Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/2415 E. 2020/1973 K. 26.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2415 E.  ,  2020/1973 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2415
Karar No : 2020/1973

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 09/12/2019 tarih ve E:2017/4780, K:2019/13701 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti … Gayrimenkul A.Ş.’ye ait Şanlıurfa ili, Karaköprü ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 09/12/2019 tarih ve E:2017/4780, K:2019/13701 sayılı kararıyla;
Dairelerince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun ve bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi sonucunda;
Taşınmazın bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresine ait olduğu, özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresince yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda yapılan imar planı değişikliğinde bu alanda sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı,
Öte yandan, meri imar planlarının onaylanmasının üzerinden uzun bir süre geçtiği halde taşınmazın yatırım programına alınmadığı ve Sağlık Bakanlığınca verilen görüş yazılarında ileriki dönemlerde kullanılması düşünülmeyen atıl durumdaki sağlık tesisi alanlarının satılarak sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere kaynak yaratılmasının istendiği, Taşınmazın atıl durumdan çıkartılması amacıyla yapılan söz konusu imar planı değişikliklerinde eşdeğer yer ayrılmamışsa da; taşınmazın yakın çevresinde sağlık tesislerinin bulunduğu ve taşınmazın bir kısmı konut alanı olarak ayrılırken bir kısmının lise alanı ve yol olarak ayrılarak donatı dengesinin sağlandığı,
İmar planı değişikliklerinin kendi aralarında uyumlu ve üst ölçekli planlara uygun oldukları, ayrıca taşınmaza getirilen kullanım kararlarının çevre imar bütünlüğünü bozucu nitelikte olmadığı hususları gözetilerek dava konusu imar planı değişikliklerinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu imar planı değişikliğinin herhangi bilimsel, nesnel veya teknik bir gerekçeye dayanmadığı, kamu yararına uygun olmadığı, yeni planda plan değişikliği ile kaldırılan donatı alanları kadar yer ayrılmadığı, yeni kullanımla birlikte getirilen konut alanı için herhangi bir sosyal donatı alanı ayrılmadığı, plan bütünlüğünün bozulduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından, dava konusu imar planlarının iptali istemiyle açılan diğer bir davada, Danıştay Altıncı Dairesince verilen davanın reddine ilişkin kararın bozularak, söz konusu imar planlarının iptaline ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/09/2020 tarih ve E:2020/1624, K:2020/1492 sayılı kararı doğrultusunda, Şanlıurfa İli, Karaköprü İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan dava konusu 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinde hukuka uyarlık görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozularak, söz konusu imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti … Gayrimenkul A.Ş.’ye ait Şanlıurfa ili, Karaköprü ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 15/10/2015 tarihinde onaylanan Adıyaman-Şanlıurfa-Diyarbakır Planlama Bölgesi 1/100.000 Çevre Düzeni Planında kentsel yerleşik alanda kalmıştır.
Alan, dava konusu imar planı değişikliğinden önceki Şanlıurfa Belediye Meclisinin 02/10/2012 tarih ve 86 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Şanlıurfa Maşuk Bölgesi Nazım İmar Planında, “eğitim tesisi, dini tesis alanı, sağlık tesisi, ticaret alanı, pazar alanı ve sosyo-kültürel tesis alanı” olarak belirlenmiştir.
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün davalı idareye göndermiş olduğu … tarih ve … sayılı yazısından; dava konusu taşınmazın Sağlık Bakanlığından (Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü) alınan … tarih ve … sayılı görüş yazısında belirtilen gerekçeyle özelleştirme kapsam ve programına alındığı anlaşılmaktadı
Bunun üzerine davalı Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile uyuşmazlığa konu taşınmaz konut alanı, lise alanı ve yol olarak belirlenmiş, bu karar 02/06/2017 tarih ve 30084 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrasında: “Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler.” kuralına yer verilmiştir.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 9. maddesinde; plan raporunda, planın türü, ölçeği, kapsamı ve özelliğine göre; vizyon, amaç, hedefler ve stratejiler belirlenerek, koruma-kullanma esasları, alan kullanım kararları, yoğunluk ve yapılaşmaya ilişkin konularda planlama esasları ve uygulama ilkeleri, eylem planları, açık ve yeşil alan sistemi, ulaşım, erişilebilirlik ve mekânın etkin kullanılması, gerektiğinde koruma, sağlıklaştırma ve yenileme program, alan ve projelerinin etaplama esasları, alan kullanım dağılımı tablosu gibi hususlarda açıklamalara yer verileceği,
İmar planlarında, bu Yönetmelik’te tanımlanan veya plan gösteriminde bulunan kullanımlardan birden fazla mekânsal kullanımın aynı alanda bir arada bulunması durumunda, uygulamaya yönelik alan kullanım oranları, otopark, yeşil alan ve benzeri sosyal ve teknik altyapı kullanımlarına ilişkin detaylar ile gerektiğinde bağımsız bölüm sayısının, plan raporu ve plan notlarında ayrıntılı olarak açıklanacağı kurala bağlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin 26. maddesinde ise, imar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılacağı kurala bağlanmış, Yönetmelik Ek-2 tabloda da farklı nüfus gruplarında asgari sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin standartlar belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından, dava konusu imar planlarının iptali istemiyle açılan diğer bir davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 09/12/2019 tarih ve E:2017/4550, K:2019/13700 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, anılan karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/09/2020 tarih ve E:2020/1624, K:2020/1492 sayılı kararıyla;
“… dava konusu imar planları ile alanda getirilen nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik donatı alanı miktarının mevzuat ile öngörülen standartlara uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, alanda bu ihtiyacın karşılanması mümkün ise sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması, mümkün değil ise nerede ve nasıl karşılanacağına ilişkin araştırma ve analizlerin yapılması sonucunda dava konusu imar planlarının hazırlanması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin onaylanan söz konusu imar planlarının, çevre imar bütünlüğünü bozmayacak nitelikte olduğundan söz edilebilmesine bu haliyle olanak bulunmamaktadır.” gerekçesiyle bozularak, söz konusu imar planlarının iptaline karar verilmiştir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen yargı kararı doğrultusunda, Şanlıurfa ili, Karaköprü ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan dava konusu 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 09/12/2019 tarih ve E:2017/4780, K:2019/13701 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,
4.Kurulumuzca yeniden bir karar verildiğinden, aşağıda dökümü yapılan dava ve temyiz aşamasına ilişkin …- TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen …-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
6. 26/10/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliği ile karar verildi