Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1252 E. 2020/1611 K. 24.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1252 E.  ,  2020/1611 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1252
Karar No : 2020/1611

TEMYİZ EDEN : 1- (DAVACI) : … Sendikası (… Sen)
2- (DİĞER) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Odaları Birliği (…)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/01/2020 tarih ve E:2019/3057, K:2020/18 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 11/06/2012 tarih ve 20545 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Birliği Yönetmeliği’nin 25/12/2012 tarih ve 28508 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan hali ile değişik “Yönetim Kurulunun Teşekkülü” başlıklı 21. maddesinin ikinci cümlesi ile “Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Sekreter ve Muhasip üye” başlıklı 22. maddesinin ikinci cümlesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/01/2020 tarih ve E:2019/3057, K:2020/18 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 01/12/2016 tarih ve E:2016/11004, K:2016/10014 sayılı kararının davacı Sendika ve … tarafından esastan, … tarafından vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/11/2018 tarih ve E:2017/718, K:2018/4448 sayılı kararı ile, davacı … Sen’in temyiz istemi reddedilerek, süre aşımı nedeniyle davanın reddine dair karar onandığı; diğer temyiz isteminde bulunan …’in isteminin; “davanın Muhasebeciler, … Sendikası adına temsilen Genel Başkan … tarafından açılmış olduğundan, işbu davanın davacısı anılan Sendika olup, …’in davada taraf konumunda olmadığı; davada taraf olmayanların karara ilişkin temyiz isteminin esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddedildiği; davalı …’un temyiz isteminin ise; davalı idarelerden …’un yargılama sürecinde vekili aracılığıyla temsil edildiği, vekilinin yasal süresi içinde … adına savunma verdiği; davanın süre aşımından reddedilerek davacı aleyhine sonuçlandığı, dolayısıyla, davalı idarelerden …’un vekalet ücretine hak kazandığı, buna rağmen kararda lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görüldüğünden, Dairemizin kararını vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 01.11.2018 gün ve E:2017/718, K:2018/4448 sayılı kararı doğrultusunda Dairemizin davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin verdiği karar tarihinde yürürlükte olan 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre … adına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.800,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak …’a verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı Sendika ve …’in müştereken verdiği dilekçede; …’in davanın davacısı olduğu, …’in vekilinin sunduğu vekâletmeye rağmen … Sen’in vekili gibi dosyanın tanzim edildiği, son kararda da bu hususun devam ettiği; davanın süre yönünden reddinin hukuki olmadığı, idarelerin savunmalarının taraflarına tebliğ edilmediği, savunma hakkı tanınmadığı, adil yargılanma haklarının ellerinden alındığı; dosyanın yeterince tetkik edilmediği, Anayasa’ya aykırılık iddialarına yer verilmediği; olayda, Sendikanın meslek mensuplarının seçme ve seçilme hakkını korumak bakımından taraf olduğu; başvurunun şahsi adaylıktan zarara uğrayıp uğramama şeklinde ele alındığı, oysa bu hususta talep ve istemde bulunulmadığı belirtilerek, temyize konu kararın incelenerek davanın kabulüne ve davaya konu düzenlemelerin iptali ile 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 35. maddesinin iki ve beşinci cümlesinde yer alan ibarelerin somut norm denetimi yapılmak üzere dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca savunma verilmemiştir.
Diğer davalı … tarafından; davanın süre aşımından reddine ilişkin kararın onanmasına kesin olarak karar verilmiş iken, temyiz yolu kapalı olan hususun vekâlet ücreti yönünden verilen ve esasa ilişkin hiçbir değerlendirme içermeyen Daire kararına istinaden yeniden temyize konu edilmesinin mümkün olmadığı, yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı … Sen’in temyiz istemi yönünden;
Danıştay Sekizinci Dairesinin 01/12/2016 tarih ve E:2016/11004, K:2016/10014 sayılı kararıyla, davanın süre aşımından reddine karar verilmiş, fakat davayı avukat ile takip eden idareler lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olup, bu kararın davacı … Sen, … ve davalı idarelerden … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/11/2018 tarih ve E:2017/718, K:2018/4448 sayılı kararı ile, davacı … Sen’in temyiz istemi reddedilerek, süre aşımı nedeniyle davanın reddine dair karar onanmış, …’in temyiz istemi incelenmeksizin reddedilmiş, …’un temyiz istemi ise kabul edilmiş ve kararın vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ilk kararın davanın süre aşımından reddine ilişkin kısmı kesinleştiğinden ve Dairece bozma kararına uyularak verilen, vekâlet ücretinin davacıdan alınarak …’a verilmesine yönelik kararına ilişkin olarak temyiz isteminde bulunulmayıp, davanın kesinleşen kısmına ilişkin esasa yönelik iddialarla temyiz isteminde bulunulmuş olması sebebiyle … Sen’in bozma kararına uyularak verilmiş olan karara yönelik temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Diğer temyiz isteminde bulunan …’in istemi yönünden;
Dava; Muhasebeciler, … Sendikası adına temsilen Genel Başkan … tarafından açılmış olduğundan, işbu davanın davacısı anılan Sendika olup, … davada taraf konumunda bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanların karara ilişkin temyiz isteminin esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığından, …’in isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı Sendika ve …’in, Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/01/2020 tarih ve E:2019/3057, K:2020/18 sayılı kararına yönelik temyiz istemlerinin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 24/09/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliği ile karar verildi.