Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/3510 E. 2020/3651 K. 30.12.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/3510 E.  ,  2020/3651 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3510
Karar No : 2020/3651

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Dağıtım San. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, sözleşmeli bayisi olarak faaliyet gösteren …-… Petrol unvanlı akaryakıt istasyonunda stok hareketleri ve akaryakıt alım-satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenilmesine yönelik otomasyon sistemini kurmadığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun fiil tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 739.666,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
DAĞ/…/… sayılı dağıtıcı lisansı ile faaliyette bulunan davacı şirketin, sözleşmeli bayilerine ait akaryakıt istasyonlarında, stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sistemini kurmakla yükümlü olduğu, bayilik lisansı devam eden ve sözleşmeli bayisi olarak … sayılı bayilik lisansı ile faaliyet gösteren …-… Petrol’e ait istasyonda 30/06/2011 tarihi itibarıyla stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin, elektronik ortamda, günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sisteminin kurulmadığının tespit edildiği, bu itibarla davacı şirketin anılan fiili nedeniyle fiil tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ve 2011 yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ hükümleri gereği 739.666,00-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 17/04/2019 tarih ve E:2018/3061, K:2019/1263 sayılı kararıyla;
Dairelerince verilen ara kararlarına ilgili idareler ve taraflarca verilen cevabi yazıların incelenmesinden; davacı tarafından, bayilerine ait akaryakıt istasyonlarında otomasyon sistemini kurması gereken son tarih olan 30/06/2011 tarihine ve davacının bayisi ile olan bayilik sözleşmesini feshettiği 06/07/2011 tarihine isâbet eden döneme (Haziran/Temmuz 2011) ilişkin olarak yapılan satışlara, satış yapılan mükellefe ait bilgiler ile satış faturasına ilişkin bilgilerin, ÖTV (I) sayılı liste beyanname eklerinde doldurulmasına ilişkin uygulama 01/12/2016 tarihinde başladığından, bu tarih öncesinde verilen beyanname eklerinde yer almadığı, dolayısıyla 30/06/2011 ile 06/07/2011 tarihleri arasında dağıtım şirketinin bayisi olan … – … Petrol’e akaryakıt satışı yapıp yapmadığına ilişkin bilgilerin Gelir İdaresi Başkanlığı veri tabanı kayıtlarında bulunmadığı, öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 148., 147. ve mükerrer 257. maddeleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alım-satım işlemlerini ”Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu” (Form Ba) ve ”Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu” (Form Bs) ile bildirim yükümlülüğü getirildiği, davacı ve davacının bayisi tarafından verilen Ba-Bs formları üzerinden yapılan kontrollerde ilgililerin 2011 yılı Ocak ve Mart ayında bildirim formu verdiğinin anlaşıldığı,
Dağıtım şirketlerinin bayilerinde otomasyon sistemi kurmaları gereken son tarih olan 30/06/2011 ile davacı dağıtım şirketinin, … – … Petrol unvanlı bayisine yönelik olarak bayilik sözleşmesini feshettiği 06/07/2011 tarihi arasında akaryakıt sevkiyatı yaptığı ortaya konulamadığından, dağıtım lisansı sahibi davacıdan adı geçen bayisine ait akaryakıt istasyonunda otomasyon sistemi kurmasının beklenemeyeceği,
Bu itibarla, davacı şirketin sözleşmeli bayisi olarak … sayılı bayilik lisansı ile faaliyet gösteren … – … Petrol’e ait istasyonda stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sistemi kurulmadığından bahisle 739.666,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Mevzuat hükümlerine göre, lisans sahiplerinin, lisans sahibi olmasından doğan her türlü yükümlülüğe uymak zorunda oldukları, kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak bayilerinde kaçak petrol satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmak ve uygulamanın dağıtıcı lisans sahiplerinin yükümlülükleri arasında olduğu, dağıtıcı lisans sahiplerinin bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri için kurulumun tüm bayilerde tamamlanacağı son tarih olarak anılan Kurul kararı ile 30/06/2011 tarihinin belirlendiği,
Dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile konuya ilişkin olarak davacı şirket hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı soruşturma raporunun incelemesinden, … sayılı dağıtıcı lisansı ile faaliyette bulunan davacı şirketin sözleşmeli bayisi olarak faaliyet gösteren istasyonda, davacı şirket tarafından 30/06/2011 tarihi itibarıyla akaryakıt istasyonunda stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda, günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sisteminin kurulmadığının tartışmasız olduğu,
Bu itibarla, davacı şirketin anılan fiili nedeniyle, fiil tarihinde yürürlükte bulunan haliyle 5015 sayılı Kanunun 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ve Petrol Piyasası Kanununun 19. maddesi uyarınca 2011 yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ hükümleri gereği 739.666,00-TL idari para cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, mevzuat hükümlerine göre, kurmakla yükümlü olduğu, sözleşmeli bayilerine akaryakıt istasyonunda stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sistemini kurup kurmadığı bir başka deyişle yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğinin denetiminin sağlandığı tarihin 30/06/2011 tarihi olduğu, bayilik lisansı devam eden …-… Petrol’e ait istasyonda otomasyon sistemini 30/06/2011 tarihine kadar kurmayan davacı tarafından, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ceza uygulanması öngörülen tarihten sonra sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar olan dönemde, akaryakıt satışı yapılmadığından bahisle ceza verilemeyeceği değerlendirilmesinde bulunulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu Mahkeme kararının Anayasal bir hak olan gerekçeli karar hakkına aykırı olduğu, söz konusu cezaya ilişkin olarak daha önce dava açıldığı ve Mahkemece bu cezanın iptal edildiği, karar kesinleşmeden önce tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, 5 yıllık soruşturma zaman aşımı süresinin dolduğu, dava konusu işlemin Kurul’a intikalinden sonra 3 ay içinde karar verilmesi gerekirken bu sürenin aşıldığı, ön araştırma ve soruşturma yükümlülüğünün yerine getirilmediği, mevcut tüm bayiler için belirlenen tarihe kadar otomasyon sistemini kurma yükümlülüğünün tek bir yükümlülük olduğu, dava konusu yaptırıma ilişkin hareketin tekliği/çokluğu ve neticenin tekliği/çokluğu bakımında değerlendirme yapıldığında olayda tek bir ihmali hareketin yapıldığı ve tek bir kabahatin ortaya çıktığı, nitekim denetim sistemi kurma yükümlülüğünün ilk kez getirildiği, dolayısıyla tüm bayiler için bu sistemi kurmamanın tek bir ihlâl olarak değerlendirilmesi gerektiği, para cezası miktarının fahiş olduğu, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde yer alan ihbar hakkının kullandırılmadığı, 06/07/2011 tarihi itibarıyla ise söz konusu bayi ile bayilik sözleşmesinin feshedildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından iddialarının yeterince karşılanmadığı ve bu şekilde gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği ileri sürülmekte ise de; mahkeme kararlarının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının unsurlarından birisi olmakla beraber, bu hak yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi şeklinde anlaşılamaz. Bu nedenle, gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir (Benzer yönde bkz. Anayasa Mahkemesi, Mehmet Yavuz, B. No: 2013/2995, 20/2/2014, §§ 49-52.; Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, §§ 53-59.). Bu noktada davacının esaslı iddialarının mahkemece irdelendiği ve kararda bu konuda yeterli gerekçe bulunduğu değerlendirilmiş, davacının diğer itirazları ise yerinde görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30/12/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun fiil tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 7. maddesinde, ”…Dağıtıcı lisansı sahipleri, Kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak bayilerinde kaçak akaryakıt satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmak ve uygulamakla yükümlüdür.” kuralına, yine fiil tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 19. maddesinde ise ”Bu Kanuna göre idarî para cezalarının veya idarî yaptırımların uygulanması, bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaz. Bu Kanuna göre verilen ceza ve tedbirler diğer kanunlar gereği yapılacak işlemleri engellemez. Bu Kanuna göre; a) Aşağıdaki hallerde, sorumlulara altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası verilir:… 4) 5, 6, 7, 8, 16, 17 ve 18’inci maddelerin ihlali.” kuralına yer verilmiştir.
Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca 2011 yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ’i uyarınca 5015 sayılı Kanun’un 19. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca verilecek idari para cezaları yeniden değerleme oranında artırılarak 739.666,00-TL olarak belirlenmiştir.
06/07/2007 tarih ve 26574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 27/06/2007 tarih ve 1240 sayılı Petrol Piyasasında Dağıtıcı Lisansı Sahiplerinin Bayi Denetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar’ın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ”Akaryakıt istasyonlarında stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda, günlük olarak izlenebilmesine yönelik bir istasyon otomasyon sistemi kurar. Merkez bağlantısı olan istasyon otomasyon sistemi ile bayilerindeki akaryakıt alım satım hareketlerini izler ve raporlar. Kayıt dışı ikmal ve satış tespit edilmesi hâlinde Kurumu derhal bilgilendirir.” düzenlemesine, aynı Kurul kararının 5. maddesinde ise, “Bu Kararın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (ı) bendi 30/06/2011, (c) bendi 01/10/2011, diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 13/06/2011 tarihli Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı yazısıyla; tüm dağıtıcı lisans sahiplerinden 30/06/2011 tarihine kadar otomasyon sistemi kurulumları tamamlanan ve tamamlanmayan istasyon bilgilerinin 04/07/2011 tarihine kadar Petrol Piyasası Bilgi Sistemi aracılığıyla elektronik imza kullanarak bildirilmesinin istenildiği, daha sonra 14/07/2011 tarihli Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı yazısıyla; otomasyon sistemi kurulmadığı beyan edilen istasyonların ve bağlı olduğu dağıtıcıların Denetim Dairesi Başkanlığına bildirildiği, izleyen süreçte ise otomasyon sistemi kurulmamış bayiler için dağıtıcılara idari para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, davacı firmanın 20 bayisi olduğu, bayilerinde otomasyon sistemini kurmadığı, 13/06/2011-12/07/2011 tarihleri arasında bazı bayilerin sözleşmelerinin feshedildiği, her bayi yönünden otomasyon sistemi kurma yükümlülüğü ayrı ayrı değerlendirilerek bayi sayısı ile çarpılmak suretiyle davacıya 16 bayisi için idari para cezasının uygulandığı, 4 bayi için idari para cezasının uygulanmadığı (30/06/2011 tarihi öncesi bayilik feshi nedeniyle) anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, dağıtım lisansı sahibi davacı şirkete, 30/06/2011 tarihine kadar kurması gereken otomasyon sistemini kurmaması nedeniyle Kanun hükmü gereği idari para cezası uygulanması gerekeceği kuşkusuz olmakla birlikte, mevcut tüm bayiler için belirlenen tarihe kadar otomasyon sistemini kurma yükümlülüğünün tek bir yükümlülük mü yoksa her bayi için ayrı değerlendirilmesi gereken bir yükümlülük mü olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Başka bir anlatımla, dava konusu yaptırıma ilişkin hareketin tekliği/çokluğu ve neticenin tekliği/çokluğu bakımından değerlendirme yapılarak tek bir kabahatin mi yoksa cezalandırılması gereken ayrı kabahatlerin mi ortaya çıktığının değerlendirilmesi gerekir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 7. maddesinin ihlali nedeniyle verilecek olan idari para cezasına konu fiil “mevcut bayilerde 30/06/2011 tarihine kadar denetim sistemini kurma” yükümlülüğüdür. Söz konusu fiilin belirli süreye bağlanan bir ilk yükümlülük olduğu ve mevcut bayilerin tümünü kapsayan bir bütünlük arz ettiği dikkate alındığında öngörülen sistemin tüm bayilerde kurulmaması halinin tek bir fiil olduğu sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla belirlenen tarihe tadar tüm bayilerinde bu sistemi kurmayan dağıtıcı yönünden ayrı ayrı cezalandırmayı gerektiren farklı fiiller bulunmadığından fiilin karşılığı tek ceza verilmesi gerekecektir.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere fiilin tespitini gerekli kılan bu tarih itibarıyla otomasyon sistemini kurma yükümlülüğünü yerine getirmediği saptanan dağıtıcı firmaya, idari yaptırım uygulanması sonrasında, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunun devamında, artık her bayi yönünden fiil, farklı bir fiil olarak değerlendirilerek ayrı ceza uygulanacaktır.
Bu durumda, mevzuat hükümlerine aykırı olarak, kurmakla yükümlü olduğu akaryakıt istasyonunda stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sistemini kurmayan davacının cezalandırılması gerektiği açık ise de ceza tutarı belirlenirken bayi sayısı dikkate alınarak her bayi için ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidildiği dikkate alındığında, dava konusu işlemin ceza miktarı yönünden hatalı tesis edildiği ve hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle, temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki karara katılmıyoruz.