DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/3317 E. , 2022/230 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3317
Karar No : 2022/230
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/06/2020 tarih ve E:2016/56035, K:2020/2716 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/06/2020 tarih ve E:2016/56035, K:2020/2716 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmemiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı hakkında, … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyası üzerinden silahlı terör örgütüne üyelik suçundan ceza davası açıldığı, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu davanın devam ettiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen “ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”ndan; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Diğer taraftan, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün HSK’da etkin olduğu dönemde Hakimler ve Savcılar Kurulu Müfettişi olarak görevlendirilmesinin, kararda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar (Dairece sehven “kararlar” yazıldığı anlaşılmıştır.) nedeniyle yoksun kaldığı maddi ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, savcı düşüncesi birebir hükme esas alınmış iken, savcı düşüncesine karşı cevaplarının gözardı edildiği, kararda, tarafı ve somut olayla doğrudan ilgisi olmayan genel açıklama ve gerekçeye yer verildiği, İçtihatları Birleştirme Kurulu kararının gözardı edildiği, dava konusu kararın, hiçbir sebep ve gerekçe olmaksızın ve savunması alınmadan tesis edildiği, suçsuzluk (masumiyet) ilkesinin, öngörülebilirlik ilkesinin ihlal edildiği, MİT’in istihbari faaliyet neticesinde ele geçirdiği Bylock verilerini adli mercilere ulaştırma usulünün kanuna aykırı olduğu, Bylock verilerinin, adli delil olarak kullanılmasının, dolayısıyla işlemin hukuka uygunluk sebebi olarak kabulünün mümkün olmadığı, hukuka aykırı elde edilmiş delil kapsamında olduğu, Bylock kullandığının teknik verilerle ortaya konulamadığı, verilerin çelişkili olduğu, sadakat, tarafsızlık ve devlete bağlılık yükümlülüğünü ihlâl etmediği, müfettişlik görevi yapmış olmasının, işleme dayanak olarak alınmasının mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Uyap ortamında yapılan incelemeden, hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin E:… sayılı esasına kaydedildiği ve henüz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 25/06/2020 tarih ve E:2016/56035, K:2020/2716 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi