Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/3306 E. 2022/237 K. 31.01.2022 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/3306 E.  ,  2022/237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3306
Karar No : 2022/237

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2016/13435, K:2020/1642 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2016/13435, K:2020/1642 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemle Dairelerinin E:2017/5553 (Dairece sehven E:2017/553 yazıldığı anlaşılmıştır.) sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairelerinin 26/02/2020 tarih ve K:2020/1638 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
Buna göre, Dairelerinin E:2017/5553 (Dairece sehven E:2017/553 yazıldığı anlaşılmıştır.) sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Dairece derdestliğin özünü oluşturan dava açılma sıralamasında hatalı değerlendirme yapılarak; ilk açılan, süreler, dava şartları ve bütün usuli işlemlerin ilk yapıldığı davanın işbu dava olmasına rağmen, bir yıl sonra açılan, tarafları ve konusu aynı olan ikinci dava gerekçe gösterilerek bu davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddedilmesinin bütün usuli işlemleri bozan esaslı bir hata olduğu, tarafları ve konusu aynı olan dosyaların birleştirilmesi gerektiği, ikinci davanın açılmasında kusurunun bulunmadığı, KHK süreci ile hem görevli hem de yetkili mahkemelerin değiştiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda birleştirmeye ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemesi nedeniyle davacının birleştirme talebi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, Dairece derdestliğin özünü oluşturan dava açılma sıralamasında hatalı değerlendirme yapılarak; ilk açılan, süreler, dava şartları ve bütün usuli işlemlerin ilk yapıldığı davanın işbu dava olmasına rağmen, bir yıl sonra açılan, tarafları ve konusu aynı olan ikinci dava gerekçe gösterilerek bu davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddedilmesinin bütün usuli işlemleri bozan esaslı bir hata olduğu iddia edilmekteyse de, bu davadan sonra açılan ve Danıştay Beşinci Dairesinin E:2017/5553 sayılı dosyasında bakılan davada, “davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ve yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesi” şeklindeki davanın konusu dikkate alındığında, işbu davadan daha geniş kapsamlı istemlerde bulunulduğu anlaşılmış olup, Dairece istem olarak daha geniş kapsamlı olan dava dosyasında davanın esasının incelenmesinin davacının hukuki yararına olduğu sonucuna varıldığından söz konusu iddia bozma sebebi olarak görülmemiştir.
Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/5553, K:2020/1638 sayılı kararı, Kurulumuzun düzelterek onama yönünde verilen 31/01/2022 tarih ve E:2021/5, K:2022/236 sayılı kararıyla kesinleşmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/02/2020 tarih ve E:2016/13435, K:2020/1642 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.