Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/2515 E. 2020/3209 K. 17.12.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2515 E.  ,  2020/3209 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2515
Karar No : 2020/3209

TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : … II- (DAVALILAR) :
1- …Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

2- …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : …

İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/22249, K:2019/1172 sayılı kararının, davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise davanın reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemlerin dayanağı olan ve 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “… sözlü sınavda” ibaresi ile 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresinin; 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…sözlü sınava” ibaresi ile 2. ve 3. fıkralarında yer alan “…sözlü sınav” ibarelerinin ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”… sözlü…” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/22249, K:2019/1172 sayılı kararıyla;
Anayasa’ya aykırılık iddiası yönünden;
Davacı tarafından, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun’la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ”… sözlü…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, terfi edecek personelin seçilmesi için kullanılacak yöntemlerden birinin sözlü sınav olarak belirlenmesinde ve bu sınavın ilke, yöntem ve usullerinin belirlenmesinin idareye bırakılmasında Anayasa’da yer alan kamu yararı ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırılık bulunmadığından, Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş ve,
Dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “… sözlü sınavda…” ibaresi yönünden;
Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için, sözlü sınavda başarılı olma şartının arandığının görüldüğü, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, iptali istenen düzenlemede, üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi …” ibaresi yönünden;
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasındaki ibarede hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sözlü sınava” ibaresi ile 2. ve 3. fıkralarında yer alan “… sözlü sınav” ibareleri yönünden;
Sözlü sınavda başarılı olma şartının, 3201 sayılı Kanun’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca, kurullarda personelin üst rütbeye terfisinin görüşülebilmesi için aranan şartlardan birisi olduğu dikkate alındığında, Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sözlü sınava” ibaresi ile 2. ve 3. fıkralarında yer alan “… sözlü sınav” ibarelerinin de üst norm olan Kanun hükümlerine uygun olduğunun görüldüğü ve dolayısıyla iptali istenen düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresi yönünden;
İptali istenen Yönetmelik hükmünün, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına uygun olduğu,
Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, anılan Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının aranmasının asgari başarı kriteri açısından makul olduğu,
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
25-29/06/2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu sözlü sınavların dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 3. fıkrasının, Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle; aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin ise, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Kanun hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı,
Davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılması nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebi yönünden;
Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin iptaline ilişkin kararının gerekçesinin, davacının sözlü sınavda başarılı olduğu sonucunu doğurmadığı, yeniden yapılacak sözlü sınavda değerlendirilmesine yönelik olması nedeniyle, bu aşamada maddi hak kaybının varlığından söz edilemeyeceğinden, davanın bu kısmı yönünden davacı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “… sözlü sınavda” ibaresi, 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresi, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…sözlü sınava” ibaresi, 2. ve 3. fıkralarında yer alan “…sözlü sınav” ibareleri ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemi ile davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılması nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini talebi yönünden davanın reddine, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 4. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ise iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile rütbe terfiinde sözlü sınavın tek belirleyici konumuna getirildiği, daha objektif ve nesnel bir nitelikte olan yazılı sınavın ise etkisizleştirildiği, söz konusu hükümlerin üst norm olan Kanun’a aykırı olduğu ve herhangi bir dayanaklarının bulunmadığı, bu haliyle iptali istenen düzenlemelerin hukuk devleti, hukuki güvenlik ve adalet ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek, Daire kararının, davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, iptali istenen idari işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelikte, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerin temyiz istemlerinin ve davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile Daire kararının kısmen onanması, davacının temyiz isteminin Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ibareye yönelik kısmının ise kabulü ile Daire kararının bu kısım yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Başkan …’in, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olması nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarelerin Daire kararının iptale ilişkin kısmına yönelik temyiz istemleri ile davacının dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sözlü sınav” ibaresi dışında kalan davanın reddine yönelik kısmına ilişkin temyiz istemi yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Beşinci Dairesi kararının, iptale ilişkin kısmı ile dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “… sözlü sınavda” ibaresi, 26. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği …” ibaresi, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…sözlü sınava” ibaresi, 2. fıkrasında yer alan “…sözlü sınav” ibaresi ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “Başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemi ile davacının rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılması nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini talebi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçeler ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacının katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Yazılı sınava giren adaylar” ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
Davacının, Daire kararının dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sözlü sınav” ibaresine yönelik verilen davanın reddine ilişkin kısmına karşı temyiz istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça “sözlü sınav” şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilmiş olup, sözlü sınavının amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği ve bu karara yönelik davalı idarelerin temyiz istemlerinin de, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararıyla reddedildiği göz önüne alındığında, söz konusu fıkrada yer alan dava konusu ibarenin de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sözlü sınav” ibaresine yönelik verilen davanın reddine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ve davacının temyiz isteminin ise kısmen reddi ile, Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 14/02/2019 tarih ve E:2016/22249, K:2019/1172 sayılı kararının iptale ve dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sözlü sınav” ibaresi dışında kalan davanın reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
2. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, Daire kararının, dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “… sözlü sınav” ibaresine yönelik verilen davanın reddine ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay İkinci Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 17/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.