Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1276 E. 2020/1572 K. 23.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1276 E.  ,  2020/1572 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1276
Karar No : 2020/1572

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … vasisi …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan davacıya ait dört adet konutun ve bir adet dükkanın, 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde ağır hasar görmesi ve sonrasında yıkılmasında, davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olmak üzere 480.000,00 TL maddi tazminatın 23/10/2011 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Meydana gelen zararda davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin 59.620,39 TL’lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kabul edilen tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce kusurları oranında davacıya ödenmesine, hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 6.908,24 TL nispi vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, reddedilen maddi tazminat tutarı için belirlenen 1.090,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin esasına yönelik istinaf başvurularının reddine;
Anılan kararın maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı nedeniyle davalı idareler lehine hükmedilen maktu vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurularının kabulüne;
Anayasa’nın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinden bahisle, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelen mahkemeye erişim hakkının, adil yargılanma hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren ya da açılan dava neticesinde davacının dava açtığı konumdan daha da geriye götürülmesi durumlarında mahkemeye erişim hakkının özüne dokunulacak şekilde sınırlandığının kabulü gerektiği,
Dava sonucundaki başarıya dayalı olarak taraflara vekâlet ücreti ödeme yükümlülüğü öngörülmesinin de bu kapsamda mahkemeye erişim hakkına yönelik bir sınırlama oluşturduğu, dolayısıyla, davayı kaybetmesi halinde davacıya yüklenecek olan vekâlet ücretinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği,
Kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerinin, maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi sonucunu doğurarak açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirdiği,
Nitekim, Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvuru yoluyla gelen bir uyuşmazlıkta, 07/11/2013 tarih ve Başvuru No:2012/791 sayılı kararıyla; hak edilen tazminatın 3/4’ünün vekalet ücreti adı altında idareye verilmesini, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde değerlendirdiği,
Bu nedenle, kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusundaki eksik düzenleme nedeniyle Tarife’nin ilgili kısmında hukuka uygunluk bulunmadığından ihmali gerektiği sonucuna varıldığı,
Sonuç olarak, davalı idareler lehine, Tarife’nin manevi tazminat davalarına ilişkin 10. maddesi kıyasen uygulanarak reddedilen miktar üzerinden Tarife’nin üçüncü kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedileceğinin, ancak bu ücretin kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti miktarını geçemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği,
Nitekim benzer bir uyuşmazlıkta, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2017 tarih ve E:2017/4, K:2017/848 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının kaldırılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için belirlenen 6.908,24 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/2328, K:2019/11957 sayılı kararıyla;
Temyize konu İstinaf Mahkemesi kararının, maddi tazminat isteminin esasına yönelik istinaf başvurularının reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı,
Kararın, maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı nedeniyle davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmına gelince;
Temyize konu kararda; istinafa konu Mahkeme kararının, davalı idareler lehine reddedilen maddi tazminat nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılarak, anılan Tarife’nin manevi tazminat davalarına ilişkin 10. maddesinin 2. fıkrasının kıyasen uygulanmak suretiyle, reddedilen miktar üzerinden Tarife’nin üçüncü kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmedilirken, bu ücretin kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde hüküm kurulduğunun görüldüğü,
Tarife’nin 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği” düzenlemesinin manevi tazminat davalarına ilişkin bir düzenleme olduğu,
Maddi tazminat davalarında hükmedilecek ücretin Tarife’nin 13. maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden nispi şekilde belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından temyize konu kararın vekalet ücretine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak,
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminat isteminin esasına ilişkin istinaf başvurularının reddine ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı nedeniyle davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Maddi tazminat için belirlenen 6.908,24 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, bir davanın konusunun para olması veya para ile değerlendirilebiliyor olması durumunda, davanın sonucunda hükmedilecek vekalet ücretinin Tarife’nin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirlenmesinin zorunlu olduğu, kısmen kabul, kısmen retle sonuçlanan maddi tazminat davalarında, reddedilen kısım yönünden davalı idareler lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti miktarını geçemeyeceğinin kabul edilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu, ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesi kararında yer verilen gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin maddi tazminat isteminin reddedilen kısmı yönünden davalı idareler lehine hükmedilen nispi vekalet ücretinin, maddi tazminat isteminin kabul edilen kısmı yönünden davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretini geçemeyeceği yolundaki temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliği ile karar verildi.