Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/728 E. 2020/1678 K. 01.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/728 E.  ,  2020/1678 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/728
Karar No : 2020/1678

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-… Bakanlığı

VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
Hukuk Müşaviri …
2-… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onbeşinci Dairesinin 16/10/2018 tarih ve E:2016/5251, K:2018/6933 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/04/2016 tarih ve 29699 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 1. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onbeşinci Dairesinin 16/10/2018 tarih ve E:2016/5251, K:2018/6933 sayılı kararıyla;
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/11/2015 tarihli kararıyla, herhangi bir eğitim hizmeti sunulmayan sadece sağlık hizmeti sunumuna yönelik vakıf üniversitelerine ait semt polikliniklerinin kapatılmasına karar verilerek bu durumun 10/12/2015 tarihli yazı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bildirildiği;
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan dava konusu değişiklik ile üniversite hastanelerine bağlı “semt poliklinikleri”nin 3. basamak sağlık kurumu olmaktan çıkarıldığı;
YÖK tarafından alınan 03/05/2016 tarihli karar ile üniversite hastanelerine bağlı semt polikliniklerinin kapatılmasını öngören 04/11/2015 tarihli kararın kaldırıldığı;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 3. maddesinde; sağlık hizmeti sunucusunun, sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzelkişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri şeklinde tanımlandığı, “Hizmet basamakları ve sevk zinciri” başlıklı 70. maddesinde; Kanun’un uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucularının birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından basamaklandırılacağı; bu basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zincirinin; tanı, ön tanı, hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurum tarafından belirleneceği; aile hekimlerinin birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alacağı, Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sevk zinciri kurallarına uygun hareket etmek zorunda oldukları, 60. maddenin 1. fıkrasının (c) bendinin (1), (3) ve (9) numaralı alt bentlerinde sayılanların, Kurumla sözleşmeli üniversite ve istisnai hallerde özel sağlık hizmeti sunucularına müracaat edebilme koşulları ile uygulamaya ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından belirleneceği düzenlemesine yer verildiği;
Sağlık yardımları Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanan ve kapsam maddesinde tanımlanan kişilerin, sağlıklı kalmalarını, hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını, iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri, yol, gündelik ve refakatçi giderlerinden yararlanma esas ve usulleri ile bu hizmetlere ilişkin Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen Kurumca ödenecek bedellerin bildirilmesi amacıyla hazırlanan ve 24/03/2013 tarih ve 28597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.4.2.C maddesinde, “Üçüncü basamak resmi sağlık kurumu”nun, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ve özel dal eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt poliklinikleri, üniversite hastaneleri ile bu hastanelere bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezleri, enstitüler ve semt poliklinikleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Tıp fakültesi ile Eğitim ve Araştırma Hastaneleri olarak tanımlandığı;
Dava konusu edilen düzenleme ile “… 1.4.2.C maddesinde, yer verilen enstitüler ibaresinden sonra gelen ve semt poliklinikleri” ibaresi yürürlükten kaldırılmadan önce konuya ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı tarafından davalı idareye verilen 08/03/2016 tarih ve 23642684/010.99 sayılı görüş yazısında; “…açılan semt polikliniklerinde hastanenin kadrosunda çalışan uzman tabiplerin çalışması, buralardan hasta yatırılabilmesi ve istenen her türlü tetkikin semt polikliniğinde veya hastanenin ana binasında yapılması nedeniyle rolü ne ise aynı basamaklandırmaya tâbi olması gerektiği değerlendirilmiştir.” değerlendirmesinin yer aldığı;
Üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine bağlı semt polikliniklerinin sunduğu hizmetin amacı itibarıyla, sağlık alanında eğitim ve uygulamaya ilişkin standart ve kriterler belirlenmeden, Sağlık Bakanlığının konuya ilişkin görüşü dikkate alınmadan, hiçbir somut ve bilimsel veriye dayanmaksızın, semt polikliniklerinde eğitim-öğretim faaliyetinde bulunulmadığı kabul edilmek suretiyle tesis edilen dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, dava konusu düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/11/2015 tarihli kararıyla, herhangi bir eğitim hizmeti sunulmayan sadece sağlık hizmeti sunumuna yönelik vakıf üniversitelerine ait semt polikliniklerinin kapatılmasına karar verilerek bu durumun 10/12/2015 tarihli yazı ile bildirildiği, bu karar ile semt polikliniklerinin faaliyetine son verildiğinden, semt polikliniklerinin üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucuları arasından çıkarılması yönünde Tebliğ’de değişiklik yapma zorunluluğu doğduğu belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Sağlık Bakanlığı tarafından, dava konusu edilen işlem Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tesis edildiğinden, Bakanlıklarının hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği yönündeki itirazları dikkate alınmadan verilen Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onbeşinci Dairesinin temyize konu 16/10/2018 tarih ve E:2016/5251, K:2018/6933 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 01/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Sağlık yardımları Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanan ve kapsam maddesinde tanımlanan kişilerin, sağlıklı kalmalarını, hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını, iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri, yol, gündelik ve refakatçi giderlerinden yararlanma esas ve usulleri ile bu hizmetlere ilişkin Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen Kurumca ödenecek bedellerin bildirilmesi amacıyla hazırlanan ve 24/03/2013 tarih ve 28597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.4.2.C maddesinde, “Üçüncü basamak resmi sağlık kurumu”, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ve özel dal eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt poliklinikleri, üniversite hastaneleri ile bu hastanelere bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezleri, enstitüler ve semt poliklinikleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Tıp fakültesi ile Eğitim ve Araştırma Hastaneleri olarak tanımlanmıştır.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 04/11/2015 tarihli kararıyla, herhangi bir eğitim hizmeti sunulmayan sadece sağlık hizmeti sunumuna yönelik vakıf üniversitelerine ait semt polikliniklerinin kapatılmasına karar verilmiş ve bu durum 10/12/2015 tarihli yazı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bildirilmiştir.
Bu durumda, Yükseköğretim Kurulu kararı ile faaliyetine son verilen üniversite hastanelerine bağlı semt polikliniklerinin 3. basamak sağlık kurumu olmaktan çıkarılması yolundaki dava konusu değişikliğin, işlem tarihinde yürürlükte bulunan YÖK kararı uyarınca yapıldığı dikkate alındığında hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, YÖK tarafından alınan 03/05/2016 tarihli karar ile üniversite hastanelerine bağlı semt polikliniklerinin kapatılmasını öngören 04/11/2015 tarihli karar kaldırılmış ve 07/10/2016 tarih ve 29850 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 2. maddesiyle “ve semt poliklinikleri” ibaresi tekrar eklenerek, 3. basamak sağlık kurumu tanımlaması içine alınmışsa da, işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla değerlendirilmesi gerektiğinden, semt polikliniklerinin kapatılmasını öngören 04/11/2015 tarihli YÖK kararına uygun olarak yapılan değişiklikte hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.