Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/966 E. 2020/1854 K. 14.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/966 E.  ,  2020/1854 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/966
Karar No : 2020/1854

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş. (Eski Unvanı … A.Ş.)

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 05/02/2019 tarih ve E:2017/2298, K:2019/234 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde teknik düzenlemelere aykırı olduğu hususunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı davanın reddi yolundaki Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaları alt bendi uyarınca 280.000-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 08/07/2010 tarih ve 2647-26 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12/03/2013 tarih ve E:2010/3489, K:2013/659 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca karar düzeltme aşamasında verilen 20/02/2017 tarih ve E:2014/1836, K:2017/696 sayılı kararla bozulması üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 05/02/2019 tarih ve E:2017/2298, K:2019/234 sayılı kararıyla, bozma kararına uyularak;
Depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesiste 23/11/2009 tarihinde denetim yapıldığı ve akaryakıttan numune alındığı, alınan numunenin analizi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda, numunenin “araştırma oktan sayısı” parametresi yönünden teknik düzenlemelere uygun olmadığının belirtilmesi üzerine, bu rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği,
ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsünün konuya ilişkin görüş yazıları göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca “Araştırma oktan sayısı” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin yukarıda yer verilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkındaki uyuşmazlık konusu Kurul kararında ve davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetimlerde, davacı şirkete ait depolama tesisinden alınan numunenin akredite laboratuvar analizi sonucunda teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği, bu tespite dayanılarak verilen idarî para cezasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, ayrıca idareleri harçtan muaf olmasına rağmen idareleri aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1836, K:2017/696 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler gözönüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 05/02/2019 tarih ve E:2017/2298, K:2019/234 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.