddesine aykırılık teşkil ettiği, temyize konu kararın gerekçeden yoksun olduğu, Meram Belediyesi sınırları içerisinde içkili yer bölgesi belirlenmemesinin emredici hukuk kuralları ile bağdaşmadığı, davalı İçişleri Bakanlığınca iptali istenen Yönetmelik hükmü için gençlerin içkiden korunması yönünde sunulan gerekçenin 18 yaşından küçük olanların derneğe üye olamayacağı ve dolayısıyla lokalden faydalanamayacağı gözetildiğinde hukuka aykırı olduğu ifade edilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; diğer davalı idare tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 30/05/2019 tarih ve E:2013/6567, K:2019/4590 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/09/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Dava; davacı Derneğin lokalinde alkollü içki satışına izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Meram Kaymakamlığı’nın … günlü, … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Dernekler Yönetmeliği’nin 61. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal amaçlı tesislerinde alkollü içki kullanılmasına izin verilmez” hükmünün iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun “Derneklerin izinle kurabileceği tesisler” başlıklı 26. maddesinde; derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon; üyeleri için lokal açmaları ve lokallerinde alkollü içki kullanılması ile bu tesislerin işletilmesinin mülkî idare amirinden izin almalarına bağlı olduğu, bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikte düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Dernekler Yönetmeliği’nin “Alkollü içki kullanılması ve canlı müzik yayını” başlıklı 61. maddesinde, “Dernek lokallerinde alkollü içki kullanılması mülki idare amirinin iznine bağlıdır. Ancak, alkollü içki izni verilebilmesi için dernek lokalinin içkili yer bölgesi içinde bulunması zorunludur. Yetkili mercilerden alkollü içki satış belgesi alamayan veya bu belgesi iptal edilmiş derneklerin lokallerinde alkollü içki verilemez ve alkollü içki kullanılamaz.
Gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal amaçlı tesisleri ile lokallerinde alkollü içki kullanılmasına izin verilmez.” kuralı yer almıştır.
Uyuşmazlıkta, davacı Derneğin lokalinde alkollü içki satışına izin verilmesi istemiyle yaptığı başvuru, Dernekler Yönetmeliği’nin 61. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal amaçlı tesislerinde alkollü içki kullanılmasına izin verilemez” hükmü nedeniyle reddedilmiştir.
Dernekler Kanunu’nun 26. maddesinde, derneklerin lokallerinde alkollü içki kullanılmasının ve bu tesislerin işletilmesinin mülki idare amirinin iznine bağlandığı ve bunun dışında bir sınırlama getirilmediği, bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenlenmesi için İçişleri Bakanlığına yetki verildiği; bu kapsamda çıkarılan Dernekler Yönetmeliği’nin dava konusu 61. maddesinin 2. fıkrasıyla ise, gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal amaçlı tesisleri ile lokallerinde alkollü içki kullanılmasına izin verilmeyeceği belirtilerek, dernek lokallerinde alkollü içki kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin düzenleme yapma yetkisi bulunmayan İçişleri Bakanlığınca, Kanun’da yer almayan bir yasaklama getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı Derneğin lokalinde alkollü içki satışı ve kullanılmasına ilişkin olarak yapılan başvurunun, bu konuda mevzuatta yer alan diğer şartları taşıyıp taşımadığı yönünden incelemeye tabi tutularak karara bağlanması gerekirken, yukarıda belirtilen gerekçe ile yetki yönünden açıkça hukuka aykırı bulunan dava konusu Yönetmelik hükmü gerekçe gösterilerek reddine ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptali gerekirken davanın reddi yolunda tesis edilen temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.