Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/1307 E. 2020/1843 K. 14.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1307 E.  ,  2020/1843 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1307
Karar No : 2020/1843

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 17/12/2018 tarih ve E:2012/685, K:2018/4033 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan alınan numunelerin akredite laboratuvar analizinde ilgili teknik düzenlemelere uygun olmadığının tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendine aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun’un 5728 sayılı Kanun’a değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca 61.638,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 17/12/2018 tarih ve E:2012/685, K:2018/4033 sayılı kararıyla;
Davacı şirkete ait tesiste yapılan denetim sürecinde gerçekleştirilen işlemler ile kükürt parametresine ilişkin ara kararlarına verilen cevaplarda belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiği akredite laboratuvar analizi sonucu düzenlenen rapor ile saptanan davacı şirket hakkında 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 5015 sayılı Kanun’un 21. maddesinde belirtilen usul uygulanmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 03/08/2011 tarihinde denetim yapılmıştır.
Denetim sırasında alınan numunelerin yapılan analizi sonucu düzenlenen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’nün … tarih ve … sayılı Motorin Muayene Raporlarında, söz konusu numunelerin kükürt parametresi özelliği yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Bu tespit üzerine, davacı şirkete 5015 sayılı Kanun’un 5728 sayılı Kanunla değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca 61.638,00.-TL idarî para cezası uygulanması yönünde tesis edilen Kurul kararının iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul’un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları belirtilmiş; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde ise, 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde, sorumlularına iki yüz elli bin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtildikten sonra aynı maddenin dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkarılan ve 10/09/2004 tarih ve 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu, (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standartlar da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş; 7. maddesinin (d) bendinde ise, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları düzenlemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu karara ilişkin dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü Dairesinin E:2010/4463 sayılı dosyasında verilen ara kararları ile ulusal marker seviyesi geçerli olan ve yalnızca “kükürt” parametresi teknik düzenlemelere aykırı bulunan numunenin, diğer bütün parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile standardının altında veya üzerinde olacak şekilde değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olup olmadığı ve bu durumun farklı bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkıp çıkmayacağının TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, TÜPRAŞ VE ODTÜ Petrol Araştırma Merkezinden sorulduğu ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezinin 05/08/2015 tarih ve yazısı ile, “…bahse konu numunenin alım tarihinde 29/11/2008 tarih ve 27069 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Motorin Türlerinin Üretimi, Yurtdışı ve Yurtiçi Kaynaklardan Temini ve Piyasaya Arzına İlişkin Teknik Düzenleme Tebliği (Akaryakıt Seri No:1)’nin yürürlükte olduğu, bu tarihte piyasada kırsal motorinin de bulunabileceği, yüksek kükürtlü kırsal motorin ile düşük kükürtlü motorin karıştırılmış ise elde edilen ürünün kükürt parametresinin standardın üzerinde olacak şekilde değişmesinin teknik olarak mümkün olabileceği” yönünde cevap verildiği görülmektedir.
Temyize konu Daire kararında, kükürt parametresine ilişkin ara kararlarına verilen cevaplarda belirtilen hususlar değerlendirilerek davacının, teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiği sonucuna varılmıştır. Ancak, ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi’nin 05/08/2015 tarihli yazısında değinildiği üzere, numune alınan yakıt tankında, yüksek kükürtlü kırsal motorin ile düşük kükürtlü motorin karıştırılmış ise elde edilen ürünün kükürt parametresinin standardın üzerinde olacak şekilde değişmesi mümkün olmakla birlikte, eğer böyle bir karıştırma işlemi yapıldı ise diğer parametrelerde de sınır değerlerine aykırılık olması beklenecektir. Oysa, davacı şirkete ait tesisteki akaryakıt tankından alınan numunenin analizi sonucunda düzenlenen motorin muayene raporunda, analiz yapılan yakıtın marker seviyesinin geçerli olduğu ve diğer parametrelerde bir aykırılık olmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan, yapılan denetimde, davacının akaryakıta müdahale ettiğine ilişkin somut bir tespite de yer verilmemiştir.
Bu durumda, sadece kükürt parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olduğuna ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin somut bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin, yukarıda yer verilen, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, uyuşmazlık konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 17/12/2018 tarih ve E:2012/685, K:2018/4033 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 14/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.