Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/2249 E. 2020/2403 K. 12.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/2249 E.  ,  2020/2403 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2249
Karar No : 2020/2403

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/12/2018 tarih ve E:2012/1014, K:2018/4105 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 08/12/2011 tarih ve 28136 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Suni Tohumlama, Tabii Tohumlama ve Embriyo Transferi Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (i) bentlerinin; 6. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g), (ğ) bentlerinin; 7. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d) bentleri ile 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin b-1 alt bendinin; (c) bendinin c-2 alt bendinin; (ç) bendinin ç-2 alt bendinin ve (d) bendinin d-2 alt bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/12/2018 tarih ve E:2012/1014, K:2018/4105 sayılı kararıyla;
Gıda ve yem güvenilirliğini, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı ile hayvan ıslahı ve refahını, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunması da dikkate alınarak korumak ve sağlamak amacıyla hazırlanarak yürürlüğe konulan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının 71 nolu bendinde; üreme ürünlerinin, hayvanların üremesinde kullanılan sperma, ovum, embriyo ve kuluçkalık yumurtayı ifade ettiği hükmünün, “Zootekni” başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında da; hayvanların üremesinde kullanılan sperma, ovum, embriyo, damızlık yumurta, ipek böceği tohumu, larva ve oğul gibi ürünleri üretenler, depolayanlar ve dağıtanların Bakanlıktan izin almak zorunda olduğu, üreme ürünlerinin uygulanmasına ilişkin esasların Bakanlıkça belirleneceği hükmünün yer aldığı;
5996 sayılı Kanun ve 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun’a dayanılarak; tek tırnaklı, çift tırnaklı, kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar ile arı, ipek böceği ve her türlü hayvanın üretim ve ıslahına yönelik, kişi veya kuruluşlar tarafından yapılacak suni tohumlama, tabii tohumlama, embriyo transferi, genetik kopyalama ve diğer biyoteknolojik faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi, uygulama izinlerinin verilmesi; sperma ve embriyo ithalatı, ihracatı, suni tohumlama kayıtları ile istatistik bilgilerin derlenmesi, Bakanlık tarafından yapılacak suni tohumlama, tabii tohumlama ve embriyo transferi hizmetlerinde ücret alınması, suni tohumlama hizmetlerinin devrinin yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla dava konusu Yönetmeliğin yayımlanarak yürürlüğe konulduğu;
Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 6. maddesinin 1. fıkrasının (a, b, c, ç, d, f, g, ğ) bentleri ve 7. maddesinin 1. fıkrasının (b1, c2, ç2, d2) bentleri yönünden;
Davacı Oda tarafından; anılan hükümlerin kurs şartı getirmesi yönünden hukuka aykırı olduğu, 6343 sayılı Kanun’un veteriner hekimlik mesleğinin icrasına dair özel bir Kanun olduğu; Kanun’un 2. maddesinde veteriner hekimlerin mesleklerini bu Kanun dahilinde serbestçe icra edebileceklerinin düzenlendiği; ancak dava konusu Yönetmelik ile veteriner hekimlerin, veteriner fakültelerinde okurken eğitimlerini aldığı ve yeterli görülerek mezun edildikleri suni tohumlama konusunda tekrar kurs şartı getirilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı; mevcut kanunlara göre eğitim ve öğretim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumunun yetkilerine sahip olmayan Bakanlığın bu alanı düzenlemesinin doğru olmadığı; kurs sonucunda sınav olmadığı, bunun da yapılan kursların eğitim öğretim amacı taşımayıp Bakanlığın döner sermayesine katkı sağlamak amacıyla düzenlendiğini gösterdiği, davalı Bakanlığın veteriner hekimlerin diplomaları ile kazandığı yetkilerini kullanmalarına kanuna aykırı olarak çıkardığı yönetmelikle engel olduğu, bu durumun normlar hiyerarşisine aykırı olduğunun ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından; dava konusu Yönetmeliğin 5996 sayılı Kanun’un “Zootekni” başlıklı 10. maddesinde öngörülen hükümlere istinaden usule ve Kanuna uygun bir şekilde hazırlandığı; suni tohumlama kursuyla ilgili hükümlerin iptale konu Yönetmelikle yeni ihdas edilmiş bir uygulama olmadığı; 4631 sayılı Hayvan Islah Kanunu, 6343 sayılı Kanun ve 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu gibi ana kanunlara dayanılarak 1926 yılından bu yana hazırlanan tüm yönetmeliklerde bulunduğu, kursların veteriner hekim diplomasını yetersiz veya geçersiz kılmadığı, kursların veteriner hekim ve veteriner sağlık teknisyenlerine yönelik olduğu, verilen kursların içeriklerinin bu iki meslek grubunun mesleki tanımlarına göre ayrı ayrı düzenlendiği; döner sermayeye katkı için kurs düzenlendiği iddiasının doğru olmadığı, zira kursların Bakanlığa bağlı ve bu konuda uzman veteriner hekimleri bünyesinde bulunduran Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından verilmesi dışında, Bakanlıktan izin alınarak Veterinerlik Fakülteleri ve Veteriner Hekim Odaları bünyesinde de düzenlenebildiği; dava konusu Yönetmelik hazırlanırken Veteriner Fakülteleri, Veteriner Odaları ve Veteriner Hekimleri Merkez Birliğinin görüşlerinin alındığı; suni tohumlama ve embriyo transferi kurslarının veteriner hekimlere bilgilerini tazelemek, yeni ve güncel bilgileri aktarmak, yeterli pratik sağlamak ve gerek ithal edilerek gerekse ülkemizde belli bir kaynak harcanarak elde edilen dondurulmuş sperma ve embriyoların uygulanmalarındaki başarı oranlarını yükselterek ülke ekonomisine katkıda bulunulması için konulduğu; Bakanlık tarafından suni tohumlama konusunda yetiştiricilere destek ödemeleri yapıldığı, kursu tamamlayıp suni tohumlama izni alan kişilere sahadaki uygulamalarını sisteme girebilmeleri için uygulayıcı kodu adıyla şifre verildiği, bu kişilerin sahadaki uygulamaların nasıl yapılacağı, belge düzeni, uygulamaların merkezi kayıt sistemlerine girilmesi gibi konularda bilgi beceri sahibi olmalarının önemli ve gerekli olduğunun savunulduğu;
Dava konusu Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde; uygun tohumlama zamanında, dişi hayvanın genital kanalına spermaların hijyenik koşullarda nakledilmesi olarak tanımlanmış olan suni tohumlama faaliyetine ilişkin esasların hayvan ıslahı, hayvan gen kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi konularında Kanunla yetkili kılınmış olan davalı Bakanlık tarafından belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Konu ile ilgili olarak önceki düzenlemelere bakıldığında; 5996 sayılı Kanun’un 47. maddesinin 6. fıkrası ile yürürlükten kaldırılan 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu’nun 10. maddesinde lüzumlu bölgelerde suni tohumlama yaptırmaya, bu maksatla gereken yerlerde ihtisas kursu açmaya, suni tohumlama laboratuvar ve durakları kurmaya, kurdurmaya ve gerekli her türlü tedbiri almaya Bakanlığın yetkili olduğunun hüküm altına alındığı; bu Kanun’a dayalı olarak çıkartılan suni tohumlama Yönetmeliğinde de suni tohumlama kurslarına ilişkin düzenlemelerin yer aldığının görüldüğü;
Ayrıca savunma dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulmuş olan Yönetmelik taslağına ilişkin görüşlere bakıldığında davacı Odanın üyelerinin üyesi olduğu Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından; suni tohumlama faaliyetine ilişkin kursların bakanlık tarafından yapılması yönünde teklif verildiğinin anlaşıldığı;
Suni tohumlamanın hayvan ıslahı ve üretimi amacına yönelik olarak yapıldığı; suni tohumlama faaliyetinin başarı oranının yüksekliğinin, tohumlamanın, tohumlama yapılacak hayvanların kızgınlığının ortasında ve sonunda yapılmasına bağlı olduğu, bu nedenle programa alınan hayvanların çok iyi ve devamlı izlenmeleri gerektiği dikkate alındığında, teorik ve uygulamalı olarak yapılan, genital organların muayenesi, suni tohumlama teknikleri, tohumlama zamanının belirlenmesi, ineklerde hormonların klinik kullanımı, gebelik muayenesi ve postmortem muayene konularında eğitim verilen ve kamu hizmetinin gereklerine de uygun bulunan suni tohumlama ve embriyo transferi kurslarına ve bu kurslara katılarak sertifika alan veteriner hekimlerce suni tohumlama ve embriyo transferi faaliyetinin yapılabileceğine yönelik dava konusu düzenlemelerde kamu yararına, hukuka ve dayanak mevzuata aykırılık görülmediği;
Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile 6. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi yönünden;
Davacı Oda tarafından; iptali istenen düzenlemelerin yetkisi olmayan kişilere yasalara aykırı olarak yetki vermesi nedeniyle hukuka aykırı olduğu; bu iki hükmün gerek 6343 sayılı Kanun’a gerekse 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na aykırı olduğu; hayvana zarar vermeksizin az sayıdaki spermin döllenmeyi sağlayacak şekilde rahmin uygun bölgesine verilmesini sağlayan cerrahi işlemin veteriner hekim dışında yasaya aykırı olarak fakülte, yüksekokul ve meslek lisesi mezunlarının yapmalarına izin verilemeyeceği; hekim olmayan kişilere Yönetmelik’le bu yetkinin verilmesinin nesiller boyu kamu zararı oluşturabileceğinin ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından; kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar ile ipek böceği ve arıda suni tohumlama kurslarına veteriner hekimlerin de katılabildiği, kanatlı ve ipek böceğinde suni tohumlama uygulamaları bulunmadığı, arıda ise 23/12/2011 tarihli makam oluru ile en az önlisans eğitimi sırasında arıcılık eğitimi almış kişilerin özellikle vurgulandığı, bu nedenle söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığının savunulduğu;
Yönetmeliğin iptali istenilen bu maddelerinde; kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar, ipek böceği ve arıda suni tohumlamayı bu konularda eğitim almış fakülte, yüksek okul ve meslek lisesi mezunlarının yapacağı ve kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar, ipek böceği ve arı ile ilgili suni tohumlama kursuna, bu konularla ilgili eğitim veren fakülte, ilgili meslek yüksek okulu ve meslek lisesi mezunlarının katılacağının hüküm altına alındığı;
Öncelikle bu hayvanlarda suni tohumlamayı konu ile hiç bir ilgisi bulunmayan kişiler değil bu konularda eğitim almış kişilerin yapacağı ve eğitim almış bu kişilere kursa katılmak suretiyle kurs süresince özel olarak uygulamalı ve teorik olarak eğitim verileceği de dikkate alındığında anılan kişilerin de kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar, ipek böceği ve arı ile ilgili suni tohumlama konusunda yetkili kişiler arasında olacağının açık olduğu;
Dava konusu Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, uygun tohumlama zamanında, dişi hayvanın genital kanalına spermaların hijyenik koşullarda nakledilmesi olarak tanımlanmış olan suni tohumlama faaliyetinin cerrahi müdahale veya ameliyat kapsamında bir faaliyet olmadığı açık olup; kanatlı ve suda yaşayan hayvanlar ile ipek böceği ve arıda suni tohumlamayı veteriner hekimler dışında bu konularda eğitim almış kişilerin de yapabilmesine olanak sağlayan düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği;
Ayrıca savunma dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulan “Damızlık Ana Arı Yetiştiriciliği Talimatnamesi”nin “suni tohumlama eğitimi” başlıklı 7. maddesinde suni tohumlama eğitimi almak isteyen arıcılık yüksekokulu mezunları, ziraat mühendisleri, ziraat teknisyenleri, veteriner hekimler, veteriner sağlık teknisyenleri veya biyologların dilekçe ile HAYGEM’e başvuracakları, en az 5 gün süreli eğitim programı sonunda başarılı olanlara arılarda suni tohumlama sertifikası verileceğinin belirtildiği; maddede sayılan kişilerin anılan konuda eğitim aldıkları açık olup, verilecek kurs eğitimi ile de bu konudaki bilgilerinin pekiştirileceğinde duraksama bulunmadığı;
Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile (i) bendi yönünden;
Davacı Oda tarafından; Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile suni tohumlama konusunda çalışabilecek veteriner sağlık teknisyeni sayısında sınırlamaya gidilmesinin çalışma hak ve hürriyetlerini kısıtladığı; birliklere 3 tane veteriner sağlık teknisyeni çalıştırma hakkı verilirken veteriner hekimlere 2 tane teknisyenle çalışma hakkı tanınmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu; bu sınırlamalarda kamusal yarar olmadığı ve istihdamın artırılması yönünde engel teşkil edeceği; 5. maddenin 1. fıkrasının (i) bendinde ise veteriner hekimlerin bir işletmeden başka bir işletmeye bakamayacağına hükmedilerek serbest veteriner hekimlerin çalışma alanlarının kısıtlandığı, her iki düzenlemenin de çalışma hak ve hürriyetlerini kısıtlaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunun ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından; Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin mutlaka bir işletme adına tohumlama izni almaya zorlayıcı bir hüküm içermediği, dileyen veteriner hekimin sadece bir işletme adına izin alabileceği, dileyenin de herhangi bir işletmeye bağlı olmaksızın tohumlama izni alabileceğinin savunulduğu;
5996 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 6. fıkrasının dava tarihinde yürürlükte olan şeklinde, gerçek veya tüzel kişilerin, hayvan gen kaynaklarının korunması, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlama amacına yönelik özel hukuk hükümlerine tabi birlikler şeklinde organizasyonlar kurabileceği, Bakanlığın, hayvan gen kaynaklarının korunması, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve belgelendirme gibi konularda bu organizasyonlarla işbirliği yapabileceği; birliklerin; merkez birliği şeklinde örgütlenebileceği ve ihtiyaç duyduğu yerlerde şube açabileceği, asli görevlerini yürütmek üzere teknik ve sağlık personeli çalıştırabileceği düzenlemesinin yer aldığı;
Kanun’un bu hükmü uyarınca kurulan ıslah amaçlı yetiştirici birlikleri ve kooperatifler bünyelerinde çok sayıda hayvanı barındıran büyük ölçekli işletmeler halinde faaliyet göstermekte olup, birlik ve kooperatiflerin sadece kendi işletmelerinde hizmet vermek ve asli görevlerini yürütmek üzere veteriner hekim istihdam etmelerinin doğal olduğu;
Bu anlamda sadece kendi adına suni tohumlama yapacak olan veteriner hekim yanında iki adet teknisyen çalıştırılması ile çok sayıda hayvanı barındıran birlik ve koperatiflerdeki veteriner hekimlerin sorumluluğunda 3 teknisyen çalıştırlmasına yönelik düzenlemelerde kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı;
Bununla birlikte; 18/12/2013 tarih ve 28855 sayılı Resmi Gazete’de Yönetmeliğin 3. maddesi ile “Suni tohumlama izni almış bir veteriner hekimin sorumluluğunda en fazla üç veteriner sağlık teknisyeni ve/veya veteriner sağlık teknikeri suni tohumlama izni alarak çalışabilir.” düzenlemesinin getirildiği;
Ayrıca herhangi bir hayvancılık işletmesi için suni tohumlama izni alan serbest veteriner hekimin başka bir hayvancılık işletmesi için suni tohumlama izni alamayacağı yönündeki düzenlemenin de veteriner hekimlerin çalışma alanlarını kıstlayıcı mahiyette bulunmadığı; zira bir hayvancılık işletmesi için suni tohumlama izni almış olan serbest veteriner hekimin kendi muayenehanesinde faaliyetine devam edebileceği, ayrıca kendi adına da suni tohumlama izni alarak bu faaliyette bulunabileceğinin açık olduğu; Yönetmelik maddesi ile sadece ikinci bir işletme adına suni tohumlama izni alınması engellenmiş olup, serbest veteriner hekimlerin kendi adına da suni tohumlama izni alması ve muayenehenesindeki diğer faaliyetlerini yapmasının engellenmediği anlaşıldığından, düzenlemelerde kamu yararı ve hukuka aykırılık görülmediği;
Yöentemeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a, c, ç, d) bentleri yönünden;
Davacı Oda tarafından; iptali istenen düzenlemelerle şirketler, birlikler, kooperatifler ve hayvancılık işletmeleri gibi yerlere suni tohumlama yapma izni verilmesinin hukuka aykırı olduğu; veteriner hekim dışındaki grupların kontrolünde suni tohumlama uygulamalarının gerçekleştirilmesi durumunda kayıpların artacağı, karşılaşılan sağlık sorunlarının giderilmesinde etkisiz kalınacağı; suni tohumlama ve embriyo transferi yapılması yasaya aykırı olarak şirketler, birlikler, kooperatifler ve hayvancılık işletmeleri gibi kuruluşlara verildiğinde denetim mekanizmasının aksayacağı; kanunen veteriner hekimlerce yapılan bir faaliyetten veteriner hekim olmayanların menfaat sağlayacağı, ruhsatlı muayene ve kliniklerden hizmet almak yerine kanunlar yok sayılarak şirketler ve birliklerdan hizmet alınmasının hukuka aykırı olduğunun ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından; şirketler, birlikler, kooperatifler ve hayvancılık işletmeleri adına verilen tohumlama izninin yine bir veteriner hekime verilen izin olduğu ve izni alan veteriner hekimin istihdam edildiği sürece geçerli olduğu; veteriner hekim ayrıldığında ya da iş akdi feshedildiğinde o kurumun tohumlama izninin devam etmediğinin savunulduğu;
Yönetmeliğin anılan maddeleri incelendiğinde sayılan tüzel kişiler adına verilecek suni tohumlama ve embriyo transferi izninin veteriner hekim adına verileceği, şirketlere, birliklere, kooperatiflere veteriner hekim olmadan doğrudan suni tohumlama yapma izin ve yetkisi verilmediği, bu tüzel kişiler adına veteriner hekimlere suni tohumlama yapma yetkisi verildiğinin açıkça ortada olduğundan, anılan hükümlerde hukuka ve kamu yararına aykırılık görülmediği;
Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi yönünden;
Davacı Oda tarafından; serbest veteriner hekimlerin 6343 sayılı Kanun ve 5996 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Muayenehane ve Poliklinik Yönetmeliği hükümlerini yerine getirerek çalışabildiği; dava konusu Yönetmelik ile ayrıca suni tohumlama izin belgesi zorlaması yapılmasının zaten Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan kliniğin ruhsat fotokopisi istenerek denetlenmesinin gereksiz olduğu; Yönetmelikle yapılan düzenlemenin temel haklardan olan çalışma hürriyetini sınırlandıran ek yükümlülükler getirdiğinin ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından; dava konusu düzenlemenin önceki Yönetmelikte aynen yer aldığı, serbest hekimlerin muayenehane açıp suni tohumlama hizmeti vermek istedikleri zaman suni tohumlama kurs sertifikasının yanı sıra 6343 sayılı Kanun’a uygun olarak alınmış özel muayenehane veya poliklinik açma ruhsatının fotokopisinin de istendiği, iptali talep edilen maddelerden hiçbirinin veteriner hekimlerin çalışma hak ve hürriyetlerine karşı olmadığının savunulduğu;
Suni tohumlamanın hayvan ıslahı ve üretim amacına yönelik olarak yapılan oldukça önemli bir faaliyet olduğu; bu faaliyetin ayrıca kurslarda verilecek eğitim sonunda alınacak sertifikaya bağlı olarak veterine hekimler ya da veteriner hekim sorumluluğunda veteriner sağlık teknisyenlerince yapılabileceği; serbest veteriner hekim muayenehanelerinde yapılan muayene ve diğer işlemlerden farklı bir faaliyet olduğu ve Kanunla Bakanlığa suni tohumlama faaliyetine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verildiği göz önüne alındığında bu faaliyeti gerçekleştirmek için il müdürlüklerinden izin alınması ve serbest veteriner hekimlerden kurs sertifikasının fotokopisi ile 6343 sayılı Kanun’a uygun olarak alınmış muayenehane veya poliklinik açma ruhsatı fotokopisinin istenmesinde çalışma hürriyetine, kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 5996 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 6. fıkrası Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasına rağmen bu durumun Daire kararında dikkate alınmadığı, öte yandan Yönetmeliğin iptali istenilen kimi maddeleri değişikliğe uğramasına rağmen kararda bu hususun değerlendirilmediği belirtilerek ve dava dilekçesindeki iddiaları da yinelenmek suretiyle, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan, Anayasa Mahkemesinin 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 20/03/2013 tarih ve E:2012/76, K:2013/44 sayılı kararıyla, “…Kanun’un 10. maddesinin (6) numaralı fıkrasında gerçek veya tüzel kişiler tarafından hayvan gen kaynaklarının korunması, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlama amacına yönelik özel hukuk hükümlerine tabi birlikler şeklinde organizasyonlar kurulabileceği belirtilmiş, ancak bu birliklerin kuruluşu, sona ermesi, temsili, yönetimi, fiil ehliyetini nasıl kullanacağı, tüzel kişiliğinin bulunup bulunmayacağı, haklara ve borçlara ehil olup olmayacağı konularında kanunla temel kurallar belirlenmeden bu hususların düzenlenmesi maddenin (15) numaralı fıkrasında yürütmenin düzenleyici işlemine bırakılmıştır.
Anılan hususlarda kanun koyucunun yasal düzenleme yapmayıp bu hususların düzenlenmesini yürütmenin düzenleyici işlemine bırakması yasama yetkisinin devri sonucunu doğurduğu gibi, yasal çerçevesi çizilmemiş alanda idareye her an değiştirilebilir nitelikte hukuksal tasarruflarda bulunma yetkisinin verilmiş olması hukuki belirlilik ilkesini de zedelemektedir. Hukukumuzda kendine özgü amaçları gerçekleştirmek için kanunla kurulan ve nitelikleri özel kanunlarında gösterilen “birlik” isimli yapılar bulunmakta ise de bu yapılarla ilgili genel bir yasal düzenleme bulunmadığından, kurala konu birliklerin hukuki statülerine ilişkin temel hususların belirli olduğunu söylemeye olanak yoktur…” gerekçesiyle 5996 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 6. fıkrasının iptaline karar verilmiş, iptal edilen hüküm nedeniyle doğacak hukuksal boşluk, kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
17/02/2015 tarih ve 29270 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6589 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la 5996 sayılı Kanun’un 10. maddesine A, B, C, D, E, F bentleri eklenerek ve ıslah amaçlı yetiştirici birlikleri, birliklerin organları, yetki ve sorumlulukları, görevleri, birliklere üyelik, birliklerin gelir ve muafiyetleri, denetimi ile dağılması ve tasfiyesine ilişkin düzenlemeler getirildiğinden, dava konusu Yönetmelik’teki şirketler, birlikler ve hayvancılık işletmelerine suni tohumlama izni verilebilmesine ilişkin düzenlemelerin yasal dayanağının mevcut olduğu sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 20/12/2018 tarih ve E:2012/1014, K:2018/4105 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 12/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.