Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1605 E. 2020/2443 K. 12.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1605 E.  ,  2020/2443 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1605
Karar No : 2020/2443

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Fabrikası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2018/3132, K:2019/4486 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 4634 sayılı Şeker Kanunu’na 6111 sayılı Kanun ile eklenen 5. maddesinin 2. fıkrasının uygulama esaslarını belirleyen Şeker Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19/12/2019 tarih ve E:2018/3132, K:2019/4486 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 14/12/2015 tarih ve E:2011/1969, K:2015/4538 sayılı kararıyla, dava dilekçesinde, Şeker Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının dava konusu edildiği belirtilmekte ise de, dilekçedeki iddialardan, Kurul kararının 1. maddesinin (b) bendi ile 6. maddesinin (a) bendinin iptalinin istenildiği anlaşıldığından, davanın, anılan kararın 1. maddesinin (b) bendi ile 6. maddesinin (a) bendi ile sınırlı olarak incelendiği belirtilerek; dava konusu Kurul kararının 6. maddesinin (a) bendinin iptaline, 1. maddesinin (b) bendinin iptali isteminin reddine karar verildiği;
Anılan kararın iptale ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulunun 27/11/2017 tarih ve E:2016/2425, K:2017/4003 sayılı kararı ile davalı idarenin temyiz isteminin kabul edilerek Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdarî Dava Daireleri Kurulunun, idarî dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun’un 49/4 ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kuralının yer aldığı;
Aktarılan kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdarî Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle … tarih ve … sayılı Şeker Kurulu kararının 6. maddesinin (a) bendi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket tarafından; Dairece, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına ısrar imkanı bulunmadığından bahisle hukuka aykırılık iddiaları değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı ve eksik inceleme yapıldığı, 6111 sayılı Kanun’un 205. maddesiyle 4634 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 2. fıkrasına eklenen düzenleme ile şirketlerin kendi ekim alanlarından yeterli hammadde bulamadığı durumlarda, şeker fabrikalarına, pancar ekimine müsait alanlardan pancar temin etme imkânı getirildiği; dava konusu kararın kendi içerisinde uygulama imkânsızlığı ortaya çıkardığı, dava konusu Kurul kararında belirtildiği şekilde ekim yapılmaması hâlinde elde edilecek pancarın C pancarı, bu pancardan üretilecek şekerin de C şekeri olarak değerlendirilmesine yönelik düzenlemenin Şeker Kanunu ile getirilen C şekeri tanımına ilave bir tanım olduğu, Kurul kararı ile Şeker Kanunu’nun değiştirildiği ve yeni tanımlar eklendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/11/2017 tarih ve E:2016/2425, K:2017/4003 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 19/12/2019 tarih ve E:2018/3132, K:2019/4486 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.