Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/1819 E. 2020/1864 K. 15.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1819 E.  ,  2020/1864 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1819
Karar No : 2020/1864

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı

VEKİLİ: Hukuk Müşaviri Av. …

2- … Başkanlığı

VEKİLİ: Av. …

DİĞER DAVALI : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sendikası

VEKİLLERİ : Av. …, Av. …,
Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 14/11/2018 tarih ve E:2018/3586, K:2018/5212 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 11/04/2014 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esasları’nın 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “yılda 30 günü geçmeyen” ibaresi ile … tarih ve … sayılı e-posta yoluyla personele duyurulan Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esaslarının Uygulanmasına İlişkin Açıklamalar konulu düzenlemede yer alan “Bu hükme göre; 1- Yılda 30 günü aşan her türlü izin (yıllık, hastalık, mazeret, doğum öncesi – doğum sonrası, refakat) 2- Mehil müddeti 3- Görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma 4- Hizmet içi eğitim, kurs veya seminer 5- Kurumca yapılan resmi görevlendirmelerin dışındaki herhangi bir nedenle, fiilen görevde bulunulmayan durumlarda ek ödeme yapılmaz.” tümcesinin, devamında anılan maddenin (ç) bendinde; Ek-5 sayılı Cetvelin “ek ödeme oranı başlığı altında (B) sütununda yer alan “ek ödeme fiilen görev yapıldığı sürece ödenir” tümcesi içerisindeki “fiilen görev yapıldığı sürece” ibaresinin, “Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 6. maddesinin (b) bendi gereğince; 02.08.2013 tarihinden itibaren yapılacak ek ödeme oranlarının belirlenmesinde, personelin anılan tarihten itibaren kullandığı 30 günü aşan izin süreleri ile yukarıda belirtilen fiilen görevde bulunulmayan diğer süreler değerlendirilecektir. 2014 yılı için yapılacak ek ödeme oranlarının belirlenmesinde personelin 01.01.2014 tarihinden itibaren kullandığı 30 günü aşan izin süreleri ile yukarıda belirtilen fiilen görevde bulunulmayan diğer süreler değerlendirilecektir.” tümcesinin ve “Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacak olan ek ödemede değerlendirilecek izin süreleri ile fiilen görev yapılan günlerin takibi ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 9. maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı itibarıyla belirlenen ek ödeme oranının tespiti manuel olarak birimlerin tahakkuk servisleri tarafından yapılacaktır.” tümcesinde yer alan “Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacak olan ek ödemede değerlendirilecek izin süreleri ile fiilen görev yapılan günlerin takibi” ibarelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 14/11/2018 tarih ve E:2018/3586, K:2018/5212 sayılı kararıyla;
11/04/2014 tarih ve 1351 sayılı Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esaslarının 6. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; “yılda 30 günü geçmeyen” ibaresinin iptali istemi yönünden;
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun “Personelin statüsü, ücret ve mali haklar” başlıklı 28. maddesinin son fıkrasında; Kurumun merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında bulunup, sağlık harcamalarına esas olan fatura ve reçetelerin incelenmesi işlerinde ve Kurum sağlık kurullarında çalışan; tabip, diş tabibi, eczacı ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlara en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %700’ünü, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil diğer personele ise %225’ini geçmemek üzere, Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan kadrolara asaleten veya vekâleten atanan ve Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünde fiilen çalışan doktor, diş hekimi ve eczacılara ise, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %700’ünü geçmemek üzere ek ödeme yapılabileceği, yapılacak ek ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesintisi yapılmayacağı, iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin kadro unvanı, derecesi, performansı ile kullanılan izin ve istirahat raporları gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılacak ek ödeme tutarları ile ödemeye ilişkin diğer usul ve esasların, belirlenmesi konusunda Yönetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine ilgili Bakanın yetkili olduğunun düzenlendiği,
Anılan Kanun’un 28. maddesi uyarınca hazırlanarak 11/04/2014 tarih ve 1351 sayılı Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esaslarının dava konusu edilen 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; “Ek ödeme fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süreyle orantılı olarak ödenir. Ancak, yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmaz.” kuralının yer aldığı,
Buna göre, uluslararası metinlerle koruma altına alınan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun hastalık izinlerini düzenleyen 105. maddesinde de yer verilen hastalıklar sırasında çalışanların özlük haklarının korunacağı yolundaki kural karşısında, izin kullanılmasını zorunlu kılan sağlık izni gözetilerek ek ödeme usul ve esaslarının belirlenmesi gerekirken, herhangi bir ayrıma yer verilmeden yılda 30 günü geçen tüm izin süreleri için fiilen görev yapma şartına bağlı olarak ek ödeme yapılmayacağı yolundaki düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı,
… tarih ve … sayılı e-posta yoluyla personele duyurulan Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esaslarının Uygulanmasına İlişkin Açıklamalar konulu düzenlemede yer alan kuralların iptali istemi yönünden;
Dosyanın incelenmesinden, İnsan Kaynakları Daire Başkanı imzası ile personele e-posta yoluyla duyurulan, … tarih ve … sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esaslarının Uygulanmasına İlişkin Açıklamalar başlıklı düzenleme ile, ek ödeme yapılmayacak durumların sayma yoluyla belirlendiği ve bu durumlara, yılda 30 günü aşan her türlü iznin yanı sıra mehil müddeti, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmet içi eğitim, kurs veya seminer, Kurumca yapılan resmi görevlendirmelerin dışındaki herhangi bir nedenle fiilen görevde bulunulmayan durumların da dahil edildiği,
Bu durumda, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 28. maddesinin 8. fıkrasında belirtilen personele yapılacak ek ödeme tutarları ile ödemeye ilişkin diğer usul ve esasların, Yönetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakan tarafından belirleneceği açıkca kurala bağlanmış iken bu konuda düzenleme yapma yetkisi bulunmayan İnsan Kaynakları Daire Başkanı imzasıyla tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu düzenlemelerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından; iptal istemine konu “yılda 30 günü geçmeyen” ibaresinin, düzenlemeye Maliye Bakanlığınca eklendiği, ek ödeme oranlarının, kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği ve verimliliği arttırmak, hizmetin daha düzenli ve süratli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla düzenlendiği, 5502 sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca ek ödeme oranlarının görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi gibi kriterler esas alınarak her yıl yeniden belirlendiğinden, gerektiğinde arttırılıp eksiltildiği ve personel için kazanılmış hak teşkil etmediği, ek ödemenin esas itibarıyla fiili çalışma karşılığı, idarenin takdirine göre ödenen ve özlük haklardan sayılmayan, sadece verim artışının sağlanmasını teminen yapılan bir ödeme olduğu, bu haliyle dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu,
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından; iptal istemine konu “yılda 30 günü geçmeyen” ibaresinin düzenlemeye Maliye Bakanlığınca eklendiği, ek ödeme oranlarının, kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği ve verimliliği arttırmak, hizmetin daha düzenli ve süratli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla düzenlendiği, 5502 sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca ek ödeme oranlarının görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi gibi kriterler esas alınarak her yıl yeniden belirlendiğinden, gerektiğinde arttırılıp eksiltildiği ve personel için kazanılmış hak teşkil etmediği, ek ödemenin esas itibarıyla fiili çalışma karşılığı, idarenin takdirine göre ödenen ve özlük haklardan sayılmayan, sadece verim artışının sağlanmasını teminen yapılan bir ödeme olduğu, bu haliyle dava konusu edilen düzenlemelerin hukuka aykırı olmadığı, 5502 sayılı Kanun’un 36.maddesi uyarınca her türlü harçtan muaf olmasına rağmen Dairece idareleri aleyhine yargılama harcına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, 11/04/2014 tarih ve 1351 sayılı Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esasları’nın 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan, “Ek ödeme fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süreyle orantılı olarak ödenir. Ancak, yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmaz” ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Onbeşinci Dairesince dava konusu düzenlemenin iptali yolunda verilen 17/05/2018 tarih ve E:2014/2974, K:2018/2497 sayılı karar, davalı idarelerin temyiz istemi üzerine Kurulumuzun 18/11/2018 tarih ve E:2018/4791, K:2019/5647 kararı ile onanmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu düzenlemelerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 14/11/2018 tarih ve E:2018/3586, K:2018/5212 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 15/10/2020 tarihinde dava konusu Usul ve Esaslar’ın 6.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan ibare yönünden oyçokluğu, davanın diğer kısımları yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava konusu, 11/04/2014 tarih ve 1351 sayılı Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline Yapılacak Ek Ödemenin Usul ve Esasları’nın 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan, “Ek ödeme fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süreyle orantılı olarak ödenir. Ancak, yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmaz” ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen 17/05/2018 tarih ve E:2014/2974, K:2018/2497 sayılı karar ile anılan düzenlemelerin iptaline karar verildiğinden, bakılan davada Dairesince bu düzenleme yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek iptal yolunda verilen Daire kararının bu kısmının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.