Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/2656 E. 2020/3508 K. 28.12.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2656 E.  ,  2020/3508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2656
Karar No : 2020/3508

KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına ilişkin 12/12/2019 tarih ve E:2019/1972, K:2019/6514 sayılı karara karşı, davalı idare karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
İzmir ili, … ilçesi, … Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, irtikap suçu işlediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının … olarak görev yaptığı, bir kişinin satın almak istediği hazineye ait olan bir parselle ilgili yapılacak yazışmalara ilişkin olarak davacıya 1.000,00-TL para verdiği ve sonuç alınamadığı yolunda yaptığı 02/07/2009 tarihli yakınma üzerine incelemeci görevlendirildiği, incelemecinin yakınıcıyı dinleyerek ifade tutanağı, davacıyı dinleyerek tutanak düzenlediği, aldığı ifadelerde yakınıcıyı davacı ile tanıştırdığı ve kendini … olarak tanıttığı söylenen kişinin dinlenmediği, davacının, satın alınmak istenen parselin haritasının hazırlanması için para aldığını ve ilgili … verdiğini ifade ettiği, muhakkik tarafından ilgili harita mühendisiyle telefonla görüşüldüğü, incelemeci tarafından alınan ifadeler ve yapılan görüşmeler sonucunda davacının göreviyle ilgili bir konuda yakınıcıyı ikna ederek harita yapımı için 300,00-TL, satışa ilişkin ilgili kurumlardan uygun görüş yazılarının alınması için 1.000,00-TL para aldığı, bu durumun irtikap fiilini oluşturduğu, bu suçun kovuşturması için …müdürlüğünce gerekli ihbarın yapıldığı, disiplin yönünden davacının fiilinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği yolunda görüş belirtildiği, bu görüşün yer aldığı 09/12/2009 tarhili “basit raporun” davalı idareye sunulduğu, bu rapora dayanılarak davacının savunmasının istendiği ve dava konusu disiplin kurulu kararı ile davacının memurluktan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı;
Davacı hakkında aynı fiili nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca açılmış soruşturmanın sürdüğü, davacının savunmasında satın almak istediği parsellerin haritalarının hazırlanmasını gerektiğini belirtmesi üzerine kendisinden yardım istediğini, yakınıcının ısrarı üzerine ilgilere aracılık ettiği, bu iş için alınan parayı haritaları hazırlayan büroya ödediğine ilişkin belgenin ekli olduğunu belirttiği, sonradan Devlet Su İşleri’nden alınan yanıtla arazinin satılması olanağı olmadığının yakınıcıya iletildiği, adli soruşturma sürecinde yakınıcının kendisi ile ilgili bir yakınmasının bulunmadığı yolunda dilekçesinin bulunduğunu ileri sürdüğü, dava dilekçesi eki Cumhuriyet Savcılığına verilmiş dilekçede de yakınıcının bu durumu belirttiği ve kendisini … olarak tanıtan kişi ile ilgili yakınması bulunduğu;
Bu durumda, davacının hakkında yapılan yakınma üzerine salt inceleme yapmak üzere görevlendirilen denetim personeli tarafından, olayın tarafları ve fiilin gerçekliğinin ve niteliğinin anlaşılması bakımından tanıklıkları önemli olan harita mühendisliği bürosunun yetkililerinin, yakınıcının davacıya paranın verildiği sırada yanlarında bulunduğunu ileri sürdüğü kişinin yazılı ve yüz yüze tanıklıklarına başvurulmaksızın, salt basit nitelikte hazırlanan rapora dayanılarak getirilen öneri doğrultusunda cezalandırılmasına ilişkin disiplin kurulu kararında; davacının yakınıcıdan alınan paraların hazine arazisinin davacıya satışı sürecinde gerekli olan haritaların hazırlanması için yakınıcıya yardım amacıyla ve yakınıcının ısrarı üzerine alındığı ve yazılı bir belge ile haritayı hazırlayan büroya verildiği yolunda savunması ve sunduğu belgeler karşısında, ortaya çıkan “şüpheli” durum giderilmeksizin, olayın maddi çerçevesinin ve davacının olay içindeki durumunu ortaya tam olarak koyacak bir “soruşturma raporu” olmadan tesis edilmiş olması nedeniyle; şekil ve neden bakımından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 05/10/2017 tarih ve E:2016/10594, K:2017/4638 sayılı kararıyla, karar düzeltme aşamasında;
Davacının disiplin cezasına konu fiilleri nedeniyle hakkında açılan kamu davasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, ‘yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama’ suçunu işlediği sabit görülerek, neticede hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 21/02/2012 tarihinde kesinleştiği;
Olayda, … Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, hazine adına kayıtlı arazilerin E.T adına satışının gerçekleştirilebilmesi için, arazinin teknik işlemlerini yaptıracağı ve ilgili kuruluşlardan görüş isteyeceğini belirterek E.T’den para almak sureti ile maddi yarar sağladığı hususunun, dava dosyasında yer alan soruşturma dosyası, tanık ifadeleri ve davacının kendi beyanları ile sübuta erdiği, eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı ısrar kararıyla;
Anayasa’nın milletvekili seçilme yeterliğini düzenleyen 76. maddesinin 2. fıkrasında “zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi” suçların, yüz kızartıcı suçlar olarak sayıldığı, aynı hükmün, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11/f-1. maddesinde yinelendiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5. maddesi ile yüz kızartıcı suç kavramına, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık gibi suçların dahil edildiği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun avukatlığa kabule engel haller arasında, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkumiyetin gösterildiği;
Yukarıda yer verilen Anayasa ve Kanun maddeleri uyarınca, irtikap suçunun yüz kızartıcı suçlar arasında sayıldığı, bu durumda, davacı hakkındaki kesinleşen ceza yargılaması sonucunda adli yargı yerince davacının fiilinin ikna sureti ile irtikap suçunu oluşturmadığı, davacı/sanığın eyleminin değişip dönüşmek sureti ile ceza mahkemesi kararının verildiği 29/11/2011 tarihindeki haliyle yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamak suçu (Değişik:2/7/2012-6352/89 md.-Nüfus ticareti) olduğunun tespit edildiği, bu nedenle cezaya konu fiilin 657 sayılı Kanun’un 125/E-(g) bendinde sayılan yüz kızartıcı suç olarak nitelenmesine hukuken olanak bulunmadığı;
Ceza mahkemesi kararlarıyla, davacının sübuta eren eyleminin karar tarihindeki haliyle, yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunu oluşturduğu gerekçesiyle neticede, 5 yıl süre ile herhangi bir yükümlülük belirlenmeden denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, dava konusu olayda, soruşturma raporu ile dava dosyasındaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacıya isnat edilen işlem ve eylemlerin 657 sayılı Kanun’un 125/D-(c) bendinde düzenlenen görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak kapsamında olduğu, 657 sayılı Kanun’un 125/E-(g) maddesi kapsamında memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi eklenmek suretiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/12/2019 tarih ve E:2019/1972, K:2019/6514 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlığın çözümünün, davacının fiilinin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplandığı,
Dosyanın incelenmesinden, davacının, şikayetçi E.T.’den görevi kapsamında olmamasına rağmen harita bedeli adı altında para aldığının beyan edildiği, davacının da bu parayı almadığı yönünde bir beyanı bulunmadığı, bilakis aldığı ve … bürosunda görevli … B.A.’ya verdiğini kendi beyanıyla da kabul ettiği ve sübuta eren fiili, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket kapsamında sayılarak davacıya Devlet memurluğundan çıkarma cezası verildiğinin anlaşıldığı,
Öte yandan, olay kapsamında yapılan adli soruşturma sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; sanık olarak yargılanan davacının, görevi ile ilgisi bulunmayan şekilde şikayetçi E.T.’nin yapması gereken özel haritacılık bürosuna zemin ölçtürme, kroki çıkartma işlemlerinin bedeli olarak 1.000,00-TL para aldığının sabit olduğu, bu haliyle davacı, görevine girmeyen bir konuda görev aldığından irtikap suçunun oluşmayacağı, Devlet dairesinde çalışmasının verdiği güven ve bunun üçüncü kişiler nezdinde uyandıracağı intiba göz önüne alındığında, davacının görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapacağı veya yaptırabileceği kanaatini uyandırmak sureti ile menfaat temin ettiği, aldığı parayı harita bürosuna vermesi nedeniyle görünürde bir menfaati olmamasına rağmen parayı aldığı ve verdiği hususlarının şikayetlerden sonra ortaya çıktığı, dolayısıyla davacının para almak sureti ile kendi lehine maddi ve manevi itibar ve kazanç sağladığı, paranın sonradan B.A.’ya verilmesinin suçu ortadan kaldırmayacağı, yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamak suçunun oluştuğu sonucuna varılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 255. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği,
Daire kararında da belirtildiği üzere, davacının, bir bedel gerektirmemesine rağmen hazine adına kayıtlı arazilerin E.T.’ye satışının gerçekleştirilebilmesi için kurumlarla görüşme yapılacağından bahisle E.T’den para aldığı, yine görevi kapsamında bulunmamasına rağmen arazi ile ilgili yapılacak çizimler için harita bürosuna verilmek üzere aynı kişiden para almak sureti ile yarar sağladığı hususunun, dava dosyasında yer alan rapor, tanık ifadeleri ve davacının kendi beyanları ile sübuta erdiği ve … Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıda aktarılan kararı ile de davacının fiili sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği göz önünde bulundurulduğunda; davacının eyleminin 657 sayılı Kanun’un 125/E-(g) maddesinde belirlenen “memuriyetle bağdaşmayacak şekilde yüz kızartıcı ve utanç verici hareket” kapsamına girdiği sonucuna varılarak dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iddia edilen parayı ceza yargılamasında tanık beyanının da ortaya koyduğu üzere kendisi için almadığı, işlemi yapacak olan harita mühendisine verilmek üzere aldığı ve harita mühendisinin de bu parayı aldığı, bu nedenle davacının suç teşkil eden bir eyleminin bulunmadığı, ayrıca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile de 5 yıllık yasal sürenin geçmesi ile iddia edilen eylemin ortadan kalktığı, disiplin hukuku açısından da zamanaşımı süresinin geçtiği, mahkemece usulî değerlendirme yapılmaksızın verilen kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/12/2019 tarih ve E:2019/1972, K:2019/6514 sayılı kararı kaldırılarak, … İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptaline ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararına yönelik davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
X- Davacı tarafından karar düzeltme dilekçesinde öne sürülen hususlar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/12/2019 tarih ve E:2019/1972, K:2019/6514 sayılı bozma kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, karar düzeltilme isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.