Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/2571 E. 2020/1814 K. 12.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2571 E.  ,  2020/1814 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2571
Karar No : 2020/1814

YARGILAMANIN YENİLENMESİ
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … (…)
2- … Bakanlığı
VEKİLİ: Huk. Müş. Yrd. …

İSTEMİN ÖZETİ : Davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin 05/06/2017 tarih ve E:2016/13865, K:2017/4469 sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/06/2018 tarih ve E:2018/1681, K:2018/3247 sayılı kararının, yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması ve dava konusu edilen acele kamulaştırma işleminin iptaline karar verilmesi, davacı tarafından istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : İstemin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinde; “1-Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmî bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilâm hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi,
2-Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır…” kuralı yer almıştır.
Anılan maddede düzenlenen yargılamanın yenilenmesi müessesesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararların bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yolu olup; 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinde sayılan sebeplerin varlığı halinde ancak kesin hükme ilişkin esas kararı vermiş olan mahkemeden istenebilir.
Buna göre, bir hüküm kesinleşmedikçe, ona karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemeyeceği gibi, yargılamanın yenilenmesi, sadece kesinleşmiş olan esasa ilişkin nihai kararlara karşı, hüküm aleyhine olan tarafça başvurulabilecek olağanüstü bir kanun yolu olduğundan, bir hüküm mahkemesi kararı Danıştay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiş olsa bile yargılamanın yenilenmesi yoluyla ancak hüküm mahkemesi kararının değiştirilmesi istenebilir. Danıştayın temyiz veya karar düzeltme talebi üzerine verdiği kararlara karşı ise, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
Dosyanın incelenmesinden; davacı … tarafından, İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesinde ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararının, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılan bu davada; Danıştay Altıncı Dairesinin 05/06/2017 tarih ve E:2016/13865, K:2017/4469 sayılı kararıyla davanın ehliyet yönünden reddine karar verildiği, bu kararın adı geçen davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/06/2018 tarih ve E:2018/1681, K:2018/3247 sayılı kararıyla, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu kararın tebliği üzerine, davacı tarafından, 19/08/2020 tarihinde Danıştay kayıtlarına giren ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna hitaben düzenlenen dilekçe ile, Daire kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, tebligat nüshasında adresi olarak gösterilen … Sokak diye bir sokağın bulunmadığı, tebligatın muhtara da ulaştırılmadığı, süresi içerisinde temyize başvurma hakkının elinden alındığı, ayrıca Gaziosmanpaşa Belediyesinin internet sitesinde yayımlanan 01/05/2016 tarihli yazının yeni delil niteliğinde olduğu ve anılan Belediyenin bu yazıyla Kanun’da belirtilen nedenlere ve koşullara uygun davranmayacağını kamuoyuna açıkladığı, bu nedenle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/06/2018 tarih ve E:2018/1681, K:2018/3247 sayılı kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla ortadan kaldırılarak dava konusu edilen acele kamulaştırma işleminin iptaline karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, kesinleşmiş olsa da, ancak taraflar arasında uyuşmazlığı sonlandıran hüküm mahkemesi kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi, Danıştayın temyiz veya karar düzeltme talebi üzerine verdiği kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmaması karşısında, Danıştay Altıncı Dairesince verilen davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin karara yönelik temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının yargılanmanın yenilenmesi yoluyla incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen koşulları taşımadığından, davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yargılamanın yenilenmesi müessesini düzenleyen 53. maddesinde; Danıştayın temyiz veya karar düzeltme talebi üzerine verdiği kararlara karşı, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır.” şeklindeki düzenleme ise, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin yöneltilmesi gereken merciye işaret etmektedir.
Davacı … tarafından, 19/08/2020 tarihinde Danıştay kayıtlarına giren ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna hitaben düzenlenen dilekçenin incelenmesinden; İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesinde ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararının, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılan bu davada; yargılamanın yenilenmesi talebinin, Danıştay Altıncı Dairesince verilen 05/06/2017 tarih ve E:2016/13865, K:2017/4469 sayılı davanın ehliyet yönünden reddine dair karara yönelik temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kesin olarak verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/06/2018 tarih ve E:2018/1681, K:2018/3247 sayılı kararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, söz konusu temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine yönelik kararın İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından kesin olarak verilmesi sebebiyle, yargılamanın yenilenmesi talebinin esasının incelenmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.