Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/348 E. 2020/1618 K. 24.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/348 E.  ,  2020/1618 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/348
Karar No : 2020/1618

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

2- … Bakanlığı
VEKİLİ: I. Hukuk Müşaviri V. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 05/11/2018 tarih ve E:2016/16561,K:2018/17191 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 27/03/2012 tarih ve 28246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 19/03/2012 tarih ve 2012/2962 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensuplarının Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 05/11/2018 tarih ve E:2016/16561, K:2018/17191 sayılı kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Dördüncü Kısmının “Yer Değiştirmeler” başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alan 72, 73, 74 ve 76. maddelerine değinildikten sonra, anılan Kanun’un 72. maddesinin birinci fıkrasında, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atamaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağının hükme bağlandığı,
Öte yandan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 96. maddesinde, “Emniyet Umum Müdürlüğü; merkez ve vilayetler teşkilatında maaş veya ücretle istihdam etmekte olduğu her hangi bir memur veya müstahdemi, ifası emniyet Umum Müdürlüğüne ait bir iş için orada emniyet teşkilatı ve münhal vazife bulunup bulunmaması ile mukayyet olmaksızın, kadroda gösterilen tahsisatile dilediği yerde kullanabilir.” hükmüne yer verildiği,
Bu bağlamda, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülebilmesi için personelin görev yapacağı bölgelerdeki zorunlu hizmet sürelerini, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartlarını göz önünde bulundurarak tespit etme ve personelini naklen atama yetkisine sahip bulunan ve atamalarda ülke çapındaki personel gereksinimini gözetmek zorunda olan idarenin, personelinden etkin bir şekilde verim alabilmesi amacıyla ikinci bölgede, Bakanlıkça uygun görülen yerlerde, o yer için belirlenmiş zorunlu hizmet süresinin en az iki katı kadar kesintisiz olarak görev yapanların, zorunlu ikinci görevini tamamlamış sayılacağına ilişkin düzenlemeye yer verdiği dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2. Bölge illeri arasında ve aynı kategoride ve gruplandırmada kabul edilen iller arasında görev yapanlar yönünden, bu kuralın birine uygulanması birine uygulanmamasının Anayasa’ya ve kanunlara aykırılık ihtiva ettiği; aynı kategori içerisinde bulunan iller arasında ayrım yapılamayacağı, aynı grup içerisindeki iller arasında görev yapan memurlara tanınan haklar bakımından farklı uygulamaya tabi tutulmalarının eşitlik ilkesine uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; İçişleri Bakanlığı tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 05/11/2018 tarih ve E:2016/16561, K:2018/17191 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 24/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.