Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1169 E. 2020/2359 K. 09.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1169 E.  ,  2020/2359 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1169
Karar No : 2020/2359

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN /
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … adına … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı-ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının düzeltilmesi / bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kara Kuvvetleri Komutanlığı 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı emrinde … olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem ile dayanağı TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin 263/1. maddesinde yer alan “sivil personelin” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının özeti: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
TSK İç Hizmet Kanunu’nun 115/b ve 14. maddeleri ile, TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin 717/b maddesindeki hükümlerden, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personelin, emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda oldukları, memurların disiplin amirlerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görevli Devlet Memurları Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinde belirlenmesi karşısında sivil personelin Türk Silahlı Kuvvetleri personeli olmadığı sonucunun çıkarılamayacağı, dava konusu düzenlemenin üst normlara aykırı bir yönünün bulunmadığı, anılan düzenlemenin genel düzenleyici işlemlerin haiz olması gereken soyutluk, objektiflik ve genellik niteliklerini karşıladığı, bu nedenle hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu disiplin cezasının davacıya usulüne uygun bir biçimde savunma hakkı tanınmak suretiyle verildiği, disiplin cezası verilirken mevzuatta yazılı sürelere riayet edildiği, bu kapsamda 28. Mekanize Piyade Tugay Komutan Yardımcılığında her pazartesi günü tüm personelin iştirakiyle içtima yapıldığı, bu faaliyetin düzenli olarak her pazartesi günü yapılması nedeniyle davacının içtimadan ve saatinden haberdar olduğu, 16/02/2015 tarihinde yapılan içtimaya davacının kasıtlı olarak katılmadığı, davacının kasten içtimaya katılmaması karşısında yasal usule uygun şekilde savunması tespit olunduktan sonra yetkili disiplin amiri tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, TSK’da çalışan sivil memurların asker kişi olmadıkları, Anayasa Mahkemesinin 01/12/2012 tarih ve 28484 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/09/2012 tarih ve E:2012/45, K:2012/125 sayılı kararında, Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde de belirtildiği üzere, savaş hali dışında asker olmayan kişilerin işledikleri suçlar nedeniyle askeri mahkemelerde yargılanamayacağının anayasal olarak teminat altına alındığı, bu durumda Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda itiraz konusu 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin (c) bendinin iptal edildiği, sivil memurların kendi özel kanunlarına tabi oldukları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda memurların mesaiye geliş ve gidişlerini takip etmek üzere içtima alanında toplanacaklarına ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmadığı, gelişen teknoloji ile birlikte personelin mesaiye gelip gelmediği hususunda kartlı sistemlerle kolayca ve hatasız bir şekilde tespitin yapılabildiği, kendisine silah verilmeyen devlet memurlarının sadece mesaiye gelip gelmediklerini anlamak için silahlı bir birliğin içine dahil edilmelerinin güvenlik riski oluşturduğu, bir askeri faaliyet olan içtimanın sivil personelin psikososyal durumunu olumsuz etkileyeceği, sivil memurlara rahat hazır ol, sıra, açıl, kolunu uzat, hizaya gel şeklindeki emirlerin hizmete ilişkin olma özelliğinin sorgulanacak nitelikte olduğu, özellikle kadın sivil memurların verilen komutlara uymadıklarında azarlanmaları, uyarılmaları ve neredeyse tamamı erkeklerden oluşan silahlı bir grubun içinde bulunmaya zorlanmalarının onların ruh dünyasını olumsuz etkilediği, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında görevli sivil personelin hiçbir şekilde içtimaya çıkmadıklarının bilindiği, dahası ülke genelinde askeri birliklerin neredeyse yüzde sekseninde içtima faaliyetlerine hiçbir şekilde katılmadıklarının şifahen öğrenildiği, sivil personelin mesaiye gelip gelmediklerinin tespitinin görev alanlarında yüz yüze yapılmasının mümkün olduğu, bu nedenle işlemlerin hukuka aykırı olduğu, kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, düzeltilmesi istenen kararın yasalara uygun olduğu, davacının verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak suçundan dolayı cezai müeyyide ile karşılaştığı, kanun koyucunun kurum ve kuruluşlarda disiplin hususunda, disiplinin muhafazası ve idari işlemlerin sorunsuz yürümesi için bu cezai müeyyideleri düzenlediği, aksi durumun kabulünün mevcut kamu idaresinin görevini yapamayacak duruma düşmesine neden olacağı, bu nedenle davanın reddine dair verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca; 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 17. maddesi ile Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılması üzerine, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu’na 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesiyle eklenen Geçici 45. maddenin sekizinci fıkrasında yer alan “Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan işi bitmemiş dosyalardan, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu aşamasında olanların Danıştaya, diğerlerinin Ankara idare mahkemelerine gönderileceği” yönündeki düzenleme uyarınca Danıştaya gönderilen, “davacının Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının düzeltilmesi istemini içeren” dosyanın, uyuşmazlığın niteliği ve aşaması itibarıyla Kurulumuzun görevinde olduğu görüldü. Yürürlükten kaldırılmış olan 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nda “kararın düzeltilmesi”nin tek ve son kanun yolu olarak öngörülmüş olması dikkate alınarak, davacının istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri çerçevesinde “temyiz” istemi olarak kabul edilerek incelendi ve gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin düzeltilmesi/bozulması istenen .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararı usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafından ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 09/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Mülga 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 66. maddesinde, “Daireler ile Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere, ilamın tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla kararın düzeltilmesi istenebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
11/02/2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6771 sayılı T.C. Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendinde, askeri yargının kaldırıldığı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde gönderileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 203. maddesinde, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırıldığı, 36. maddesiyle eklenen 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun Geçici 45. maddesinde ise, dosyalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğerlerinin Ankara İdare Mahkemelerine herhangi bir karara gerek kalmaksızın gönderileceği düzenlenmiştir.
6771 sayılı Kanun’la Anayasa’ya eklenen Geçici 21. maddenin (E) bendi uyarınca askeri yargının kapatılması nedeniyle dosyaların Danıştaya gönderilmesi üzerine, yargılama sürecinin bulunduğu aşamadan itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Mülga 1602 sayılı Kanun’da temyiz kanun yolu bulunmamakta olup, Daireler ile Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere, ilamın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu öngörülmüştür.
Davacı tarafından da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesince verilen davanın esastan reddine ilişkin karara karşı, yasal süresinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
Askeri yargının kapatılması sonucunda, dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine, davacının karar düzeltme isteminin Danıştay ilgili Dairesince değerlendirilerek karara bağlanması gerekmektedir.
Bu itibarla, davacının karar düzeltme isteminin incelenebilmesi için dosyanın Danıştay Onikinci Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, Kurulumuzca, işin esası hakkında temyizen inceleme yapılarak verilen karara katılmıyorum.