Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1016 E. 2020/1802 K. 12.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1016 E.  ,  2020/1802 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1016
Karar No : 2020/1802

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): … Mirasçıları
1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan … blok … numaralı işyerinin … tarih ve … sayılı Zeytinburnu Belediye Encümeni kararı uyarınca yıkılması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 20.500,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 30.500,00-TL zararın yıkım tarihinden itibaren faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacılara ait taşınmazın bulunduğu bölgede yer alan yapıların 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 39 ve 40. maddeleri uyarınca alınan Zeytinburnu Belediye Encümeninin …. tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda 11/01/2008 tarihinde yıkıldığı, davacılar, 05/03/2008 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunarak yıkılan işyeri nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminini talep etmişler ise de yapılan bu başvurunun, davalı idarenin … tarih ve …sayılı işlemiyle reddedildiği,
Zeytinburnu Belediye Encümeninin yıkıma ilişkin … tarih ve … sayılı kararına karşı davacılar tarafından dava açılmamış ise de, anılan kararın iptali istemiyle aynı bölgede taşınmazı bulunan pek çok kişi tarafından açılan davalarda, İdare Mahkemelerince yıkıma ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali yönünde kararların verildiği ve bu kararların kanun yollarından geçmek suretiyle kesinleştiği,
Davacılara ait ruhsatlı yapının yıkımında hizmet kusuru bulunan davalı idarenin, uğranılan zararları tazmin yükümlülüğünün olduğu, bu nedenle yapıların yıkılması nedeniyle oluşan gerçek ve kesin zararın belirlenmesi yönünden uyuşmazlığın incelenmesi gerektiği,
Aynı taşınmaz üzerinde bulunan … blok … ve … numaralı iş yerlerinin maliki tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda; Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2008 yılı Yapı Yaklaşım Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ ve 02/12/1982 tarih ve 17886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Aşınma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel”den yararlanılarak yapı maliyet bedelinin belirlendiği görüldüğünden, bahsi geçen bilirkişi raporunun Mahkemelerince de hükme esas alınabilecek nitelikte olduğunun değerlendirildiği,
Buna göre; 2008 yılı II. sınıf B grubu yapıların birim m2 bedelinin 245,00-TL ve aşınma payının %40 olarak tespit edildiği dikkate alınarak 42 m2 olan dava konusu yapı bedelinin yıkım tarihi olan 11/01/2008 tarihinde 6.174,00-TL olduğunun belirlendiği,
Bunun yanında, davacılar tarafından tazmini istenilen ve yoksun kalındığı öne sürülen kira gelirinin, iş yerinin yıkımından sonraki döneme tekabül eden muhtemel zarar niteliğinde olduğu dikkate alındığında, henüz gerçekleşmemiş bir zararın tazmininin mümkün görülmediği,
Bu durumda, davacıların, yargı kararları ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş yıkım kararının uygulanması neticesinde uğradığı maddi zarara karşılık 6.174,00-TL’nin idareye başvuru tarihi olan 05/03/2008 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesi gerektiği,
Davacıların manevi tazminat talebine gelince, olayın oluş şekli ve sonuçları dikkate alındığında, uğranılan manevi zararlara karşılık takdiren 10.000,00-TL’nin de davacıların idareye başvuru tarihi olan 05/03/2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece tazmini gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
Maddi tazminat isteminin 6.174,00-TL’lik kısmı ile 10.000,00-TL manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminat isteminin fazlaya ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 09/05/2019 tarih ve E:2019/13592, K:2019/3914 sayılı kararıyla;
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı,
Mahkeme kararının, manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının incelenmesine gelince, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlayan manevi tazminat miktarının, maddi kayıplarla orantılı olacak ve zenginleşmeye de yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, olayda, idarenin hizmet kusuruyla yıkılan yapının maliki olan davacıların manevi olarak derin elem ve sıkıntı hissedeceği açık olmakla birlikte, duyulan bu ızdırabın karşılığı olarak hükmedilecek manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak, maddi kayıplarla orantılı olacak ve aynı sitede bulunan diğer yapı maliklerine verilenden farklı olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, İdare Mahkemesince kabul edilen manevi tazminat miktarının bu kriterlere uymadığı anlaşıldığından, Mahkemece zenginleşmeye yol açmayacak fakat olay karşısında duyulan acıyla da orantılı şekilde yeniden bir manevi tazminat takdiri yapılması gerektiği sonucuna varılarak,
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, manevi tazminata ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Aynı taşınmazda işyeri bulunan bir başka şahıs tarafından açılan davada; 10.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi gerekliliğine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/11/2018 tarih ve E:2017/2002, K:2018/5147 sayılı kararıyla onandığı belirtilerek, manevi tazminat isteminin kabulü yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, manevi tazminatın tatmin amacının aşıldığı, yıkıma ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle dava açmayan davacıların zararlarının tazmini olanağının bulunmadığı, sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak bir miktara hükmedilmesi gerektiğinden ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İstanbul 8. İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.