Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/1343 E. 2020/1792 K. 12.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1343 E.  ,  2020/1792 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1343
Karar No : 2020/1792

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 04/10/2018 tarih ve E:2016/1695, K:2018/3597 sayılı kararının, davacı tarafından davanın reddine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından karar verilmesine yer olmadığı kısmı ile aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine atanmak için başvuruda bulunan davacının herhangi bir kuruma yerleştirilemediğine ilişkin 19/09/2014 tarihli işlemin, bu alan için belirlenen toplam 3405 boş kadroya yapılan yerleştirme işleminin ve … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 04/10/2018 tarih ve E:2016/1695, K:2018/3597 sayılı kararıyla;
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesi, 45. maddesinin 1. ve 4. fıkraları, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesi ve Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurum Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 8/a maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
… tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresi yönünden;
2014 yılı öğretmen atamalarının, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı çerçevesinde yapıldığı, iptali istenen … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırıldığı, bu durumda ortada iptale konu bir Talim ve Terbiye Kurulu Kararı bulunmadığının anlaşıldığı,
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine atanmak için başvuruda bulunan davacının herhangi bir kuruma yerleştirilemediğine ilişkin 19/09/2014 tarihli işlem ile bu alan için belirlenen toplam 3405 boş kadroya yapılan yerleştirme işlemi yönünden;
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında KPSS 121 puan türünde ataması yapılan son adayın puanının 60,19397 olduğu, davacının ise KPSS 121 puan türünde 53,017460 puan alması nedeniyle atamasının yapılmadığı, buna göre davacının atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle,
… tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine atanmak için başvuruda bulunan davacının herhangi bir kuruma yerleştirilemediğine ilişkin işlem ile bu alan için belirlenen toplam 3405 boş kadroya yapılan yerleştirme işlemi yönünden davanın reddine, dava kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığı ile sonuçlandığından (kararda sehven kısmen iptal, kısmen retle sonuçlandığından yazılmıştır) toplam 267,95-TL yargılama giderinin 133,975-TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, yargılama giderlerinin diğer kısmı olan 133,975-TL ile 1.980,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulunun Kararı’nın eki Çizelge’nin 16. sırasında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarının sayıldığı, bunların; İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, İlahiyat Fakültesi, İlahiyat Bilimleri Fakültesi, Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi, Dini İlimler Fakültesi ve İslami İlimler Fakültesi olduğu, anılan Karar’ın 7. maddesinin 2. fıkrasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği programı mezunlarına bu alana atanma konusunda bir öncelik hakkı tanınmadığından, Çizelge’nin 16. sırasında sayılan tüm programlardan puan üstünlüğü esasına göre atama yapıldığı, 1739 sayılı Kanun’un 43. maddesinde öğretmenliğin özel bir ihtisas mesleği olduğunun belirtilmesi nedeniyle, yapılan atamaların puan üstünlüğüne göre değil, öncelikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği programından mezun olanların atanması, ihtiyacın karşılanamaması halinde Çizelge’nin 16. sırasında belirtilen diğer programlardan atama yapılması gerektiği, her ne kadar, 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın iptali talep edilmemiş ise de, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması, bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.” hükmü uyarınca, herhangi bir kuruma yerleştirilemediğine ilişkin 19/09/2014 tarihli işlem ile bu alan için belirlenen toplam 3405 boş kadroya yapılan yerleştirme işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı hukuka uygun olarak tesis edildiğinden, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemine konu kararın kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 2014 Yılı Eylül Dönemi Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Duyurusu yayımlanmıştır.
Bu duyuruda, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine 3.376 ilk atama, 29 açıktan atama – kurumlararası yeniden atama yoluyla toplam 3.405 atama yapılacağı belirtilmiştir.
İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği programı mezunu olan davacı, KPSSP121 türünde aldığı 53,01746 puan ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine atanmak için başvurmuştur.
19/09/2014 tarihinde yerleştirme sonuçları açıklanmış ve davacının herhangi bir kuruma yerleştirilemediği belirtilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Öğretmenlik” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında, “Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.”; 2. fıkrasında, “Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.”; “Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi” başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında, “Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunur.”; 4. fıkrasında ise, “Hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine, hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçilebilecekleri yönetmelikle düzenlenir.” hükümlerine yer verilmiştir.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan, 06/05/2010 tarih ve 27573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Atama şartları” başlıklı 11. maddesinde, “Öğretmenlik görevine atanacaklarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartların yanında aşağıda belirtilen özel şartlar aranır:
a) Mezun olduğu yükseköğretim programının Talim ve Terbiye Kurulunun öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararına göre atanacağı alana uygun olmak.
….” hükmü yer almaktadır.
20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın eki Çizelge’nin 16. sırasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine kaynak teşkil eden yükseköğretim programları; İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, İlahiyat Fakültesi, İlahiyat Bilimleri Fakültesi, Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi, Dini İlimler Fakültesi ve İslami İlimler Fakültesi olarak sayılmıştır.
Anılan Karar’ın 6. maddesinde, “Öğretmenler, ek çizelgede belirtilen alanlar itibarıyla bu alanların karşısında gösterilen yükseköğretim programlarından en az lisans mezunu olanlar arasından seçilir.”; 7. maddesinin 2. fıkrasında ise “Türkçe, Sosyal Bilgiler, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan mezun olanlarla, ihtiyacın karşılanamaması durumunda Türkçe alanına Türk Dili ve Edebiyatı; Sosyal Bilgiler alanına Tarih ve Coğrafya; İlköğretim Matematik alanına Matematik; Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alanına Fizik, Kimya ve Biyoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan da mezun olanların ataması yapılabilir.” kuralları düzenlenmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 4. fıkrasında, “…Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 2577 Kanun’un “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verilmiş ve 326. maddesinde; Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onikinci Dairesi kararının, … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresi yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlıkta, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine atanmak için başvuruda bulunan davacının herhangi bir kuruma yerleştirilemediğine ilişkin işlem ile bu alan için belirlenen toplam 3405 boş kadroya yapılan yerleştirme işleminin 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’na dayanılarak tesis edildiği görülmektedir.
Anılan Karar’ın eki Çizelge’nin 16. sırasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine kaynak teşkil eden yükseköğretim programları; İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, İlahiyat Fakültesi, İlahiyat Bilimleri Fakültesi, Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi, Dini İlimler Fakültesi ve İslami İlimler Fakültesi olarak sayılmıştır.
Ayrıca, anılan Karar’ın öğretmenlik alanlarına yapılacak atamalarda öncelik hakkını düzenleyen 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Türkçe, Sosyal Bilgiler, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan mezun olanlarla ihtiyacın karşılanamaması durumunda Türkçe alanına Türk Dili ve Edebiyatı; Sosyal Bilgiler alanına Tarih ve Coğrafya; İlköğretim Matematik alanına Matematik; Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alanına Fizik, Kimya ve Biyoloji alan öğretmenliklerine kaynak teşkil eden programlardan da mezun olanların ataması yapılabilir.” şeklindeki düzenlemede, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine yapılacak atamalar yönünden kaynak programlar arasında bir öncelik hakkı öngörülmediğinden, bu alana kaynak teşkil eden ve Çizelge’nin 16. sırasında sayılan tüm programlardan puan üstünlüğü esasına göre atama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ise; 1739 sayılı Kanun’un 43. maddesinde öğretmenliğin özel bir ihtisas mesleği olduğunun belirtilmesi nedeniyle, öncelikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği programından mezun olanların atanması, ihtiyacın karşılanamaması halinde İlahiyat Fakültesi mezunları arasından atama yapılması gerekirken, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunları ile İlahiyat Fakültesi mezunları arasından puan üstünlüğüne göre atama yapılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı iddia edilmektedir.
Her ne kadar; davacı tarafından, dava konusu bireysel işlemlerin dayanağı olan 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın iptali istenilmemiş ise de, 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olmasının, bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmayacağı yolundaki hüküm ile idari yargı mercilerine bireysel işlemlerin yargısal denetiminde, bu işlemlerin dayanağını oluşturan ikincil nitelikteki düzenleyici işlemleri ihmal etme yetkisi tanınmıştır.
Bu durumda, Dairece öncelikle 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nda yer alan İlahiyat Fakültesi mezunlarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine puan üstünlüğüne göre atanabileceklerine ilişkin düzenlemenin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ve dava konusu bireysel işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin de bu değerlendirme çerçevesinde yapılması gerekirken, söz konusu hususlar yönünden bir irdelemeye girilmeksizin hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Daire kararının davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince;
Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu kararında, 07/07/2009 tarih ve 80 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu kısım yönünden davalı idare aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın, 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Karar’ın 14. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı ve davanın açıldığı 29/09/2014 tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacı tarafından dava tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan bir düzenlemenin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşıldığından, davanın bu kısmında davalı idarenin haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
3. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddi, kısmen karar verilmesine yer olmadığı yolundaki Danıştay Onikinci Dairesinin 04/10/2018 tarih ve E:2016/1695, K:2018/3597 sayılı kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ONANMASINA,
4. Anılan Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmı ile davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
6. Kullanılmayan … -TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
7. Kesin olarak, 12/10/2020 tarihinde, davalı idare aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısım yönünden oybirliği, diğer kısımlar yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.

KARŞI OY

XX- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları olduğu hüküm altına alınmış; aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlıkta, … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmekte ise de; söz konusu Karar’ın, 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 14. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı ve davanın açıldığı 29/09/2014 tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın davanın açıldığı tarihten önce yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, dava tarihi itibarıyla yürütülebilir olma niteliğini taşımadığı anlaşıldığından, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının … tarih ve … sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararı’nın 7. maddesinde yer alan “puan üstünlüğüne göre” ibaresi yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.