Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/33 E. 2020/1464 K. 13.07.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/33 E.  ,  2020/1464 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/33
Karar No : 2020/1464

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

2- … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/09/2019 tarih ve E:2016/618, K:2019/7893 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: … Üniversitesi Rektörlüğünün, davacının kefalet ve taahhüt senedi vermesi gerektiği yönündeki … tarihli işlemi ile bu işlemin dayanağı 23/05/1997 tarih ve 22997 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik’in 4. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/09/2019 tarih ve E:2016/618, K:2019/7893 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrasındaki düzenlemelerden bahisle, dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olduğunun belirlenmesi üzerine 26/06/2018 tarihli yazıyla 130,00 TL eksik posta ücretinin 30 gün içinde tamamlanması gerektiği hususunun davacıya 08/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği halde, gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle 29/11/2018 tarihli yazıyla bildirimin aynı şekilde bir daha tekrarlandığı ve 07/12/2018 tarihinde yapılan ikinci tebliğe rağmen, posta ücretindeki eksikliğin süresi içinde tamamlanmadığı gerekçesiyle Dairelerinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/618 sayılı kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, üç ay içinde noksanı tamamlanmak suretiyle dosyanın yeniden işleme konulmasının istenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sonradan öğrendiği bilgiye göre para isteme yazılarının tebliğ tarihlerinde davayı takip eden avukatının yaralamalı trafik kazası nedeniyle cezaevinde olduğu, bu nedenle para isteme yazılarından haberdar olamadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; … Üniversitesi Rektörlüğü tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyada vekaletnamesi olmamasına rağmen Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/09/2019 tarih ve E:2016/618, K:2019/789 sayılı kararının kendisine tebliğ edilmesi nedeniyle, davacı adına temyiz talebinde bulunduğu anlaşılan Av. … tarafından temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin yatırıldığı görüldüğünden, davacı tarafından sunulan temyiz dilekçesinde yer alan adli yardım talebinin incelenmesine gerek görülmeyerek, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Fotoğrafçılık ve Grafik alanında araştırma görevlisi olarak görev yapan davacı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 35. maddesi kapsamında Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi için görevlendirilmiştir.
… Üniversitesince, görevlendirme işlemi ile ilgili olarak, üniversiteden ilişik kesilebilmesi için davacıdan noter onaylı kefalet ve taahhüt senedi getirilmesinin talep edilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrasında, dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanmasının daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunacağı, tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirimin aynı şekilde bir daha tekrarlanacağı, posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, bu kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve davacıya tebliğ olunacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 60. maddesinde, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işlerinin Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Vekile ve kanuni mümesile tebligat” başlıklı 11. maddesinde, “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Dairece, dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olduğunun tespit edilmesi üzerine 26/06/2018 tarihli yazıyla 130,00 TL eksik posta ücretinin 30 gün içinde tamamlanması gerektiği hususunun 08/10/2018 tarihinde, davacı vekili Av. …’ın işyeri adresinin kapalı olması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği,
Gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle 29/11/2018 tarihli yazıyla bildirimin aynı şekilde bir daha tekrarlandığı ve bu yazının da, 07/12/2018 tarihinde, davacı vekili Av. …’ın işyeri adresinin kapalı olması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği,
Bu bildirimin de gereğinin yerine getirilmemesi üzerine posta ücretindeki eksikliğin süresi içinde tamamlanmadığı gerekçesiyle Dairenin 14/02/2019 tarih ve E:2016/618 sayılı kararıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği,
Dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın, davacı vekili Av. …’ın adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak tebligatın, posta memurunun, 28/03/2019 tarihli “Adresin kapalı olması nedeniyle bina görevlisine soruldu. Muhatabın cezaevinde olduğunu, tutuklu ya da hükümlü olup olmadığını bilmediğini beyan etti.” notuyla çıkış merciine iade olması üzerine, anılan kararın, davacı adına hazırlanan tebligat evrakı ile, davacının eski mernis adresi olan … Mahallesi … Sokak No:… … adresinin dağıtım saatlerinde kapalı olması nedeniyle, mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle, 29/03/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren üç ay içerisinde noksan tamamlanmak suretiyle dosyanın yeniden işleme konulması istenilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut, Konya 9. Noterliğince düzenlenen … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname ile, davacı tarafından, Av. …’la birlikte … Mahallesi, … Caddesi, no:… K:… …/… adresinde bulunan Av. …’ın da vekil tayin edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar, davacı vekillerinden Av. …, 09/04/2019 tarihinde sunduğu dilekçe ile vekillik görevinden istifa etmiş olsa da, işlemden kaldırma kararının verildiği 14/02/2019 tarihinde ve bu kararın tebligat sürecinde vekalet ilişkisinin devam ettiği göz önünde bulundurularak, anılan kararın, Av. …’a tebliğ yapılamaması nedeniyle çıkış merciine iade olduktan sonra, 7201 sayılı Kanun’un 11. maddesindeki, “Vekille takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.” şeklindeki amir hüküm gereğince, davacının diğer vekili Av. …’a yapılması gerekirken, doğrudan davacı asile yapılmasında usul kurallarına uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin Daire kararının usulsüz tebliğ edildiği anlaşıldığından, bu kararın tebliğinden itibaren üç ay içerisinde posta masrafındaki noksanın tamamlanmamış olması gerekçesiyle verilen davanın açılmamış sayılması yolundaki temyize konu Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 27/09/2019 tarih ve E:2016/618, K:2019/7893 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Sekizinci Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 13/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.