Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/559 E. 2020/2034 K. 02.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/559 E.  ,  2020/2034 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/559
Karar No : 2020/2034

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVACI: …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
3- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile Muratpaşa Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının ve bu kararın onaylanması için gönderilmesi üzerine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca tesis edilen yasal 60 günlük sürenin geçmesi nedeniyle Muratpaşa Belediye Meclisi kararının onaylanmasına gerek bulunmadığına dair … tarih … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Mahkemelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; dava konusu imar planı ile getirilen “DKKD-Doğal Karakteri Korunacak Alan Park”, “R-Rekreasyonel Kullanımlar” ve “P-Otopark” kullanım kararlarının, üst ölçekli imar planları ile öngörülen arazi kullanım kararlarıyla örtüştüğü, koruma amaçlı imar planının alan bütününü gözeterek şehir planlama esaslarının bütüncül esaslar üzerine temellenen gereklerini yerine getirdiği, alanın 1. derece doğal sit niteliğini ve falezlerin özel konumunu dikkate alan bir planlama yaklaşımının benimsediği, kıyı planlaması ilkelerinin gereklerini yerine getirdiği, kıyıda yeşil alan sürekliliğini sağladığı ve kıyıya erişimi kolaylaştırdığı, kıyı aksı boyunca yapılan rekreasyon düzenlemesinde “kamusal – bölgesel otopark” ihtiyacının karşılanmasını hedeflediği, kentte teknik ve sosyal donatı standardının yükseltilmesine katkıda bulunduğu kanısına varıldığı şeklinde görüş bildirildiği, anılan raporun Mahkemelerince yerinde ve yeterli bulunduğu ve dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 28/04/2016 tarih ve E:2012/2517, K:2016/2328 sayılı kararıyla;
Temyize konu Mahkeme kararının, söz konusu taşınmazın otoparka ayrılan kısımları haricindeki alanlara yönelik davanın reddine ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı;
Kararın otopark alanına ilişkin kısmına gelince;
Dava konusu imar planı ile … ada, … parsel sayılı taşınmazda “DKKD – Doğal Karakteri Korunacak Alan Park”, “R – Rekreasyonel Kullanımlar” ve “P – Otopark” kullanım kararları öngörüldüğünün anlaşıldığı,
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda özetle, kıyı aksı boyunca yapılan rekreasyon düzenlemesiyle “kamusal – bölgesel otopark” ihtiyacının karşılanması hedeflenerek, kentte teknik ve sosyal donatı standardının yükseltilmesine katkıda bulunulduğu yönünde tespitlere yer verilmiş ise de, ne plan açıklama raporunda, ne de plan notlarında otopark alanına ilişkin bir izahatta bulunulmadığı, otopark kullanımının ne amaçla getirildiği, bölgede bu hususta ihtiyaç bulunup bulunmadığı, şayet ihtiyaç varsa, bu büyüklükte bir alanın öngörülen bu amaç için yeterli olup olmadığı yönlerinden açık ve somut tespitlerin ortaya konulmadığı,
Bu durumda, her ne kadar uyuşmazlık konusu plan değişikliği ile taşınmazın kamuya hizmet etmesi öngörüsünün, kamu yararı açısından yerinde bir düşünce olarak kabulü mümkünse de, bu değişikliği zorunlu kılan gerekçelerin net olarak ortaya konulamamasının imar mevzuatına uygun olmadığı sonucuna varıldığından, Mahkeme kararının, işlemlerin otopark düzenlemesine ilişkin kısmına yönelik hüküm fıkrasında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak,
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının otopark alanına ilişkin kısmının bozulmasına, otopark haricindeki belirlemelere ilişkin kısmının onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Dava konusu imar planının, … ada, … parsel sayılı taşınmazıda “P-Otopark” kullanımı öngörülmesine ilişkin kısmında imar mevzuatı ve şehircilik ilkelerine aykırılık bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle, dava konusu imar planının anılan kısmı yönünden verilen davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılardan … ve … tarafından, planlanan alanda bulunan taşınmazların otopark ihtiyacını kendi parselleri içerisinde karşılamasının gerektiği, dava konusu edilen plan kapsamında bulunan bazı taşınmazlara genel kullanım kararları verilmeyerek bu parsellerin koruma altına alındığı, dava konusu taşınmazda öngörülen otopark kullanımının trafiğe olumsuz etkileri olacağı belirtilmesine rağmen bu hususun araştırılmadığı, Mahkemece seçilen bilirkişiler arasında sit alanları ve ulaşım (trafik) planlaması konusunda uzman kişilerin bulunmadığı, bu hususlar da gözetilerek ısrar kararının Daire kararında yer verilen gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden … Bakanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmakta olup; davalı idarelerden …Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
1985 yılında onaylanan imar planında park (büfe, çay ocağı) fonksiyonuna ayrılan, mülkiyeti davacılara ait, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda, dava konusu 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı ile “DKKD-Doğal Karakteri Korunacak Alan Park”, “R-Rekreasyonel Kullanımlar” ve “P-Otopark” fonksiyonları öngörülmüştür.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde; “Uygulama İmar Planı”, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan, olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3. maddesinde; “Plan Değişikliği”, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan düzenlemeler olarak tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 27 ve devamı maddelerinde ise imar planı değişikliklerinde uyulması gereken esaslar belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Plan değişikliği istemlerinin, sadece plan değişikliği yapılan alanın değil plan bütünlüğü göz önünde bulundurularak, planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak, kamu yararına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, …İlçesi, …Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmaza 1985 yılında onaylanan imar planında park (büfe, çay ocağı) kullanım kararı verilmiş iken, dava konusu imar planı değişikliği ile anılan taşınmazda “DKKD – Doğal Karakteri Korunacak Alan Park”, “R – Rekreasyonel Kullanımlar” ve “P – Otopark” kullanım kararlarının öngörüldüğü ancak ne plan açıklama raporunda ne de plan notlarında otopark alanına ilişkin bir izahatta bulunulmadığı, otopark kullanımının ne amaçla getirildiği, bölgede bu hususta ihtiyaç bulunup bulunmadığı, şayet ihtiyaç varsa, bu büyüklükte bir alanın öngörülen bu amaç için yeterli olup olmadığı yönlerinden açık ve somut tespitlerin ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan raporda yer alan, kıyı aksı boyunca yapılan rekreasyon düzenlemesiyle “kamusal – bölgesel otopark” ihtiyacının karşılanması hedeflenerek, kentte teknik ve sosyal donatı standardının yükseltilmesine katkıda bulunulduğu yönündeki tespitler doğrultusunda, söz konusu plan değişikliği ile geliştirilen taşınmazın kamuya hizmet etmesi öngörüsünün, kamu yararı açısından yerinde bir düşünce olarak kabulü mümkün olsa da, bu değişikliği zorunlu kılan gerekçelerin plan açıklama raporu ve plan notlarıyla net olarak ortaya konulamadığı görülmektedir.
Bu nedenle, dava konusu 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğinin, imar mevzuatına uygun olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacılardan … ve …’un temyiz istemlerinin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacılardan … ve …’a iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Antalya 3. İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz istemlerinin reddi ile temyize konu ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.