Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1541 E. 2020/3657 K. 30.12.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1541 E.  ,  2020/3657 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1541
Karar No : 2020/3657

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Petrol Ürünleri Turizm İnşaat Pazarlama Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2017/2438, K:2019/4073 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2017/2438, K:2019/4073 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun karar düzeltme aşamasında verilen 20/02/2017 tarih ve E:2016/484, K:2017/701 sayılı bozma kararına uyularak;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kuralına yer verildiği,
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca İdare Mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararlarında ısrar edebilmeleri mümkün iken, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması durumunda ısrar olanağı bulunmadığı,
Benzer bir uyuşmazlıkta, Danıştay Onüçüncü Dairesinin E:2010/1066 sayılı dosyasında, 28/01/2014 günlü ara kararı ile, başka bir davacı şirkete ait tesiste alınan numunelerin analizi sonucunda düzenlenen rapora göre, yalnızca kükürt sınır değerlerine uygun bulunmadığı anlaşıldığından; kükürt oranının akaryakıtın üretim aşamasından sonra, bayi tarafından akaryakıta herhangi bir madde eklenerek değiştirilebilecek bir özellik olup olmadığının ve bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olup olmadığının sorularak konuya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği; ara kararına cevaben gönderilen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’nün 28/03/2014 günlü yazısında, ilgili analiz raporunda teknik düzenlemede belirtilen diğer parametrelerin uygun olduğu halde, rapor incelendiğinde, bayi tarafından akaryakıta herhangi bir madde eklenerek değiştirilebilecek bir özellik olmadığı ve bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle, sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği,
Dosyada mevcut akredite laboratuvar tarafından verilen görüş yazısı göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın yalnızca “Kükürt” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin yukarıda yer verilen lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkındaki uyuşmazlık konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle anılan kurul kararının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizi sonucu teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespiti üzerine verilen idarî para cezasının hukuka uygun olduğu, 5015 sayılı Kanun kapsamında petrol piyasasında faaliyet gösteren rafinerici, dağıtıcı ve depolama lisansı sahipleri ile bayilik lisansı sahipleri tarafından piyasaya arz edilen akaryakıt türlerinin Türk Standardları Enstitüsü tarafından hazırlanan standartlara uygun olması zorunluluğu bulunduğu, otomotiv yakıtlarına ilişkin standartların bu konuda yetkili kuruluşlar ile birlikte belirlendiği, motor üreticileri tarafından üretilen motorların da, kullanılacak olan akaryakıtla ve yakıtın türüyle (oktan sayısıyla) birlikte tasarlandığı, yakıtın standardında belirtilen parametrelerin olması gereken değerin ya da oranın altında veya üzerinde bulunması durumunun yakıtın kalitesini doğrudan etkileyeceği ve teknik düzenlemesine aykırılık teşkil edeceği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2017 tarih ve E:2016/484, K:2017/701 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 04/12/2019 tarih ve E:2017/2438, K:2019/4073 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.