Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/3347 E. 2020/713 K. 12.03.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/3347 E.  ,  2020/713 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/3347
Karar No : 2020/713

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DİĞER DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Haz. Av. …
2- … Valiliği – …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 29/11/2018 tarih ve E:2011/6066, K:2018/3720 sayılı kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları İle Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” uyarınca davacıya 01/06/2008 ila son/08/2009 tarihleri arasında yapılan ödemelerin yersiz olduğundan bahisle %50 fazlasıyla tahsili gerektiğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak alınan ve işlem tarihinde yürürlükte olan 20/06/2006 tarih ve 26204 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları İle Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 23. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 29/11/2018 tarih ve E:2011/6066, K:2018/3720 sayılı kararıyla;
2022 sayılı Kanun’un 4. maddesine dayanılarak çıkarılan ve işlem tarihinde yürürlükte olan 20/06/2006 tarih ve 26204 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan dava konusu 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin “Aylık veya Aylık Farklarının Geri Alınması ve Ceza Kovuşturması” başlıklı 23. maddesinde, bildirim yükümlülüğüne uyulmadığı ve aylığa hak kazanmak üzere düzenlenen belgelerin gerçeğe uymadığı tespit edidiği takdirde, ödenmiş olan aylıklar veya aylık farkları için Sandık veya ilgili sosyal güvenlik kurumu aracılığıyla % 50 fazlası ile borç tahakkuk ettirileceği ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağı yönündeki düzenlemede, 2022 sayılı Kanun kapsamında olmayan veya daha sonra bu Kanun kapsamından çıkan ilgililerin haksız yere adı geçen Kanun’dan yararlanmalarını önlemek amacıyla getirilmiş olması nedeniyle hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı,
01/06/2008 ila son/08/2009 tarihleri arasında yapılan ödemelerin yersiz olduğundan bahisle %50 fazlasıyla davacıdan tahsili gerektiğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemi yönünden ise; 2022 sayılı Kanun’a 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 92. maddesiyle getirilen Geçici 1. maddesinde, “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.”; 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 73. maddesiyle getirilen Geçici 3. maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanun kapsamında yersiz veya fazla ödenmiş aylıklar sebebiyle ilgililer adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizler terkin edilmiş sayılır ve haklarında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz.”; yine aynı Kanun’a 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 82. maddesiyle getirilen Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler kapsamında maddenin yürürlüğe girmesinden önce idare tarafından yapılan tahsilatlar, ilgililerine iade edilmez.” hükümlerine yer verildiği,
Uyuşmazlıkta, Dairelerinin 16/03/2016 tarih ve 13/07/2017 tarihli ara kararları ile taraflardan, 2022 sayılı Kanun’un Geçici 1., 3. ve 4. maddelerinde, bu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanun kapsamında yersiz veya fazla ödenmiş aylıklar sebebiyle ilgililer adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizlerin terkin edilmiş sayılacağı ve haklarında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmayacağı hükme bağlanmış olduğundan, dava konusu işlem nedeniyle herhangi bir tahsilat yapılıp yapılmadığının ve bahse konu alacağın terkin edilip edilmediğinin sorulması üzerine cevaben, ilgili maddelerin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanun kapsamında yersiz veya fazla ödenmiş aylıklar sebebiyle ilgililer adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizler terkin edilmiş sayıldığı için davacı hakkında herhangi bir takip ve tahsilat yapılmadığının belirlendiği,
Bu durumda, anılan mevzuat uyarınca, davacı adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizler terkin edilmiş sayıldığı için davacı hakkında herhangi bir takip ve tahsilat yapılmadığı anlaşıldığından, davacının özürlü maaşının kesilerek ödenen miktarın geri istenilmesine ilişkin tesis edilen işlemin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmelik hükmü yönünden davanın reddine, bireysel işlemin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderleri taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılmış ve hem davacı hem davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, hukuka uygunluk karinesi kapsamında, davanın açıldığı tarihte dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ve davacının haksız olduğunun da kararda açıkça belirtilği, idareleri aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davalı idare aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın kısmen reddi, kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki Danıştay Onuncu Dairesinin 29/11/2018 tarih ve E:2011/6066, K:2018/3720 sayılı kararının, davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 12/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.