Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/145 E. 2020/2375 K. 11.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/145 E.  ,  2020/2375 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/145
Karar No : 2020/2375

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DİĞER DAVALI : … Bakanlığı- ANKARA
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 23/05/2019 tarih ve E:2014/941, K:2019/4333 sayılı kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/12/2013 tarih ve 28867 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik’in yürürlük maddesi olan 25. maddesinin (b) ve (ç) bentlerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 23/05/2019 tarih ve E:2014/941, K:2019/4333 sayılı kararıyla; 30/12/2013 tarih ve 28867 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yürürlük maddesi olan 25. maddesinin (b) ve (ç) bentleri dava konusu edilen Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmeliğin, 02/03/2019 tarih ve 30702 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle dava konusu Yönetmeliğin iptali istenen hükümleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.475,00 TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, dava konusu düzenleyici işlemin hukuka aykırı olduğuna dair hüküm kurulmadan, dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle işin esasına girilmeden ve haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmadan verilen karar sonucunda yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idareler üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Müşterek Kurul kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 23/05/2019 tarih ve E:2014/941, K:2019/4333 sayılı kararının temyize konu yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 11/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, 30/12/2013 tarih ve 28867 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik’in yürürlük maddesi olan 25. maddesinin (b) ve (ç) bentlerinin iptali istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunca verilen 23/05/2019 tarih ve E:2014/941, K:2019/4333 sayılı kararda, dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idare aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, 25. maddesinin (b) ve (ç) bentlerinin iptaline karar verilmesi istenilen Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmeliğin bilahare yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekâlet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin daha sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.