Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/2460 E. 2020/2405 K. 12.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2460 E.  ,  2020/2405 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2460
Karar No : 2020/2405

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2015/7652, K:2019/2031 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı “Geçici ve uluslarasası korunma talebinde bulunanlarla ilgili saha çalışmaları” konulu işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/03/2019 tarih ve E:2015/7652, K:2019/2031 sayılı kararıyla;
İçişleri Bakanlığının “Geçici ve uluslararası koruma talebinde bulunanlarla ilgili saha çalışmaları” konulu 06/04/2015 tarih ve 7204 sayılı (2015/11 sayılı Genelge) yazıda “Yabancı ülke temsilcileri, üniversiteler/akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tarafından, uluslararası koruma başvurusunda bulunan yabancılar ile geçici koruma sağlanan Suriyelilere yönelik saha çalışmalarına İçişleri Bakanlığının onayı olmadan izin verilmemesi, izni olmadığı halde bu çalışmaları yaptığı tespit edilenler hakkında 5237 saylı TCK’nın ilgili maddelerine göre gerekli işlemlerin yapılmasını, bahse konu şahıslardan içlerinde yabancılar varsa ikamet izni ve vize sürelerinin gözden geçirilmesini, buna rağmen tekrarı halinde sınır dışı işlemlerinin başlatılarak Bakanlığa bilgi verilmesi” gerektiğinin belirtildiği ve bu yazının dağıtım yeri olarak gösterilen Yükseköğretim Kuruluna gönderildiği;
İçişleri Bakanlığının 06/04/2015 tarih ve 7204 sayılı yazısı ilgi tutularak, “…Üniversiteler/akademisyenler, tarafından, uluslararası koruma başvurusunda bulunan yabancılar ile geçici koruma sağlanan Suriyelilere yönelik saha çalışmalarına İçişleri Bakanlığının onayı olmadan izin verilmemesi…” gerektiğine ilişkin “Geçici ve uluslararası koruma talebinde bulunanlarla ilgili saha çalışmaları” konulu Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin tesis edildiği ve gereği için tüm üniversite rektörlüklerine dağıtımının yapıldığı;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretim Kurulu” başlıklı 6. maddesinde; Yükseköğretim Kurulunun, tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bir kuruluş olduğu; Yükseköğretim Kuruluna; Yükseköğretim Denetleme Kurulu ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimlerin bağlı olduğu hükmünün yer aldığı;
Uyuşmazlıkta, yeni hukuki durum yaratan asıl işlemin, İçişleri Bakanlığının 2015/11 sayılı Genelgesi olduğu;
Dava konusu işlemin ise; İçişleri Bakanlığının 2015/11 sayılı Genelgesi ilgi tutularak söz konusu Genelge uyarınca “…üniversiteler/akademisyenler tarafından, uluslararası koruma başvurusunda bulunan yabancılar ile geçici koruma sağlanan Suriyelilere yönelik saha çalışmalarına İçişleri Bakanlığının onayı olmadan izin verilmemesi…” gerektiği hususuna ilişkin olarak tesis edildiği ve bu hususta tüm üniversite rektörlüklerinden gereğinin yapılmasının istenildiği;
Davacı tarafından İçişleri Bakanlığının 2015/11 sayılı Genelgesi’nin iptali istenilmeden sadece Yükseköğretim Kurulu işleminin iptalinin istenildiği anlaşıldığından, tamamen İçişleri Bakanlığının bahse konu Genelgesi’nin uygulanması amacıyla tesis edilen işlemde üst hukuk normuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı işleminin, akademik ve bilimsel özgürlüğe, düşünce ve ifade hürriyetine ve üniversitelerin öğretim elemanı yetiştirme amacına aykırı olduğu belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 21/03/2019 tarih ve E:2015/7652, K:2019/2031 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 12/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.