Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/447 E. 2020/1911 K. 21.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/447 E.  ,  2020/1911 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/447
Karar No : 2020/1911

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/11/2019 tarih ve E:2017/466, K:2019/3644 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 04/03/2009 tarih ve 27159 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 12. maddesiyle değiştirilen 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi ile aynı maddenin 10. fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18/11/2019 tarih ve E:2017/466, K:2019/3644 sayılı kararıyla;
Davacı tarafından 04/03/2009 tarih ve 27159 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen 39. maddesinin 11. fıkrasının, 45. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin, 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi ile 9. ve 10. fıkralarının iptali istemiyle açılan davada, Dairelerinin 26/04/2011 tarih ve E:2009/5800, K:2011/1875 sayılı kararıyla 45. maddenin 1. fıkrasının (g) bendinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer maddeler bakımından ise davanın reddine karar verildiği;
Dairelerinin anılan kararının temyiz edilmesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/04/2014 tarih ve E:2011/1613, K:2014/1655 sayılı kararıyla, Daire kararının, Yönetmelik’in 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi ile 10. fıkrası bakımından davanın reddine ilişkin kısmının, Yönetmelik’in bu maddelerine dayanak oluşturan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin (h) bendinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına, diğer kısımlar bakımından ise onanmasına karar verildiği, taraflarca yapılan karar düzeltme başvurularının ise İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/12/2016 tarih ve E:2014/4713, K:2016/3366 sayılı kararıyla reddedildiği;
Dava konusu Yönetmelik’in 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi ile 10. fıkrasının dayanağını oluşturan 4734 sayılı Kanun’un 62. maddesinin (h) bendinin, 10/12/2013 tarih ve 28847 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesinin 10/07/2013 tarih ve E:2012/104, K:2013/87 sayılı kararıyla Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, ancak anılan düzenlemenin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını ihlâl edecek nitelikte olduğundan bahisle iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği;
07/06/2014 tarih ve 29023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 19. maddesiyle yapılan değişiklikle; dava konusu Yönetmelik’in “Mezuniyet belgeleri, belge sahibi dışındaki aday ve istekli tarafından kullanılamaz. Bu belge sahiplerinin kuracakları veya ortak olacakları; a) Her iki ortağın da mühendis olup % 50 – % 50 ortak olduğu tüzel kişiler dışındaki tüzel kişilerin ihaleye girebilmesinde, tüzel kişiliğin en az beş yıldır en az % 51 hissesine sahip olmaları” şeklindeki 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi 7. fıkra olarak düzenlenerek “Mezuniyet belgeleri, belge sahibi dışındaki aday ve istekliler tarafından kullanılamaz. Bu belge sahiplerinin kuracakları veya ortak olacakları tüzel kişilerin ihaleye katılmasında; tüzel kişiliğin en az beş yıldır % 51 veya daha fazla hissesine sahip olmaları ve teminat süresince (kesin kabule kadar) bu oranın muhafaza edilmesi zorunludur.” hâlini aldığı, aynı maddenin “Her iki ortağın da mühendis olup % 50 – % 50 ortak olduğu tüzel kişiler tarafından iş deneyimi olarak sunulan mezuniyet belgesi ve mezuniyet belgesi sunulan ortağa ait iş deneyim belgeleri teminat süresi sonuna kadar başka bir tüzel kişiye kullandırılamaz.” şeklindeki 10. fıkrasının ise yürürlükten kaldırıldığı;
Bu itibarla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda dava konusu Yönetmelik’in 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendinin değiştirildiği, 10. fıkrasının ise yürürlükten kaldırıldığı anlaşıldığından, Yönetmelik’in 47. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendi ile 10. fıkrasının iptali istemi hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmelik düzenlemelerinin, tesis edildikleri tarihte yürürlükte olan Kanun hükümleri dikkate alınarak düzenlendiği, Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürütülemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 18/11/2019 tarih ve E:2017/466, K:2019/3644 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL harcın istemi halinde davalı idareye iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.