Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/2 E. 2020/2370 K. 11.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2 E.  ,  2020/2370 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2
Karar No : 2020/2370

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa ili, Osmangazi ilçesi, … Mahallesi, .. pafta, … sayılı parseli uygulama imar planı kapsamı dışında bırakan 1/1000 ölçekli Ovaakça Revizyon Uygulama İmar Planının kabulüne dair … tarih ve … sayılı Osmangazi Belediye Meclisi kararı ile bu kararın onaylanmasına dair … tarih ve … sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 3, 5 ve 8. maddelerine yer verildikten sonra,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden;
Dava konusu parselin, karayolları kamulaştırma alanında karayolları yol kenar koruma kuşağında yer aldığı, dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının, planlama alanı sınırlarını, karayolları yol kenar koruma kuşağını dışarıda bırakacak şekilde değiştirdiği, bu nedenle, dava konusu taşınmazın da planlama alanı dışında bırakıldığı, esas itibarıyla bir güvenlik bölgesi olan koruma kuşağının planlama alanı dışında bırakılmasının imar mevzuatına aykırı olduğu, planlama alanı sınırlarının aslen planın ana kararları arasında yer alması nedeniyle revizyon imar planı ile gerekçesiz olarak plan ana kararlarından birisinin bozulmuş olduğu, dava konusu işlemlerin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı gerekçeleriyle, dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının davacının parseli yönünden iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 09/06/2016 tarih ve E:2013/1354, K:2016/3972 sayılı kararıyla;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesi ile Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 24. maddesinin 1. fıkrasına yer verildikten sonra,
Uyuşmazlığa konu parselin, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ve 16/10/2008 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olduğu, 30/11/2006 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında karayolları kamulaştırma alanında karayolları yol kenar koruma kuşağında kaldığı, dava konusu 13/01/2011 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise, parselin plan onama sınırı dışında bırakıldığı,
Sadece dava konusu taşınmazın değil, dava konusu taşınmaz ile birlikte bölgenin diğer bir bölümünün de revizyon uygulama imar planı sınırları dışında bırakıldığı,
Uygulama imar planları, sosyal ve teknik altyapı alanı dengeleri gözetilerek etaplar halinde de yapılabileceğinden, plan onama sınırı dışında bırakılan taşınmazın ve bulunduğu bölgenin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, daha sonra da hazırlanıp onaylanabileceği,
Bu durumda, davacıya ait taşınmazı kapsamaması nedeniyle dava konusu 1/1000 ölçekli planın iptaline karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Dava konusu plan değişikliğiyle, plan sınırları içinde kalan ve kentsel yerleşimi doğrudan etkileyen karayolunun plan sınırı dışında bırakıldığı, böyle bir karayolunun yaratacağı trafik, gürültü vb. sorunların ve potansiyellerin yapılmış ya da yapılacak olan imar planı ile bütünleştirilmesi gerektiği, bu nedenle davaya konu karayolunun revizyon öncesi imar planında olmasaydı dahi kentsel yerleşimle bütünleştirmek, bu yola bağlantıları sağlamak ve yerleşim için bir potansiyele dönüştürmek için -gerekirse ilave ve revizyon- imar planı ile mevcut plana eklenmesi gerektiği, ancak dava konusu planda tam aksine bu karayolunun plan sınırı dışına çıkarıldığı ve planlama alanının eksik bırakıldığı,
Dava dosyasına sunulan belgeler ve plan açıklama raporları birlikte incelendiğinde; 1/5000 ölçekli nazım imar planı sınırlarının değişmesini gerektirecek herhangi bir planlama kriterine rastlanmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğünün kamulaştırma kararı ve dava dosyasına sunulan Orman Genel Müdürlüğünün bölgede parça parça yer alan orman alanlarını gösterir paftasının planlama alanı sınırlarını değiştirmeye yönelik bir kriter oluşturmadığı,
Dava konusu planın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 15. maddesinin 1. fıkrasında; uygulama imar planlarının tamamının bir aşamada yapılabileceği gibi etaplar halinde de hazırlanabileceği, ancak, bu durumda etap sınırlarının varsa nazım planlar üzerinde gösterilmiş olması gerektiği kuralı getirilmişken, dava konusu revizyon uygulama imar planın yapıldığı tarihten sonra 14/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 24. maddesinin 1. fıkrasında; uygulama imar planlarının tamamı bir aşamada yapılabileceği gibi, sosyal ve teknik altyapı alanı dengeleri gözetilerek etaplar halinde de yapılabileceği, 23. maddesinin 2. fıkrasında ise; ihtiyaç duyulması halinde, nazım imar planlarında, sosyal ve teknik altyapı alanları ve kamuya ayrılan alan dengeleri gözetilmek suretiyle uygulama imar planlarının yapım etaplarının belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Bu çerçevede, dava konusu planın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan mülga Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’te uygulama imar planlarının etaplar halinde yapılabilmesi, etap sınırlarının nazım planlar üzerinde gösterilmiş olması şartına bağlanmışken, sonradan yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde, ihtiyaç duyulması halinde nazım imar planlarında uygulama imar planlarının yapım etaplarının belirlenebileceği esasının benimsendiği,
Bu durumda, dava konusu planın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 15/1. maddesi mucibince uygulama imar planlarının etaplar halinde hazırlanabilmesi için etap sınırlarının nazım planlar üzerinde gösterilmesi iktiza etmekte olup, nazım imar planında buna ilişkin etaplama sınırının gösterilmediği ve karayolları yol kenar koruma kuşağında kalan dava konusu taşınmazın plan onama sınırları dışında bırakılması ve etaplamaya konu edilmesinin geçerli herhangi bir gerekçesinin bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, dava konusu planın yapımında ilgili kamu kurumlarının görüşlerinin alındığı, revizyon plan değişikliğiyle, daha önce parçalar halinde yapılan plan değişiklikleri ile uygulama (parselasyon) sınırlarının uyumlaştırılmasının amaçlandığı, bu kapsamda uygulaması yapılmış alanın dışında, karayolu yol kuşağında ve şehir dışında ormanlık alanda kalan dava konusu taşınmazın revizyon imar planı içerisine alınmasının doğal dengeyi bozacağı, bu nedenle de dava konusu plan değişikliğinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile … İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının hissedarı olduğu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında yer almaktadır.
Yine, dava konusu taşınmaz, 16/10/2008 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 30/11/2006 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında; karayolları kamulaştırma alanında karayolları yol kenar koruma kuşağında kalmaktadır.
Anılan parselin, Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan dava konusu /1000 ölçekli Ovaakça Revizyon Uygulama İmar Planında plan onama sınırı dışarısında bırakılması üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde; nazım imar planı, “varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan” olarak tanımlanmış, 6. maddesinde; planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, 8. maddesinde ise; planlar, bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiş, aynı maddenin (b) bendinde de; imar planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların, onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları, belediye meclisinin on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlayacağı belirtildikten sonra, 3. fıkrasında; onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de yukarıdaki usullere tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
02/11/1985 tarih ve 18916 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren (mülga) Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 15. maddesinde; “Uygulama imar planlarının tamamı bir aşamada yapılabileceği gibi etaplar halinde de hazırlanabilir. Ancak, bu durumda etap sınırlarının varsa nazım planlar üzerinde gösterilmiş olması gerekir. Uygulama imar planlarında, yapı adaları içinde imar parselleri gösterilir. Uygulama imar planlarına uygun olarak parselasyon planları düzenlenir ve bu planlar imar planlarının ayrılmaz parçasıdır.” kuralı düzenlenmiştir.
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihten sonra 14/06/2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 38. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, yukarıda aktarılan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış, “Nazım imar planı” başlıklı 23. maddesinde; “Nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararlar uygulama imar planlarında belirlenir. İhtiyaç duyulması halinde, nazım imar planlarında, sosyal ve teknik altyapı alanları ve kamuya ayrılan alan dengeleri gözetilmek suretiyle uygulama imar planlarının yapım etapları belirlenebilir.” kuralı getirilmiş, “Uygulama imar planı” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasında; uygulama imar planlarının tamamının bir aşamada yapılabileceği gibi sosyal ve teknik altyapı alanı dengeleri gözetilerek etaplar halinde de yapılabileceği öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığa konu parselin, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ve 16/10/2008 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında olduğu, 30/11/2006 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında karayolları kamulaştırma alanında karayolları yol kenar koruma kuşağında kaldığı, dava konusu 13/01/2011 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise parselin plan onama sınırı dışarısında bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar plan sınırları içerisinde kalan dava konsunu taşınmaz ile birlikte bölgenin bir bölümünün dava konusu revizyon uygulama imar planı sınırları dışında bırakıldığı, dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu revizyon uygulama imar planı sınırları dışında bırakılan alanın, yapılaşma imkânı olmayan, kısmen karayolu yol kuşağında karayolu koruma bandı, kısmen ormanlık alan, kısmen de tarımsal alanlardan oluştuğu görülmektedir.
Esasen dava konusu plan değişikliğiyle, daha önce parçalar halinde yapılan plan değişiklikleri ile, yine daha önce yapılmış olan imar uygulama (parselasyon) sınırlarının uyumlaştırılmasının amaçlandığı, plan onama sınırının, uygulaması yapılan alana çekildiği görülmektedir. Bu kapsamda imar uygulaması (parselasyon) yapılan alanın dışında, karayolu yol kuşağında ve şehir dışında ormanlık alanda kalan dava konusu taşınmazın revizyon imar planı içerisine alınmasının doğal dengeyi bozacağı açıktır.
Öte yandan, uygulama imar planları sosyal ve teknik altyapı alanı dengeleri gözetilerek etaplar halinde de yapılabileceğinden plan onama sınırı dışarısında bırakılan taşınmazın bulunduğu bölgenin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının daha sonra hazırlanıp onaylanabileceği, ayrıca, onama sınırının belirlenmesinde davacı parseli açısından doğal eşiklerin ve topoğrafik özelliklerin dikkate alındığı, alt yapı hizmetlerinin sunumu açısından da bu hususun kriter olarak alınmasının planlama tekniğine uygun olduğunun anlaşılması karşısında, dava konusu işlemin planlama sınırına ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.