Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/9 E. 2020/3507 K. 28.12.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/9 E.  ,  2020/3507 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/9
Karar No : 2020/3507

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) :
1- …. Bakanlığı
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- … 4- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2018/5199, K:2019/3055 sayılı kararının davalı idareler aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’dan yararlanarak Bağ-Kur’dan yaşlılık aylığı almakta olan davacılar tarafından, tekrar çalışmaya başladıklarından bahisle bu aylıkların kesilmesi ve önceden ödenen aylıkların geri istenilmesi üzerine; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının “Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemlerinde Tereddüt Edilen Hususlar” konulu 24/11/2009 tarih ve 2009/140 sayılı Genelgesi’nin 9. maddesinin iptali ve bu düzenlemenin dayanağını teşkil eden 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 6. maddesinin (B) fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2018/5199, K:2019/3055 sayılı kararıyla;
3201 sayılı Kanun’un ilk halinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanarak yaşlılık aylığı bağlananlardan, sadece yurt dışında tekrar çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmesinin kurala bağlandığı, 5754 sayılı Kanun’la 2008 yılında yapılan değişiklikle, Türkiye’de çalışmaya başlayanların da yaşlılık aylıklarının, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilmesinin öngörüldüğü,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 24/11/2009 tarih ve 2009/140 sayılı Genelgesi’nin dava konusu edilen 9. maddesinde ise; 3201 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanarak yaşlılık aylığı bağlananların yeniden çalışmaya başlamaları halinde yapılacak iş ve işlemlere ilişkin açıklamalara yer verildiği ve Türkiye’de tekrar çalışmaya başlayanların da aylıklarının kesileceğinin belirtildiği,
Öte yandan, iş bu dava açıldıktan sonra, 3201 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (B) fıkrasında, 2010 yılında 5997 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, Türkiye’de tekrar çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının kesilmesi uygulamasına son verildiği ve bunlar hakkında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanmasının öngörüldüğü,
3201 sayılı Kanun’da yapılan bu değişiklik sonrasında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 08/06/2011 tarih ve 2011/48 sayılı Genelgesi yayımlanarak konuya ilişkin usul ve esasların “Sosyal güvenlik destek pirimi uygulaması” başlıklı 7. maddesinde yeniden düzenlendiği; anılan Genelge’nin Ek 10/a bölümünün 25. sırasıyla da dava konusu olan 24/11/2009 tarih ve 2009/140 sayılı Genelge’nin yürürlükten kaldırıldığı,
Dava açıldıktan sonra dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması ve söz konusu düzenlemeye dayalı uygulama işlemlerine karşı adli yargıda açılan davaların da davacılar lehine neticelenmiş olması nedeniyle işbu davanın konusuz kaldığı ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle,
Karar verilmesine yer olmadığına, ayrıntısı kararda gösterilen yargılama giderinin davanın açılmasına sebep olan davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, Bakanlıktan ayrı bir tüzel kişiliği haiz SGK Başkanlığı tarafından çıkarılan Genelge hükmünün iptali istemiyle açılan davanın idareleri ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle hasım mevkiinden çıkarılmaları gerektiği, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olan idareleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğu, bozulmasına karar verilmesi gerektiği; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, 5502 sayılı Kanun’un 36. maddesi uyarınca idareleri harçtan muaf olmasına karşın Daire kararında idareleri aleyhine yargılama giderine hükmedildiği, karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aleyhlerine vekâlet ücreti hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu, bozmayı gerektirdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2018/5199, K:2019/3055 sayılı kararının, temyize konu davalı idareler aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 28/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.