Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1192 E. 2020/1642 K. 28.09.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1192 E.  ,  2020/1642 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1192
Karar No : 2020/1642

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … (…)

VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 04/07/2019 tarih ve E:2017/11458, K:2019/4540 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile dayanağı Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 20. maddesinin (c), (ç) ve (d) bentleri ile 28. maddesinin 1., 3. ve 4. fıkralarının iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesinin 8. fıkrasında yer alan “….liyakat koşullarını belirleme”, aynı maddenin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan “……ve sözlü….” ibarelerinin Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla itirazen Anayasa Mahkemesine götürülmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 04/07/2019 tarih ve E:2017/11458, K:2019/4540 sayılı kararıyla; davacının gerekli harç ve posta ücretini yatırmadan dava açtığının tespiti üzerine 19/12/2017 tarihli birinci Başkanlık tezkeresi ile 51,70-TL harcın ve 150,00-TL posta ücretinin yatırılmasının davacıdan istendiği, bu yazının 03/01/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacının 51,70-TL harcı yatırdığı, 150,00-TL posta ücretinin yatırılmaması üzerine ikinci Başkanlık tezkeresi ile 150,00-TL posta ücretinin yatırılmasının davacıdan tekrar istendiği, bu yazının da 21/06/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından eksik posta ücretinin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilgili yazı ile kendilerine 30 günlük süre verildiği, eşi tarafından dosya numarası belirtilmek suretiyle Danıştay posta çeki hesabına istenilen posta masrafının yatırıldığı, Daire kararının hukuka aykırı olduğu, bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Posta masrafını yasal süresi içerisinde Danıştay posta çeki hesabına yatırdığı dosyada bulunan makbuzdan anlaşılan davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin davanın açılmamış sayılması yolundaki kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Danıştay Beşinci Dairesince yapılan ilk inceleme sonucunda davacı tarafından 51,70-TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta ücretinin yatırılmadığının tespiti üzerine davacıdan, 19/12/2017 tarihli yazı ile 51,70-TL harç ve 150,00-TL posta ücreti istenmiş, ve masrafların yatırılması için otuz (30) günlük süre verilmiş, bu yazı davacı vekiline 03/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Dairece yeniden yapılan ilk inceleme sonucunda davacının harç ücretini yatırdığı ancak posta masrafının Danıştay posta çeki hesabına yatırılmadığının tespiti ile 05/06/2018 tarihli posta ücretinin verilen otuz (30) günlük süre içerisinde “Danıştay Beşinci Daire Başkanlığı E:2017/11458” sayılı dosya numarası belirtilmek suretiyle Danıştay vezne hesabına veya Danıştay posta çeki hesabına yatırılması ve buna ilişkin alındıların bir dilekçe ile birlikte Daireye gönderilmesi, aksi takdirde 2577 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususu belirtilmek suretiyle yeniden ihtar yapılmış, bu yazı davacı vekiline 21/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak belirtilen süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinde, herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrasında, “Herhangi bir sebeple harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta ücreti ile dava açılmış olması halinde, otuz gün içinde harcın ve posta ücretinin verilmesi ve tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Harç veya posta ücreti süresi içinde verilmez veya tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelen, mahkemeye erişim hakkının hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı bağlamında değerlendirilmesi gereklidir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren ya da dava açılmasının davacının dava açtığı konumdan daha da geriye götürülmesi durumlarında mahkemeye erişim hakkının özüne dokunulacak şekilde sınırlandığının kabulü gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinin ekinde yer alan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’ne (PTT) ait yurt içi havale kabul belgelerinden, yargılama masraflarının istenmesine ilişkin ikinci ihtar mahiyetindeki Danıştay Beşinci Dairesinin 05/06/2018 tarih ve E:2017/11458 sayılı kararının 21/06/2018 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip 17/07/2018 tarihinde davacı tarafından posta gideri olarak 150,00-TL’nin Danıştay Beşinci Dairesi adına dosya esas numarası belirtilmek suretiyle havale edildiği, anılan miktarın, Danıştay posta çeki hesabına yatırıldığı, ancak Daire tarafından dosyaya kaydı yapılmadığı, halen posta çeki hesabında olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, 21/06/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilen Danıştay Beşinci Dairesinin 05/06/2018 tarih ve E:2017/11458 sayılı ikinci ihtarında, posta masrafının nereye yatırılması gerektiği konusunda ayrıntılı açıklamalara yer verilerek ödemelere ilişkin alındıların bir dilekçe ile Dairelerine gönderilmesi gerektiği davacı vekiline bildirilmesine rağmen, bu yönde bir dilekçe sunulmamış ise de; ikinci ihtar üzerine, PTT kanalıyla Danıştay posta çeki hesabına dosya esas numarası belirtilmek suretiyle istenilen tutar kadar havale yapıldığı ve davacı vekilinin davaya devam edilmesi konusundaki iradesini ortaya koyduğu görülmektedir.
Bu durumda, istenen tutarı havale etmek suretiyle davaya devam edilmesi konusundaki iradeyi ortaya koyacak şekilde, süresi içerisinde, posta masraflarının yatırıldığı anlaşıldığından, ilgili hesaplar kontrol edilmeksizin davanın açılmamış sayılması yolunda verilen Daire kararının, davacının mahkemeye erişim hakkını özüne dokunacak şekilde sınırlandırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın açılmamış sayılması yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 04/07/2019 tarih ve E:2017/11458, K:2019/4540 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 28/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.