Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/2504 E. 2020/2416 K. 12.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2504 E.  ,  2020/2416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2504
Karar No : 2020/2416

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2- … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 30/04/2019 tarih ve E:2015/1764, K:2019/1426 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 01/01/2015 tarih ve 29223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 30/12/2014 tarih ve 5398-1 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının 2015 yılında uygulanacak iletim sistem kullanım tarifelerinin belirlenmesine ve bu tarifeyle ilgili olarak Samsun ilinde davacı şirketin 610 MW’lık üretim tesisinin bulunduğu bölgenin 7. bölgeden 11. bölgeye çıkarılmasına dair kısımlarının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 30/04/2019 tarih ve E:2015/1764, K:2019/1426 sayılı kararıyla;
Davacı şirketin, … tarih ve … sayılı üretim lisansı ile Samsun bölgesinde elekterik ürettiği, … tarih ve … sayılı EPDK kararı ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ)nin dördüncü uygulama döneminin 01/01/2015 (dahil)–31/12/2017 (dahil) olarak belirlendiği; TEİAŞ’ın 19/12/2014 tarih ve 8182 sayılı yazısı ile 2015 yılında geçerli olacak bölgesel sistem kullanım tariflerinin Yatırım Maliyetine Dayalı Fiyatlandırma (YMDF) ve nakil modeli kullanılarak Tübitak Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Güç Sistemleri Analiz Grubu uzmanları ile birlikte çalışılarak hazırlandığı, YMDF modelinin çalıştırılması sorasında 2012-2014 yıllarını kapsayan bir önceki uygulama döneminde baz alınan kriterler kullanılarak iletim sistemi kullanım tarife bölgelerinin yeniden belirlendiği, 14 yeni sistem kullanım tarife bölgesinin ortaya çıktığı belirtilerek, 2015 yılı iletim sistem kullanım tarifeleri ve sistem işletim tarifesi ile söz konusu tarifelerin hesaplanmasına lişkin esasların yer aldığı 2015 İletim Sistemi Kullanım ve Sistem İşletim Tariflerini Hesaplama ve Uygulama Yöntem Bildiriminin EPDK’ya sunulduğu, EPDK tarafından yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile 01/01/2015 tarihinden geçerli iletim tariflerinin belirlendiği;
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’u 5. maddesinin yedinci fıkrasının (e) ve (f) bentleri, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesinin 1., 2., 3. ve 4. fıkraları ile 6. fıkrasının (b) bendi, işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Mülga Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin 4. maddesinin birinci fıkrası, 8., 11., 12., 15. 17., 18., 20., 21., 24. ve 26. maddelerine yer verilerek;
Davacının 30/12/2014 tarih ve 5398-1 sayılı EPDK kararının 2015 yılında uygulanacak iletim sistem kullanım tarifelerinin belirlenmesine ve bu tarifeyle ilgili olarak Samsun ilinde davacı şirketin 610 MW’lık üretim tesisinin bulunduğu bölgenin 7. bölgeden 11. bölgeye çıkarılmasına dair kısımlarına yönelik iddiaları bakımından;
Yatırım Maliyetine Dayalı Fiyatlandırma Yöntemi (YMDFY) ile iletim sistemi sistem kullanım tarifelerinin 22 bölge bazında ilk kez 2003 yılında hesaplandığı; bu yöntemde, verilen hizmetler, bu hizmetlerin verilmesine ilişkin artan maliyetleri yansıtacak şekilde fiyatlandırıldığında, kullanıcılara etkin ekonomik sinyaller sağlanabildiği; sistem kullanım fiyatlarının, iletim sisteminin farklı yerlerindeki kullanıcıların sistemi kullanım miktarlarını marjinal olarak arttırmaları ya da azaltmalarının TEİAŞ’ın maliyetlerine olan etkilerini yansıtacak şekilde tasarlandığı;
2004 ve 2005 yıllarında 22 bölge bazında tarifelerin arttırıldığı, 2006-2008 döneminin birinci uygulama dönemi olduğu, 2006 yılında TEİAŞ’ın hazırlayıp EPDK’nın onayladığı herhangi bir tarife bulunmadığı;
2007 ve 2008 yıllarında da 22 bölge bazında tarifelerin arttırıldığı; 2003-2008 dönemindeki tarifelerin ortak özelliğinin, 22 bölge bazında uygulanması ve üretimin fazla ya da az, benzer şekilde tüketimin fazla ya da az olduğu bölgelerde tarifenin değişiklik göstermesi olduğu, YMDFY’nin hem üreticilere hem de tüketicilere yatırım ve tüketim tercihlerini yapabilmelerine yönelik yeterli açıklıkta bilgiler içerdiği;
2009-2011 döneminin ikinci uygulama dönemi olduğu, 2009 yılında mevcut tarife bölge sayısının 14’e indirildiği, 4628 sayılı Kanun’un Geçici 14. maddesi uyarınca üreticilerin ilgili üretim bağlantılarına %50 indirim uygulanacağının belirtildiği;
2010 ve 2011 yıllarında da 2009 yılındaki bölge sayısının korunduğu ve tarifelerin üretim veya tüketim yoğunluğuna göre arttırıldığı;
2012-2014 döneminin üçüncü uygulama dönemi olduğu, bu dönemdeki tarife bölgeleri ve bu bölgelere ait üretici ve tüketici tarifelerinin belirlenmesi çalışmalarının, TÜBİTAK Uzay Enstitüsü Güç Sistemleri Analiz Grubu tarafından gerçekleştirildiği ve anılan Grup tarafından hazırlanan 08/12/2011 tarihli 2012-2014 Dönemi Elektrik İletim Sistemi Sistem Kullanım Tarifeleri Yöntem ve Sonuçlar Raporu’nda, 2003 yılından sonraki süreçte artan gelir gereksinimini karşılayabilmek amacıyla 2012-2014 dönemi tarifeleri için 2013 yılının baz alındığı, 2013 yılına ait yaz ve kış puant yük akışı senaryolarının oluşturulduğu, bu senaryolar kapsamında talep projeksiyonu ve devreye girmesi planlanan iletim ve üretim yatırımlarının dikkate alındığı, YMDFY kullanılarak %30-%70, %40-%60, %50-%50 üretim ve tüketim oransallıklarında belirli parametrelerin değişiminin sonuçlar üzerine etkilerini görebilmek amacıyla örnek senaryoların çalışıldığı, TEİAŞ’ın 2012 yılı Gelir Tavanının 1.756.100.000 TL olarak belirlenmesinin tüm tarife bölgelerinde tarifelerin artmasına sebep olduğu, özellikle doğu bölgelerinde talebin üretim miktarının altında gerçekleşmesinin beklendiği, dolayısıyla YMDFY algoritması sonucu ortaya çıkacak olan bölgesel fiyatların bu öngörü ile paralellik göstermesinin düşünüldüğü, 2003 yılında hesaplanan değerler üzerine belli yüzdelerle artışlar eklenerek tarifelerin hesaplandığı, tarife çalışmasının baz aldığı 2013 yılı göz önüne alındığında YDMFY’nin en son 10 yıl önce çalıştırıldığı, Türkiye gibi hızlı büyüyen ülkelerde 10 yıllık süre zarfında gerek iletim sisteminde, gerekse üretimin ve tüketimin miktarı, yoğunlaştığı bölgelerde ciddi değişimler yaşandığı, bu nedenle eski ve yeni tarifeler arasında ciddi farklılıkların gözlemlenmesinin normal olduğu, tarifelerin değişen sistem koşulları dikkate alınarak güncellenmesi gerektiğinin belirtildiği;
2015-2017 dördüncü uygulama döneminde, tıpkı üçüncü uygulama döneminde olduğu gibi TEİAŞ ve TÜBİTAK-Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünün birlikte yürüttükleri Master Plan Projesi kapsamında, iletim sistem kullanım tarifeleri ile ilgili yeni bir yazılım çalışması yapıldığı ve Yatırım Maliyetine Dayalı Fiyatlandırma Modelinden alınan trafo merkezlerindeki güncel noktasal sinyaller baz alınarak 14 yeni tarife bölgesi meydana getirilerek ve bu bölgeler için sistem kullanım tarifeleri oluşturulduğu;
Bölgesel olarak belirlenen iletim tarifeleri örneklem yöntemiyle incelendiğinde ise, 2003 yılındaki en yüksek iletim tarifesi olan Muğla-Bodrum’daki trafo merkezi üzerinden iletim sistemini kullanan üretim şirketinin 6. tarife bölgesinde olduğu, bu bölgedeki tarifenin 18.266,25 TL/MW-Yıl olduğu, aynı trafo merkezinin 2012 yılında 8. tarife bölgesinde yer aldığı ve bu bölgenin tarifesinin 3575 sayılı Kurul kararıyla 20.437,34 TL/MW-Yıl, 3689 sayılı Kurul kararıyla 16.340,14 TL/MW-Yıl olduğu, 2015 yılında ise aynı trafo merkezinin 6. tarife bölgesinde yer aldığı ve bu bölgenin tarifesinin ise dava konusu 5398-1 sayılı Kurul kararı ile 14.134,67 TL/MW-Yıl olduğu; yine, Ordu-Ünye’deki trafo merkezi üzerinden iletim sistemini kullanan üretim şirketinin 2003 yılında 7. tarife bölgesinde olduğu ve bu bölgedeki tarifenin 0 TL/MW-Yıl olduğu, aynı trafo merkezinin 2012 yılında 12. tarife bölgesinde yer aldığı ve bu bölgenin tarifesinin 3575 sayılı Kurul kararıyla 23.572,88 TL/MW-Yıl, 3689 sayılı Kurul kararıyla 19.471,28 TL/MW-Yıl olduğu, 2015 yılında ise aynı trafo merkezinin dava konusu 5398-1 sayılı Kurul kararı 12. tarife bölgesinde kalmaya devam ettiği ve tarifesinin 23.560,03 TL/MW-Yıl olduğu, 4814 sayılı Kurul kararı ile 7. tarife bölgesi için 2014 yılı tarife bedeli 15.680,67 TL/MW-Yıl iken, dava konusu 5398-1 sayılı Kurul kararı ile aynı bedelin 14.269,50 TL/MW-Yıl olarak, 17.602,34 TL/MW-Yıl olan 11. tarife bölgesi tarifesi 22.217,91 TL/MW-Yıl olarak belirlendiği;
İletim tarife bedellerinde 2003 yılından 2012 yılına kadar sembolik olarak artışların olduğu, hatta bu artışın, 3575 ve 3689 sayılı Kurul kararları ile 2012 yılı için bazı tarife bölgelerinde negatif olarak gerçekleştiği; dava konusu 5398-1 sayılı Kurul kararı ile de kimi tarife bölgelerinde artış meydana gelirken bir kısım tarife bölgesinde artışın negatif yönde olduğu, bu hususta ilgili tarife bölgelerinde yapılan iletim yatırımlarının miktarı rol oynadığı gibi, süreç içerisindeki bölgesel tarifelerde üretim ve/veya tüketim yoğunluğunun da etkili olduğu;
Bu durumda, elektrik üretim şirketlerinin yatırım kararlarını verirken yıllık olarak belirlenen iletim tarifelerinin zaman içerisindeki yüzdesel değişimini hukukî güvenlik ilkesinin unsuru olan öngörülebilirlik çerçevesinde bilmeleri gerektiği; zira, yıllar itibarıyla iletim sisteminin büyüklüğü ve hangi tarife bölgesine ne kadar MW’lık yatırım yapıldığının sistem kullanım fiyatlarının sinyal etkisini yansıttığı; nitekim, bazı bölgelerin 2003 yılında 0 TL/MW-Yıl olarak belirlenen tarifesinin 2015 yılına kadar geçirdiği değişimin izlenebileceği;
Diğer yandan, 2015 yılı için Türkiye iletim şebekesinde yer alan 746 trafo merkezlerinin gruplandırılıp bir tarife bölgesi olarak belirlendiği, böylece, Türkiye iletim sisteminin baz durum enerji akışını, yani minimum MWkm maliyetini değiştirdiği ölçüde bölgesel tarifelerin belirlendiği; ilgili Kanun ve Yönetmelik’teki hizmet maliyetlerinin yansıtılması ilkesinin gözetildiği, ayrıca 2015 TEİAŞ tarifesinde, sistem kullanım gelirinin %37 üretici, %63 tüketici oranında karşılanması hususunun belirlendiği, bir önceki uygulama dönemindeki %40 üretici, %60 tüketici oranına göre yeni düzenlemenin üreticiler lehine olduğu;
Bununla birlikte, iletim sistem kullanım tarifelerine esas teşkil eden verilerin; TEİAŞ ve TÜBİTAK-Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünün birlikte yürüttükleri Master Plan Projesi kapsamında, iletim sistem kullanım tarifeleri ile ilgili yeni bir yazılım sonucu elde edilen bilimsel verilere dayandığı; söz konusu Proje kapsamında, iletim sistem kullanım tarifeleri Yatırım Maliyetine dayalı Fiyatlandırma Modelinden alınan trafo merkezlerindeki güncel noktasal sinyaller baz alınarak 14 yeni tarife bölgesi oluşturulduğu, bu bölgeler için iletim sistem kullanım tarifelerinin hesaplandığı; bu durumda, tarife bölgelerinin bilimsel veriler ışığında tespit edildiği ve daha önce tespit edilmiş olan bölgenin aynı şekilde devam ettirilmesinin söz konusu olmadığı, zira elde edilen yeni veriler ışığında söz konusu tarife bölgelerinin değiştiği;
Bu itabarla, 30/12/2014 tarih ve 5398-1 sayılı EPDK kararının 2015 yılında uygulanacak iletim sistem kullanım tarifelerinin belirlenmesine ve bu tarifeyle ilgili olarak Samsun ilinde davacı şirketin 610 MW’lık üretim tesisinin bulunduğu bölgenin 7. bölgeden 11. bölgeye çıkarılmasına dair kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu tarifenin Yöntem Bildirimine aykırı olduğu, sistem kullanım bedellerinin yatırım planlaması aşamasında öngörülebilir olmasının çok önemli olduğu, 2015 yılı tarifeleri ile rekabet içinde olduğu birçok katılımcıya göre dezavantajlı duruma düştüğü, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; diğer davalı idare Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 30/04/2019 tarih ve E:2015/1764, K:2019/1426 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. 12/11/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.