Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/145 E. 2020/127 K. 19.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/145 E.  ,  2020/127 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/145
Karar No : 2020/127

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 21/05/2020 tarih ve E:2020/74, K:2020/74 sayılı kararıyla;
… Müdürlüğü vekili Av. … tarafından, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/1861, K:2020/110 sayılı kararı ile Konya Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesinin 30/10/2019 tarih ve E:2019/2210, K:2019/1632 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,
“Aykırılığın davanın süresinde olduğu yolundaki Konya Bölge İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği” görüşüyle, 2576 sayılı “Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun”un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra, kararlar arasındaki aykırılığın “süre” hususuna ilişkin olduğu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin altıncı fıkrasında Bölge İdare Mahkemelerinin 46. maddeye göre temyiz yolu açık olmayan kararlarının kesin olduğu hususu dikkate alındığında uyuşmazlıklarda verilen kararların “süre” yönünden kesinleştiği anlaşıldığından konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:

I-AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI :
A-İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BİRİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2019/1861 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan … İhale Kayıt Numaralı hizmet alımı ihalesi neticesinde yüklenici tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılan davacı tarafından, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 23. madde uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğünün daimi işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin yaptığı başvurunun uygun bulunmaması üzerine bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlem ile durumunun anılan mevzuat uyarınca yeniden değerlendirilmesi ve hakkında tesis edilen bu işlemin kaldırılması istemiyle yaptığı 29/07/2019 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İstanbul 13. İdare Mahkemesinin 18/10/2019 tarih ve E:2019/1802, K:2019/2006 sayılı kararının özeti:
Dava konusu işlemlerden … tarih ve … sayılı işlemin davacıya 26/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarih itibarıyla işlemeye başlayan yasal dava açma süresinin 25/06/2018 tarihinde sona erdiği; bu tarihe kadar dava açılması gerekirken 02/10/2019 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı,
Öte yandan, davacının, kadrolu işçi statüsüne geçiş işleminin yapılması talebinin reddedilmesine ilişkin olan Karayollar Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminden sonra 29/07/2019 tarihli dilekçe ile yaptığı ikinci başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin ise geçmiş olan dava açma süresini yeniden canlandırmayacağı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/1861, K:2020/110 sayılı kararının özeti :
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23. maddesine atıf yaparak uyuşmazlıkta, davacıya tebliğ edildiği belirtilen posta alındı belgesi incelendiğinde, belgede göndericinin ve alıcının adı dışında, tebliğ tarihi ve tebliğin kime yapıldığına ilişkin bilgilerin olmadığı, tebliğin mevzuuna ilişkin ise herhangi bir bilgiye yer verilmediği, dolayısıyla 7201 sayılı Kanun’un 23. maddesinde düzenlenen şartları haiz tebliğ tutanağının dosyada yer almadığı, bu durumda davanın süresinde kabul edilerek esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen istinafa konu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 13. İdare Mahkemesinin 18/10/2019 tarih ve E:2019/1802, K:2019/2006 sayılı kararının kaldırılmasına, belirtilen gerekçe dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 5.fıkrası uyarınca dava dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak karar verilmiştir.

B-KONYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BEŞİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2019/2210 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istemin özeti: Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesindeki Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü Afyonkarahisar Şube Şefliğinde taşeron işçi olarak çalışan davacı tarafından, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrolarına istihdam edilmek üzere yaptığı başvurunun reddine ilişkin Karayolları 3. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Konya 1. İdare Mahkemesinin 06/08/2019 tarih ve E:2019/699, K:2019/827 sayılı kararının özeti:
Uyuşmazlıkta, sürekli işçi kadrosuna geçmek için başvuru yapan davacının başvurusunun kabul edilmediği, söz konusu komisyon kararına 05/03/2018 tarihinde yapmış olduğu itirazın da Karayolları Genel Müdürlüğü Tespit Komisyonunun 09/03/2018 kararı ile reddedildiği ve kararın davacıya 15/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 20/04/2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla itirazının reddedildiği 09/03/2018 tarihli işleme karşı 15/03/2018 tarihindeki tebliğinden itibaren 60 gün içinde yani en son 14/05/2018 tarihine kadar dava açılması gerekirken, 20/04/2019 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı,
Öte yandan, davacının tekrardan anılan kadroya geçiş istemi ile yapmış olduğu başvurunun Karayolları Genel Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedildiği, yeni bir hukuki durumun söz konusu olmadığı durumlarda yapılan başvuruların, 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi kapsamında yapılmış başvurular olarak kabulüne olanak bulunmadığı; aynı Kanun’un 11. maddesinde öngörülen süre geçirildikten sonra işlemin geri alınması, kaldırılması veya değiştirilmesi istemiyle idareye yapılan başvurular da sona eren dava açma süresini ihya etmeyeceğinden, davacı tarafından yapılan bu yeni başvurunun sona eren dava açma süresini başlatmayacağı gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Konya Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesinin 30/10/2019 tarih ve E:2019/2210, K:2019/1632 sayılı kararının özeti:
İdare Mahkemesi kararının aynı gerekçe ve nedenle uygun görüldüğü ve istinaf istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddiaların anılan kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

II-İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Uyuşmazlıklarda, davacılar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan hizmet alımı ihaleleri neticesinde yüklenici şirketler tarafından davalı idare bünyesinde çalıştırılmaktadırlar. Davacılar tarafından, ”696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin 127. maddesiyle, 375 sayılı ”657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler Ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları Ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı Ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”ye eklenen Geçici 23. madde uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğünün daimi işçi kadrosuna geçmek için başvuru yapılmış, anılan başvurular davalı idare tarafından uygun görülmeyerek reddedilmiştir. Anılan işlemlere karşı yapılan itirazlar da davalı idare tarafından retle sonuçlandırılmıştır. Davacılar tarafından, itirazın reddine ilişkin işlemlere karşı dava açma süresi içerisinde davalı idareye herhangi bir başvuru yapılmamış ya da bu süre içerisinde dava açılmamıştır.
Davacılar, uzun bir süre sonra tekrar davalı idareye başvurarak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23. maddesi kapsamında, başvurularının yeniden değerlendirilmesini talep etmişler; bu taleplerinin de idareler tarafından reddi üzerine, iptal davası açmışlardır. Açılan davalarda, aynı konuda verilen farklı nitelikteki kararların kesinleşmesi üzerine incelenen aykırılığın oluştuğu görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT :
1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname:
Geçici Madde 23 – (Ek: 20/11/2017-KHK-696/127 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7079/118 md.)(1)
5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında; ödemeleri merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden karşılanan 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanlar;
a) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,
b) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,
c) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,
ç) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek,
kaydıyla, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idaresinin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birimine, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurabilirler. Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti, bu tespite itirazların karara bağlanması, şartları taşıyanların idarelerince belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınava alınması, sınav sonuçlarına itirazların karara bağlanması ve sınavda başarılı olanların kadroya geçirilmesine ilişkin süreç bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde idarelerince sonuçlandırılır. Sınavlarda başarılı olanlar, varsa bu fıkranın (c) bendinde öngörülen davalardan feragat ettiklerini tevsik eden belgeyi ve/veya icra takibine konu alacaktan feragat ettiğine dair icra müdürlüğünden alınacak belgeyi ibraz etmek, bu fıkranın (ç) bendinde öngörülen sulh sözleşmesini ibraz etmek ve öngörülen şartları taşımaya devam etmek kaydıyla, sınav sonuçlarının kesinleşmesini müteakip, her bir sözleşme itibarıyla, yüklenicinin hakedişlerinin ödendiği bütçe, teşkilat ve birim/yerleşim yeri adına vize edilmiş sayılan sürekli işçi kadrolarına idarelerince topluca geçirilir. Bu fıkra kapsamında feragat edilen davalara veya takiplere ilişkin yargılama ve takip giderleri davacı veya takip eden üzerinde bırakılır ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmolunmaz, hükmedilenler tahsil edilmez ve bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar tahsil edilenler ise iade edilmez. Bu fıkra kapsamında yapılacak sulh sözleşmelerinden damga vergisi alınmaz.
Birinci fıkrada yer alan 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışıyor olmak şartının tespitinde, Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olan sigortalı işe giriş bildirgeleri, işten ayrılış bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgeleri esas alınır. Ancak söz konusu tarihe ilişkin olarak anılan Kuruma yasal süresi dışında verilen belgelere dayanılarak bu madde hükmünden yararlanılamaz.
4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olduğu idarelerince tespit edilenlerden, hakkında bu tarihten sonra işten ayrılış bildirgesi verilenler bu madde hükümlerinden yararlanabilir.
Birinci fıkradaki personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında bulunmakla birlikte 4/12/2017 tarihinde doğum veya sağlık kurulu raporuyla belgelendirilen sağlık sorunları nedenleriyle iş sözleşmeleri askıda olanlar veya anılan tarih itibarıyla askerde bulunanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Birinci fıkrada belirtilen süreler, askerlik veya askı süresinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Sürekli işçi kadrolarına geçirilme süreci, birinci fıkra kapsamında olmakla birlikte bu sürecin tamamında veya herhangi bir aşamasında askerde bulunanlar için askerlik süresinin sona erdiği tarihten itibaren başlar veya kaldığı yerden devam eder.
Sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin kadroları, başka bir işleme gerek kalmaksızın geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla sürekli işçi unvanı ile ihdas edilmiş sayılır. İhdas edilen kadrolar ilgili idarelerce adedi, bütçe ve teşkilatı ile birimi/yerleşim yeri belirtilmek suretiyle geçiş işlemlerinin yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığına bildirilir. Sözleşmeleri askıya alınanlar ile askerde bulunanların kadroları hariç olmak üzere bu şekilde ihdas edilen sürekli işçi kadroları, herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.

Birinci fıkra kapsamındaki idarelerin aynı fıkrada belirtilen bütçelerinden karşılanan ve onuncu fıkra hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımının yıl boyunca devam etme şartı hariç diğer tüm şartlarını taşıyan hizmet alımlarından; sözleşmeleri 4/12/2017 tarihi itibarıyla devam edenlerde bu tarih itibarıyla çalışanlar, sözleşmeleri bu tarih itibarıyla devam etmeyip 2017 yılında sona erenlerde ise sözleşme süresinin sona erdiği tarihte çalışmış olanlar, birinci fıkrada öngörülen şartları taşımaları ve en son hizmet alım sözleşmelerinde öngörülen dönem ve çalışma süreleriyle sınırlı olmak kaydıyla, birinci fıkra hükümleri çerçevesinde geçici işçi pozisyonlarında istihdam edilmek üzere başvurabilirler. Bu maddenin diğer hükümleri bu fıkra kapsamındakiler için kıyasen uygulanır.
Bu madde uyarınca hizmet alım sözleşmelerinin feshedilmiş veya iş eksilişi yapılmış sayılacağı tarihten itibaren bu madde kapsamında yer alan idarelerde birinci fıkrada belirtilen bütçelerden 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı yapılamaz.
Diğer kanunların bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.

Geçici Madde 25–(Ek: 20/11/2017-KHK-696/127 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/118 md.)
Geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeler kapsamına giren hususlara ilişkin usul ve esaslar ile bu maddelerin uygulanmasında ortaya çıkacak tereddütleri giderecek idareler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.

2- Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24üncü Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar:
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127 nci maddesiyle 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve geçici 24 üncü maddelerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından çalıştırılanların sürekli işçi kadrolarına veya mahalli idare şirketlerinde işçi statüsüne geçirilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi ve kurumlar arasında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır.
Sürekli işçi kadrosuna geçirilme süreci
MADDE 6 – (1) Kapsama giren kamu idarelerinde sürecin sağlıklı işletilebilmesi ve öngörülen sürelerde işlemlerin tamamlanabilmesi açısından mutlak olmamak, süreçler arasında geçişkenlik olabileceğini kabul etmek ve idareler açısından yol gösterici mahiyette olmak kaydıyla aşağıdaki takvime benzer bir çalışma periyodu belirlenir.
Başvuruda istenen belgeler, başvuru şekli
MADDE 7 – (1) Kapsamda olanlardan istekliler, Ek-1 sayılı başvuru formunu eksiksiz doldurarak örnek-1 dilekçeyi de eklemek suretiyle 11/1/2018 tarihi mesai bitimine kadar idaresinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birimine, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurur. Başvuru elden yapılır. Belirtilen süre içinde yapılmayan başvurular dikkate alınmaz.
(2) Başvuru sahipleri herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmadıklarına dair beyanda bulunur ve sigortalılık başlangıç tarihi kadınlar için 23/5/1998, erkekler için 23/5/1994 ve öncesi olanlardan kadınlardan 44, erkeklerden 48 yaşını doldurmuş olanlar, sigortalılık başlangıç tarihi bu tarihlerden sonra olanlardan ise kadınlardan 50, erkeklerden 55 yaşını doldurmuş olanlar ile engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan sigortalılık başlangıç tarihi 6/8/2003 ve öncesi olanlar başvuru sırasında herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmadıklarına dair belgeyi sürekli işçi kadrosuna geçirilmeden önce idareye ibraz eder. Sigortalılık başlangıç tarihi; www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden alınacak SGK Tescil ve Hizmet Dökümü belgesi esas alınarak tespit edilebilir.
(3) Başvuru sahipleri hakkında 12/1/2018 tarihinde 14/2/2000 tarihli ve 2000/284 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğine uygun olarak başvuru sırasında ilgili Yönetmelik ekindeki form doldurulmak suretiyle arşiv araştırması yapılması Bakanlıklar ve merkezi Ankara’da bulunan idarelerin merkez teşkilatları için Emniyet Genel Müdürlüğünden, diğer idareler ile taşra teşkilatları için ise il valiliklerinden topluca istenir. Arşiv araştırması yapılacak ilgilinin ikametgâh adresinin bulunduğu valilik esas alınır. İlgili mercilerden intikal eden arşiv araştırması sonucunda elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi tespit komisyonunca yapılır.
Tespit komisyonu
MADDE 8 – (1) Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespiti ile bu tespite ilişkin itirazların karara bağlanması amacıyla kapsamdaki idarelerin bünyesinde, duyulacak ihtiyaca göre, bakanlık merkez teşkilatlarında ilgili bakanın, diğer idarelerin merkez teşkilatlarında üst yöneticinin, taşra teşkilatı il kuruluşlarında valinin, taşra teşkilatı bölge müdürlüklerinde ise bölge müdürünün onayı ile merkez teşkilatlarında üst yöneticinin yardımcısının, üniversitelerde genel sekreterin, taşra teşkilatlarında bölge veya il müdürünün başkanlığında en az üç kişiden oluşan tespit komisyonları teşkil edilir. Aynı usulle iki yedek üye de belirlenir. Gerekmesi halinde ilgili bakanın onayı ile farklı düzey ve şekilde tespit komisyonları oluşturulabilir.
(2) Tespit komisyonu, üye tamsayısıyla toplanır ve oy çokluğu ile karar alır.
(3) Tespit komisyonu üyeleri kendilerinin, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarının veya evlatlıklarının bu kapsamdaki başvurularında görev alamazlar.
(4) Tespit komisyonunun çalışmaları için aralarında idarelerin yetkili Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) kullanıcılarının da bulunduğu yeterli sayıda personel görevlendirilir.

İnceleme kriterleri
MADDE 9 – (1) Başvuruları alan birimler, başvuruları derhal tespit komisyonuna intikal ettirir. Tespit komisyonu başvuruları ön inceleme ve esas inceleme olmak üzere iki aşamada inceler.
(2) Ön incelemede, başvuru formunun tam ve eksiksiz şekilde doldurulup doldurulmadığı, yapılan beyanların aranılan şartlara uygun olup olmadığı, usule ilişkin şekil şartlarına uyulup uyulmadığı incelenir.
(3) Esas incelemede, yetkili EKAP kullanıcısı tarafından altisveren.gov.tr internet sayfasına girilerek;
a) İşçinin istihdam edildiği sözleşmenin kanun hükmünde kararname kapsamında personel alımına dayalı hizmet alımı sözleşmesi olup olmadığı hususu Kamu İhale Kurumu kayıtlarından kontrol edilir. Ayrıca idare kayıtlarından da teyit edilir.
b) İşçinin bu personel alımına dayalı hizmet sözleşmesi kapsamında o işyerinde 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışıp çalışmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından kontrol edilir.
Ancak altisveren.gov.tr internet sayfasında yer almayan hizmet alım ihalelerinin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ile diğer hizmet alımlarının birlikte yapıldığı hizmet alım ihalelerinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığı hususu idarelerce değerlendirilir. Bu durumda, 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışan işçi listesi, altisveren.gov.tr internet sayfasına işyeri sicil numarası girilmek suretiyle kontrol edilir. İşçinin bu tarih itibarıyla bu işyerinde çalıştığının tespit edilmesi halinde hizmet alımı suretiyle personel çalıştırılması tanımına uygun istihdam edilip edilmediği değerlendirilerek karar verilir. Tereddüt olması halinde tespit komisyonu tarafından söz konusu hizmet alımının, bu Usul ve Esaslarda belirtilen personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olup olmadığı detaylı olarak incelenip araştırılır, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olduğunun belirlenmesi halinde gerekçeleri tutanak altına alınır.
(4) Üçüncü fıkranın (b) bendine ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna yasal süresi dışında verilen belgeler bu tespitte dikkate alınmaz. Ayrıca, idarelerince 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olduğu tespit edilenlerden, hakkında bu tarihten sonra işten ayrılış bildirgesi verilenler de bentte aranan çalışma şartını sağlıyor kabul edilir.
(5) Tespit komisyonu, bütün başvuruların bitmesi beklenmeksizin inceleme işlemine başlar ve ilgililer hakkında ön inceleme ve esas incelemeyi öngörülen süre içerisinde sonuçlandırır.
(6) Bu madde kapsamında yapılan işlemler kayıt altına alınarak ayrıca çıktıları ilgili idare tarafından muhafaza edilir.
İlan
MADDE 10 – (1) İnceleme neticesinde şartları taşıdığı ve taşımadığı tespit edilenlerin isimleri, çalıştıkları teşkilat ve/veya birimin de belirtilmesi suretiyle müracaat ettikleri birimlerce/idarece ilan (internet veya kurumca belirlenecek şekilde) edilir ve bunlar yükleniciye bildirilir. Bu şekilde yapılan ilan tebliğ yerine geçer. Başvuru sahiplerine ayrıca tebligat yapılmaz.
(2) İnceleme neticesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin başvuruları geçersiz sayılır ve sınava alınmazlar. Bunlar hiçbir hak talep edemez ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu anlaşılanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Tespit komisyonu kararına itiraz ve süresi
MADDE 11 – (1) Tespit komisyonu kararına göre sınava girme hakkı elde edemeyenler, ilan tarihinden itibaren öngörülen süre içerisinde gerekçesini de belirtmek suretiyle yazılı olarak itirazda bulunabilir.
(2) İtirazlar derhal incelemeyi yapan tespit komisyonuna intikal ettirilir. Talep, komisyonca değerlendirilerek öngörülen süre içerisinde karara bağlanır ve sonuç ilgilisine yazılı şekilde tebliğ edilir. İtiraz üzerine tespit komisyonunca verilen kararlar kesindir.

Nihai olarak sınava girmeye hak kazananların belirlenmesi
MADDE 12 – (1) İtiraz edilmemesi ya da itiraz üzerine karar verilmesi durumlarında sınava girmeye hak kazananlara ait liste kesinleşir.

3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu:
Dava açma süresi:
Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

İdari makamların sükutu:
Madde 10 – 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5 md.) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı,isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.
3. (Mülga: 10/6/1994-4001/5 md.)

Üst makamlara başvurma:
Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.
4. (Mülga : 10/6/1994-4001/6 md.)

4-2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun:
Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu:
Madde 3/C- (Ek: 18/6/2014-6545/6 md.)

4. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri şunlardır:

c) Benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi hâlinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini istemek.

5. (Değişik:17/10/2019-7188/7 md.) Dördüncü fıkranın (c) bendine göre yapılacak istemler, konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna iletilir. İlgili dava daireleri kurulunca üç ay içinde karar verilir. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Başvuruya konu olan kararlar arasındaki aykırılığı, davaların süresinde açılıp açılmadığı hususu oluşturmaktadır.
375 sayılı Kanun hükmünde Kararname (KHK)’ de; sürekli işçi kadrosuna geçebilmek için ilgililere Geçici 23. maddenin birinci fıkrasının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 10 (on) günlük başvuru süresi öngörülmüş, bu başvuruların idareler tarafından; anılan fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 90 (doksan) gün içerisinde değerlendirilerek sonuçlandırılacağı belirlenmiş, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar’da da; 10 günlük başvuru ve 90 günlük değerledirme süresine ilişkin örnek bir çalışma takvimine yer verilmiştir.
Anılan mevzuatta özel olarak düzenlenen 10 günlük sürede ilgililerin sürekli işçi kadrosuna geçmek için başvuruda bulunmaları, 90 günlük sürede de idarelerin yapılan başvuruları değerlendirip sürekli işçi statüsüne geçiş ile ilgili işlemleri tamamlamaları zorunlu olduğundan; bu sürelerin kesin ve hak düşürücü süre olduğunun kabulü gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bu süreçte sürekli işçi kadrosuna geçirilmeye imkan tanıyan başka bir düzenleme de yürürlüğe girmemiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacılar 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 23. madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilme isteminde bulunmuş ancak davalı idareler tarafından bu istemleri reddedilmiştir. Anılan ret işlemlerine karşı özel mevzuatında öngörüldüğü şekilde yaptıkları itirazları da retle sonuçlanmıştır. Davacıların başvurularının reddine ilişkin işlemler yasal dava açma süresinde dava konusu edilmeyerek kesinleşmiştir.
Bu durumda, 375 sayılı KHK ile belirlenen sürelerin kesin ve hak düşürücü süreler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu süreler geçirildikten sonra davacıların 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesinden bahisle yapılan atanma taleplerinin tekrar değerlendirilmesi yönünde yaptıkları aynı mahiyetteki ikinci başvuruları geçmiş dava açma süresini canlandırmayacağından, bu başvuruların reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davaların esaslarının incelenme olanağı bulunmamaktadır.

III-SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, aykırılığın yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın süre aşımından reddi doğrultusunda giderilmesine, kesin olarak, 19/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, yukarıda gerekçesine yer verilen davanın süresinde olduğu yolundaki İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/1861, K:2020/110 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
KARŞI OY
XX- Aykırılığın giderilmesi istemine konu dosyalardan olan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci Dava Dairesinin 23/01/2020 tarih ve E:2019/1861, K:2020/110 sayılı kararının ilk inceleme konularından olan “süre” hususuna ilişkin olduğu ve davacının istinaf isteminin kabul edilerek “süre yönünden davanın reddine” ilişkin kararın kaldırıldığı; yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda anılan dosyanın esasına ilişkin yargılama sürecinin henüz devam ettiği anlaşıldığından; bu kararın, 2576 Sayılı Kanun’un 3/C maddesinin 4.fıkrasının (C) bendinde vurgulanan “kesin nitelikteki kararlar” kapsamında değerlendirilemeyeceği ancak işin uyuşmazlığın esasına ilişkin olarak verilecek kararın kesinleşmesinden sonra ilgilisince 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesi kapsamında aykırılığın giderilmesi talebinde bulunulabileceği düşüncesiyle usul yönünden aykırılığın giderilmesi talebiyle ilgili “istem ret” kararı verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.