Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/178 E. 2020/1513 K. 17.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/178 E.  ,  2020/1513 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/178
Karar No : 2020/1513

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Emniyet Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2019 tarih ve E:2017/7106, K:2019/1039 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, dört yıllık yüksek öğretim kurumundan mezun olduğu 03/06/2002 tarihinden itibaren (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi için 15/07/2002 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 10/08/2001 tarih ve 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin iptali ve yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2019 tarih ve E:2017/7106, K:2019/1039 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/12/2014 tarih ve E:2013/1666, K:2014/5221 sayılı kısmen onama, kısmen bozma kararının bozmaya ilişkin kısmına uyularak;
… İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, dört yıllık yüksek öğretim kurumundan 03/06/2002 tarihinde mezun olduğundan bahisle (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi için yaptığı başvurunun reddi üzerine açmış olduğu dava kapsamında istemde bulunduğu parasal ve özlük haklarının, davacının doğrudan bir üst rütbe veya rütbelere terfi ettirilmesinden değil, (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesine bağlı olarak rütbe bekleme sürelerindeki farklılıktan kaynaklı olduğu, bunun için ise ayrıca bir terfi kurulu kararına gerek bulunmadığı,
Nitekim yargı kararı uygulanarak davacının komiser rütbesindeki kıdem tarihinin 30/06/2003, bulunduğu başkomiser rütbesine kıdem tarihinin ise 30/06/2007 olarak yeniden düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacının parasal hak talebinin komiserlik ve başkomiserlik rütbe kıdem tarihlerinin geriye çekilmesinden kaynaklanan rütbe farkı ödemelerine ilişkin olduğu,

Bu durumda, hukuka aykırılığı belirlenen işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesi ve sonuç itibarıyla bakılan davanın iptal, kabulle sonuçlanması sebebiyle davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle,
Davanın kabulü ile dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Geçici 20. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kısmına ilişkin olarak henüz yeni bir düzenleme yapılmadığı, bunun yanında, idarenin tesis edeceği işlemleri, işlemin tesis edileceği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine uygun olarak tesis etme zorunluluğu bulunduğu, bu haliyle, yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/12/2014 tarih ve E:2013/1666, K:2014/5221 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 12/02/2019 tarih ve E:2017/7106, K:2019/1039 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.