Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1400 E. 2020/2343 K. 09.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1400 E.  ,  2020/2343 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1400
Karar No : 2020/2343

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünde daire başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı, ancak bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, işlem tesisinde kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmesi gerektiği, idarece dava konusu naklen atama işleminin, takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülmüş ise de dosyaya, davacının naklen atanmasını haklı kılacak somut herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacıya mesleki tecrübesi ve yeterliliği konusunda bir kusur izafe edilmediği, objektif bir sebep ortaya konulmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2016/8517, K:2019/2304 sayılı kararıyla; davacının hizmetin etkin ve verimli yürütülmesi için idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde müktesebatına uygun olan uzman kadrosuna atandığı, anılan işlemlerde sebep ve maksat yönlerinden hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği,
Öte yandan, her ne kadar davacıya verilen disiplin cezası, üst disiplin amirince kaldırılmış veya uygulanan cezaya karşı davacı tarafından yapılan itiraz disiplin kurulunca kabul edilmiş ise de; disiplin yargılaması yapılabilmesinin gerekliliğini sağlayan yasal koşullar ve esas alınan ilkeler ile atama işleminde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle, disiplin yönünden yaptırım gerektirmeyen bir olayın, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hizmetin iyi işlemesi veya kamu görevlisinin etkin ve güvenilir bir biçimde hizmeti devam ettirmesinin sağlanması amacına yönelik olarak tesis edilen atama işleminin hukuka uygunluğuna engel teşkil etmeyeceği; zira uyuşmazlığa yol açan dava konusu işlemde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin, disiplin hukuku bakımından dikkate alınan suçun unsurlarıyla ilgili değerlendirme ölçütlerinden de farklı olduğu sonucuna varılarak … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya kusurlu davranışları, hizmeti aksatması gibi davranışları nedeniyle uyarı cezası verildiği, yine davacının dikkatinin çekilmesi yönündeki Bakan talimatının atama işlemini haklı kılan somut bilgi ve belgeler olduğu, davacının hizmetin etkin ve verimli yürütülmesi için idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde müktesebatına uygun olan uzman kadrosuna atandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemden çok daha önceki yıllarda tesis edilen, sicilinden silinmiş durumdaki uyarı, sözlü uyarı veya dikkatinin çekilmesi ya da itirazen kaldırılan cezaların dava konusu işlemin dayanağı olamayacağı, devlet memuru olarak görev yaptığı tüm dönemler dahil olmak üzere daire başkanı olarak görev yaptığı dönemde de hiçbir başarısızlığı ve olumsuz davranışının olmadığı, sicillerinin olumlu olduğu ve davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2016/8517, K:2019/2304 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.