Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/463 E. 2020/2467 K. 19.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/463 E.  ,  2020/2467 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/463
Karar No : 2020/2467

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 30/09/2019 tarih ve E:2019/2924, K:2019/2795 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Vakıf tarafından, İzmir ili, … ilçesi, … Köyü, … ve … nolu parsellerdeki taşınmazlara ilişkin olarak davalı idarece tesis edilen işlemler nedeniyle uğranılan zararın (şimdilik) 30.000,00-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 30/09/2019 tarih ve E:2019/2924, K:2019/2795 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, Danıştayda ve idare mahkemelerinde dava açma süresinin kural olarak altmış gün olduğu; 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ilk inceleme üzerine 14. maddenin 3. fıkrasının (e) bendine aykırılık görülmesi hâlinde davanın reddine karar verileceğinin kurala bağlandığı;
Dava dilekçesinde, özelleştirme ihalesi ile satın alınan taşınmazlara ilişkin imar planlarının yürütmesinin durdurulmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 18/03/2014 tarih ve E:2012/4413 sayılı kararının Menderes Belediyesinin 08/08/2014 tarihli yazısı ile öğrenildiği; anılan taşınmazların 2017 yılı Aralık ayında gerçekleştirilen ihale ile satıldığının belirtildiği, ihaleye konu taşınmazlara ilişkin olarak UYAP üzerinden yapılan sorgulamada ihaleye konu taşınmazların ifrazı sonucu oluşan parsellerin davacı tarafından 20/02/2018 tarihinde üçüncü kişilere satıldığının anlaşıldığı;
Bu itibarla, davacı Vakıf tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ihale yoluyla satın aldığı taşınmazlara ilişkin imar planlarının açılan davada yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini … Belediyesinin 08/08/2014 tarihli yazısı ile öğrendiği hâlde süresi içinde açılmadığı gibi, zararın tüm sonuçlarının 2017 yılı Aralık ayında gerçekleştirilen taşınmazın üçüncü kişilere satışı ile gerçekleştiği dikkate alındığında, zararın tüm sonuçlarıyla gerçekleştiği bu tarihten itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 20/09/2018 (… Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasının açılış tarihi) tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, altmış günlük dava açma süresinin, Danıştay Altıncı Dairesinin 28/06/2016 tarih ve E:2012/4413, K:2016/4628 sayılı iptal kararının onanmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/07/2017 tarih ve E:2017/1147, K:2017/2774 sayılı kararının kendilerine tebliğ edildiği 02/10/2019 tarihinden başlatılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın aynen onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir ili, … ilçesi, … Köyü, … ve … nolu parsellerin satış yöntemiyle özelleştirilmesi ihalesi 24.500.000,00.-TL bedelle davacı vakıf üzerinde bırakılmış; Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla idare ile Vakıf arasında 13/02/2013 tarihinde taşınmazın özelleştirilmesine ilişkin satış sözleşmesi imzalanmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile, anılan parsellere ilişkin olarak yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği onaylanmış; anılan imar planı değişikliğine göre taşınmazlar “Konut Alanı (E=1,50, Hmax=Serbest)”, Konut+Ticaret Alanı (E=1,50, Hmax=Serbest)”, Sağlık Tesis Alanı (E=0,60, Hmax=Serbest)”, “Belediye Hizmet Alanı (E=1,00, Hmax=Serbest)” ve “Park” olarak tanımlanmıştır.
Parsellere ilişkin olarak yapılan imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 2012/4413 sayılı esasında açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 18/03/2014 tarihli kararıyla imar planlarının yürütmesinin durdurulması isteminin kabulüne; 28/06/2016 tarih ve E:2012/4413, K:2016/4628 sayılı kararı ile de, ihaleye konu taşınmazların 1/25.000 ölçekli Tahtalı Çevre Düzeni Planında kaldığı, planda belirlenen E=0,80 ve maxh=4 kat yapılaşma koşullarının uygulanması gerektiği, üst ölçekli planlara aykırılık taşıdığından ihaleye konu taşınmazlara ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin hukuka aykırı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/07/2017 tarih ve E:2017/1147, K:2017/2774 sayılı kararıyla onanmıştır. Bu karar davacıya 02/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Diğer taraftan, dava dilekçesinde, ihaleye konu taşınmazların davacı Vakıf tarafından gerçekleştirilen ihale ile 2017 yılının Aralık ayında üçüncü kişilere satıldığı belirtilmiş olup, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada taşınmazların satışının 20/02/2018 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinden, davacı Vakıf tarafından, plan değişikliklerinin yargı kararıyla iptali üzerine yeni tesis edilen imar planı değişiklikleri nedeniyle zarara uğradıkları, ihale şartnamesi ve tanıtım dokümanında yazılan bilgiler doğrultusunda ihaleye teklif verdikleri ileri sürülerek 20/09/2018 tarihinde tazminat davası açıldığı; … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın yargı yolu yönünden usulden reddi ile Mahkemelerinin görevsizliğine karar verildiği; anılan kararın … Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla yargı yolu yönünden usulden reddi kararına ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmüş olup, kararın 31/07/2019 tarihinde davacı Vakfa tebliği üzerine uğranıldığı ileri sürülen zararın 30.000,00-TL’lik kısmının tazmini istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürenin; idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrasında ise, çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin, Danıştaya idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesinin 28/06/2016 tarih ve E:2012/4413, K:2016/4628 sayılı kararıyla iptal edilen, İzmir ili, Menderes ilçesi, … Mevkii, … ve … sayılı parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Ek-3. maddesi uyarınca onaylanmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı işlemi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararların tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Davacı, zararının hukuka aykırı plan değişikliği nedeniyle doğduğunu ileri sürdüğünden, altmış günlük dava açma süresinin, plan değişikliğine ilişkin işlemin iptal edildiği yargı kararının davacıya tebliğ tarihini izleyen gün başladığının kabul edilmesi gerekir.
Danıştay Altıncı Dairesinin 28/06/2016 tarih ve E:2012/4413, K:2016/4628 sayılı kararının onanmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/07/2017 tarih ve E:2017/1147, K:2017/2774 sayılı kararı davacıya 02/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bu nedenle, 20/09/2018 tarihinde açılan davanın, süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Müşterek Kurul kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu 30/09/2019 tarih ve E:2019/2924, K:2019/2795 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Danıştay Onüçüncü Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 19/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesinin 28/06/2016 tarih ve E:2012/4413, K:2016/4628 sayılı kararıyla iptal edilen, İzmir ili, … ilçesi, … Mevkii, … ve … sayılı parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Ek-3. maddesi uyarınca onaylanmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı işlemi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararların tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Temyize konu kararda; davacı Vakıf tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ihale yoluyla satın aldığı taşınmazlara ilişkin imar planlarının açılan davada yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini Menderes Belediyesinin 08/08/2014 tarihli yazısı ile öğrendiği hâlde süresi içinde açılmadığı gibi, zararın tüm sonuçlarının 2017 yılı Aralık ayında gerçekleştirilen taşınmazın üçüncü kişilere satışı ile gerçekleştiği dikkate alındığında, zararın tüm sonuçlarıyla gerçekleştiği bu tarihten itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 20/09/2018 (… Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasının açılış tarihi) tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tazminat davalarında dava açma süresinin zararın doğduğu tarihten başlatılması gerektiği dikkate alındığında, kararda yer verilen, “davacı Vakıf tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ihale yoluyla satın aldığı taşınmazlara ilişkin imar planlarının açılan davada yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini … Belediyesinin 08/08/2014 tarihli yazısı ile öğrendiği hâlde süresi içinde açılmadığı” yolundaki gerekçede isabet bulunmamakta ise de; zararın tüm sonuçlarının 2017 yılı Aralık ayında gerçekleştirilen taşınmazın üçüncü kişilere satışı ile gerçekleştiği, bu tarihten itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı yolundaki gerekçede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulununca verilen 30/09/2019 tarih ve E:2019/2924, K:2019/2795 sayılı kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

KARŞI OY

XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulununca verilen 30/09/2019 tarih ve E:2019/2924, K:2019/2795 sayılı kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın aynen onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.