Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/1003 E. 2020/2070 K. 05.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1003 E.  ,  2020/2070 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1003
Karar No : 2020/2070

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri Av. …, Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tıp Perinatoloji Derneği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, Danıştay Onbeşinci Dairesinin 29/05/2018 tarih ve E:2018/389, K:2018/5303 sayılı kararının gerekçeli onanmasına ilişkin 30/10/2019 tarih ve E:2018/2481, K:2019/4801 sayılı karara karşı, davalı idare karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve davalı idarenin ehliyete ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen Kanun maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır.
Bu nedenle kararın düzeltilmesi isteminin REDDİNE, 05/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararın düzeltilmesi istemine konu edilen 30/10/2019 tarih ve E:2018/2481, K:2019/4801 sayılı kararındaki “karşı oy” gerekçesi doğrultusunda kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

KARŞI OY
XX- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı, 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dilekçenin ehliyet yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu maddede yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlali”, dava konusu işlem veya düzenleme ile davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Buna göre menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları, uyuşmazlığın niteliği ile idari işlem veya düzenlemenin davacı üzerindeki etkileri dikkate alınarak, her olayda yargı yerlerince belirlenmelidir.
Davacı Derneğin Tüzüğü incelendiğinde; Derneğin amacının, üyelerinin ortak mesleki, akademik, sosyal, kültürel ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, üyelerinin hukuksal sorunları ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasında destekleyici ve yönlendirici olmak, Maternal-Fetal Tıp ve Perinatoloji Bilim Dalının akademik anlamdaki gelişimine ve toplum tarafından daha iyi tanınmasına yardımcı olmak olduğu, Derneğin asil üyelerinin, Perinatoloji yandal uzmanları ile üniversitelerin ve eğitim hastanelerinin Maternal-Fetal Tıp ve Perinatoloji alanında çalışan öğretim üyelerinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bakılan dava, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan Ek-13 sayılı “Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi”nin iptali istemiyle açılmıştır. Davacı Derneğin amacı ve Dernek üyelerinin nitelikleri göz önüne alındığında, davacı Derneğin dava konusu düzenleme ile olan menfaat ilişkisinin, Maternal-Fetal Tıp ve Perinatoloji Bilim Dalına ilişkin tıbbi işlemlere, muayenehanede yapılabilecek tıbbi işlemler listesinde kısmen veya tamamen yer verilmemesine (eksik düzenleme) ilişkin olabileceği, dolayısıyla bakılan uyuşmazlıkta dava konusu düzenleme hakkında yapılacak hukuki denetimin de bu menfaat ilişkisi ile sınırlı olarak yapılabileceği açıktır.
Bu durumda, davacı Derneğin dava konusu düzenleme ile olan ilgisi gözetilmeden, düzenlemenin tamamının iptali yolunda verilen Daire kararında hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Daire kararının belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.