Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/551 E. 2019/3124 K. 19.06.2019 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/551 E.  ,  2019/3124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/551
Karar No : 2019/3124

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … (…) – …
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı – …/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2018 tarih ve E:2018/1198, K:2018/8876 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana İli, Yüreğir İlçesinde yürütülen kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri kapsamında, davacıların hissedarı olduğu … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanın Yüreğir Belediyesi tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin, 09/05/2012 tarih ve 28287 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/04/2012 tarih ve 2012/3097 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2018 tarih ve E:2018/1198, K:2018/8876 sayılı kararıyla; acele kamulaştırmanın olağanüstü bir kamulaştırma usulü olduğu, istisnai durumlarda uygulanacak bir yöntem olduğu, acele kamulaştırılması zorunlu bulunan taşınmazlara yönelik gerekli tespitler yapılıp sebeplerinin belirtilmesi ve olağan kamulaştırma yerine bu yöntemin uygulanma gerekçesinin, olağanüstü durumların, bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının, kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin somut olarak ortaya konulması ve acelelik halinin bulunduğunun saptanarak koşulların gerçekleşmesi halinde acele kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi gerektiği, uyuşmazlıkta ise, esasen belediyelerin genel görevleri içinde olan çarpık yapılaşmanın önlenmesi, daha fazla sosyal ve teknik alt yapı alanı ayrılması, nüfusun ihtiyacı olan olası depreme dayanıklı, çağdaş ve yaşanabilir alanlar imar edilmesi, şehir trafiğinin rahatlatılması için ihtiyaç duyulması halinde kamulaştırma yapılması mümkün olmakla beraber, anılan nedenlerin ve alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olmasının ve projenin zaman kaybetmeden sonuçlandırılması hedefinin acele kamulaştırma yapılması için yeterli olmadığı, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı, bu durumda, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin davacıların parseli yönünden iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, Yüreğir ilçesinin çevre illerden gelen göçle oluştuğu, plansız yapılaşmaların olduğu, deprem bölgesi olan ilçede yoğun olarak ruhsatsız binaların yer aldığı, sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarının yetersiz olduğu, mahalle içi yolların dar olması sebebiyle itfaiye, sağlık, emniyet gibi birimlerin araçlarının ulaşımında da sıkıntılar yaşandığı, nüfusun ihtiyacı olan çağdaş yaşam alanlarının ancak kentsel dönüşüm ve gelişim projeleriyle sağlanabileceği, deprem bölgesi olması ve proje alanındaki ruhsatsız binaların birçoğunun 1998 yılı depreminden önce yapılması sebebiyle bu projenin bir an önce hayata geçmesi gerektiği, bu sebeple acele kamulaştırma kararı alındığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı idarelerden … Bakanlığı ile … Belediye Başkanlığının temyiz istemleri yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı idarelerden… Bakanlığı ile … Belediye Başkanlığı’nın temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarelerden … Temyiz İstemine Gelince;
Dosyanın incelenmesinden; dava, her ne kadar Mülga Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açılmış ise de, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 218. ve 219. maddeleri uyarınca Başbakanlık hasım mevkiinden çıkarılarak, Cumhurbaşkanlığının hasım mevkiine alınmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ve anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesi, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97., 99.,100. ve 256. maddeleri ile 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 798 1/a maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı hasım mevkiinden çıkarılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hasım mevkiine alınmasına karar verildiği, Danıştay Altıncı Dairesince verilen 06/11/2018 tarih ve E:2018/1198, K:2018/8876 sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararın 17/01/2019 tarihinde Çevre Şehircilik Bakanlığına ve Cumhurbaşkanlığına ayrı ayrı tebliğ edildiği, anılan Bakanlık tarafından, 01/02/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri kaydına giren dilekçe ile söz konusu kararın temyiz edildiği, daha sonra 28/02/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri kaydına giren dilekçe ile de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığınca verilmiş dava takip yetkisi ile birlikte Danıştay Altıncı Dairesince verilen 06/11/2018 tarih ve E:2018/1198, K:2018/8876 sayılı kararının Cumhurbaşkanlığı adına da temyiz edildiği görülmektedir.
Bu durumda, Cumhurbaşkanlığına 17/01/2019 günü tebliğ edilen karara karşı temyiz süresinin son günü olan 01/02/2019 tarihinden sonra 28/02/2019 günlü dilekçe ile bulunulan temyiz isteminin süre aşımı sebebi ile incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden … Bakanlığı ile … Belediye Başkanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle davacıların parseli yönünden iptali yolundaki Danıştay Altıncı Dairesinin 06/11/2018 tarih ve E:2018/1198, K:2018/8876 sayılı kararının ONANMASINA,
3. …temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine,
4. Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden, … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idarelerden … Belediye Başkanlığına iadesine,
5. Kesin olarak, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.