Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/138 E. 2020/1557 K. 23.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/138 E.  ,  2020/1557 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/138
Karar No : 2020/1557

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Turizm Taşımacılık A.Ş.
(Eski Unvanı: … Tur. Taş. İnş. Ak. İst. Tem. Hiz. Tic. San. A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU:Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2019 tarih ve E:2014/2473, K:2019/3550 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 04/03/2014 tarih ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ücretsiz Veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler … belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır.” ibaresinin, 5. maddesinin 3. fıkrasının ve 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin iptali ile 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinde değişiklik yapan 88. maddesinde yer alan “Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, … belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak, … yararlanırlar.” ve “Bu fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler altmış ila altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler.” şeklindeki hükümlerin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 06/05/2019 tarih ve E:2014/2473, K:2019/3550 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin süre ve ehliyet itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş, davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler … belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır.” ibaresi yönünden;
4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasında, Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişilerin, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacağı hususunun kurala bağlandığı,
Yönetmeliğin “60 yaş ve üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli yolculuk hakkı” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hükme uygun olarak, altmış beş yaş ve üzeri Türk vatandaşlarının ücretsiz olarak yararlanacakları toplu taşıma hizmetlerinin sayıldığı,
Davacının iptalini istediği ibarenin, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasında aynen yer aldığı anlaşıldığından, dayanağı Kanun’a uygun olan Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler … belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır.” ibaresinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasında, bu fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşların, belediyelerin, belediyeler tarafından kurulan şirketlerin, birliklerin, müessese ve işletmelerin altmış ila altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilecekleri hükmüne yer verildiği,
Davacının iptalini istediği fıkranın, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasında aynen yer aldığı anlaşıldığından, dayanağı Kanun’a uygun olan Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden;
4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 8. fıkrasında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları, toplu taşıma hizmetlerinin kapsamı ile bu hizmetlerden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esasları yönetmelikle düzenleme konusunda davalı idareye yetki verildiği,
Davalı idare tarafından; toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisine dayanılarak, Yönetmeliğin 5. maddesi kapsamında bulunan altmış yaş üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli seyahat edebilmek için nüfus cüzdanı kullanacağı yönünde düzenleme yapıldığı,
Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkından yararlanmaya ilişkin usul ve esasları belirlemenin 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 8. fıkrası uyarınca idarenin takdir yetkisinde olduğu,
Davalı idarenin, ayrı bir kart üretmenin yol açacağı maddi külfete yol açmamak, kamu kaynaklarını etkin kullanmak gibi hususları göz önünde tutarak takdir yetkisini bu yönde kullanmasında ve Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, özel teşebbüse ücretsiz veya indirimli yolcu taşıma yükümlülüğü getirilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğu, minibüslerin de belediyeden ruhsat alarak şehiriçi toplu taşıma hizmeti yürüttüğü dikkate alındığında, ücretsiz veya indirimli seyahat hakkı kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları kapsamı dışında bırakılmasının 6459 sayılı Kanun’un 88. maddesine aykırı olduğu, altmış yaş üstü bireylerin ücretsiz veya indirimli seyahat edebilmek için nüfus cüzdanı kullanması durumunda, bu kalemde yer alan yolcuların takip edilmesinin mümkün olmadığı, ancak kendilerine ücretsiz elektronik kart verildiğinde yolculuk hareketleri takip edilerek ihtiyacın reel olarak karşılanabileceği, bu düzenlemenin zaman açısından sorunlar çıkaracağı ve hizmette aksamaya sebebiyet vereceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 06/05/2019 tarih ve E:2014/2473, K:2019/3550 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kullanılmayan …-TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 23/09/2020 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.