Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/263 E. 2020/1821 K. 14.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/263 E.  ,  2020/1821 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/263
Karar No : 2020/1821

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2013/2396, K:2019/2320 sayılı kararının yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 25/06/2012 tarih ve 28334 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’in 4. maddesinin (ı) bendinin tamamının, 4. maddesinin (n) bendinde yer alan “Sağlık turizmi şirketleri” ibaresinin, içerisinde “Sağlık turizmi şirketi” ibaresi geçen 7. maddesinin 1. fıkrasının, 9. maddesinin 1. ve 2. fıkrasının, 10. maddesinin 1., 2. ve 4. fıkrasının, 11. maddesinin 1. fıkrasının, 12. maddesinin 1., 2. ve 7. fıkrasının, 15. maddesinde yer alan “Sağlık turizmi şirketi” ibarelerinin, 14. maddesinin 1. fıkrasındaki “…her bir katılımcının ulaşım ve konaklama giderleri ile programa ilişkin reklam, pazarlama, danışmanlık, tanıtım ve organizasyon…” kısmının iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2013/2396, K:2019/2320 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, yargılama giderlerinin kapsamı belirlendiği, bu çerçevede, karar ve ilam harçları, posta giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, 326. maddesinde, Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 331. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin kurala bağlandığı,
Bazı maddeleri ve belli kısımları dava konusu edilen Tebliğ’in, 02/06/2015 tarih ve 29374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun 26/05/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı ile kabul edilen Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Karar’ın 34. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı, herhangi bir uygulama işleminin de dava konusu edilmediği dikkate alındığında, işin esası hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı,
Bu durumda, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği göz önüne alındığında, yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 336,35 TL yargılama giderinin ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.475,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın taraflarından hangisinin yargılama giderini ödemekle yükümlü tutulacağına karar vermek için, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla hukuka uygunluğunun denetlenmesinin gerektiği, Dairece verilen kararın davanın taraflarından herhangi birinin haklılığı ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte olmadığı, iptali istenen mülga hükümlerin dava tarihinde hukuka uygun olduğu; gerekçesiz ve hukuka aykırı bir şekilde yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya ödenmesi yolundaki kararda hukuki isabet bulunmadığı, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve lehlerine vekâlet ücretİ ödenmesine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ilişkin kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın yargılama gideri ile vekalet ücretine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2013/2396, K:2019/2320 sayılı kararının temyize konu yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik kısımlarının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 14/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, 25/06/2012 tarih ve 28334 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğin muhtelif düzenlemelerinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesince verilen 21/03/2019 tarih ve E:2013/2396, K:2019/2320 sayılı kararda, dava konusu Tebliğin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idare aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde, anılan Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda “yargılama giderleri”ne ilişkin olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 450. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 6100 sayılı Kanunun 447. maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almıştır.
6100 sayılı Kanunun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, muhtelif hükümlerinin iptaline karar verilmesi istenilen Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğin bilahare yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu yönetmelik hükümlerinin, 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY
XX- Dava, 25/06/2012 tarih ve 28334 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğin muhtelif düzenlemelerinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesince verilen 21/03/2019 tarih ve E:2013/2396, K:2019/2320 sayılı kararda, dava konusu Tebliğin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idare aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, muhtelif hükümlerinin iptaline karar verilmesi istenilen Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğin bilahare yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Tebliğ’in daha sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.