Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2019/1290 E. 2020/2705 K. 25.11.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1290 E.  ,  2020/2705 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1290
Karar No : 2020/2705

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/11/2018 tarih ve E:2014/9471, K:2018/7251 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 07/08/2014 tarih ve 29081 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılında Özel Okullarda Öğrenim Gören Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ’in, 5580 Sayılı Kanun Kapsamındaki Özel Okullarda Öğrenim Görecek Öğrenciler İçin Verilecek Eğitim ve Öğretim Desteği Uygulama e-Kılavuzu’nun ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin iptali ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun Ek 1. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/11/2018 tarih ve E:2014/9471, K:2018/7251 sayılı kararıyla; davalı idarelerin ehliyet itirazı yerinde, davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi, görülmemiş,
Anayasa’nın “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinin dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan halinde, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmünün yer aldığı,
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, görev alanlarına ilişkin olarak tüzük ve yönetmelik dışında, yönerge, tebliğ, genelge gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabileceği, ancak bu düzenlemeler arasında “normlar hiyerarşisi” olarak adlandırılan bir ilişkinin bulunduğu,
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeninin, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içerdiği ve her normun geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan aldığı, bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmelerinin mümkün olmadığı, bu kuramın en belirgin özelliklerinden birinin de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamaması olduğu,
Uyuşmazlığın çözümü için; 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılında Özel Okullarda Öğrenim Gören Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ ile 5580 Sayılı Kanun Kapsamındaki Özel Okullarda Öğrenim Görecek Öğrenciler İçin Verilecek Eğitim ve Öğretim Desteği Uygulama e-Kılavuzu ve dayanağı Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesinin normlar hiyerarşisi kuramına göre incelenmesi gerektiği belirtilerek,
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesi yönünden;
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun Ek 1. maddesi ve dava konusu Yönetmeliğin Ek 2. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
5580 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi uyarınca, örgün eğitim yapan özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin, resmî okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde, eğitim ve öğretim desteğinden yararlandırılması gerektiği,
Dava konusu Yönetmelik maddesi ile; Kanun’un Ek 1. maddesi uyarınca eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrenci sayısı, okul türleri ve gruplarının belirlenmesine, eğitim öğretim desteğinden yararlanmak isteyenlerin başvurularının alınmasına, başvurular üzerine eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrencilerin tespit edilmesine ve yerleştirilmelerine, eğitim ve öğretim desteğinin ne kadar süre ile verileceğine, eğitim ve öğretim desteğinden yararlandırılma şartlarına ilişkin usul ve esasların düzenlendiğinin anlaşıldığı,
5580 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesinde, eğitim ve öğretim desteğinin verilmesine ilişkin ölçütlerin, desteğin verileceği eğitim kurumu türlerinin, eğitim kademeleri ve kurumlar itibarıyla verilecek destek tutarlarının, eğitim ve öğretim desteğinin kontrol ve denetimi ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken hazırlanan Yönetmelik ile belirleneceği hükmü karşısında, dava konusu Yönetmelik maddesinde normlar hiyerarşisine, hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
07/08/2014 tarih ve 29081 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılında Özel Okullarda Öğrenim Gören Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ ve 5580 Sayılı Kanun Kapsamındaki Özel Okullarda Öğrenim Görecek Öğrenciler İçin Verilecek Eğitim ve Öğretim Desteği Uygulama e-Kılavuzu yönünden;
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Kanunun Ek-1 inci maddesi kapsamında eğitim ve öğretim desteği” başlıklı Ek 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Kanunun Ek-1 inci maddesine göre her yıl Temmuz ayında Maliye Bakanlığı ile müştereken hazırlanacak olan tebliğde illere göre belirlenen sayıdaki öğrenciler için (Ek-10) de yer alan okul türleri ve gruplarına göre eğitim ve öğretim desteği verilebilir. Tebliğde; her bir öğrenci için verilebilecek eğitim öğretim desteği tutarı resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde Devlete maliyetinin bir buçuk katını geçmemek üzere, bir önceki yılın verileri esas alınarak belirlenir.” hükmüne yer verildiği,
Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan dava konusu Tebliğ’de ise, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Ek 2. maddesi uyarınca ülke genelinde eğitim ve öğretim desteği verilecek okul kademe ve türlerinin, destek tutarları ile öğrenci sayısının tespit edildiği, sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerine göre eğitim ve öğretim desteği verilecek öğrencilerin illere dağıtımında kullanılacak katsayının belirlendiği, illere göre eğitim ve öğretim desteği verilecek okul kademe ve türlerinin, öğrenci sayısı, öğrenci ve okul seçilmesine ilişkin ölçütler ile diğer hususların ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanacak kılavuzda belirtileceğinin öngörüldüğü,
Anılan Tebliğ uyarınca Milli Eğtim Bakanlığınca yayınlanan dava konusu Kılavuz’da ise, 2014-2015 eğitim – öğretim yılı eğitim ve öğretim desteği başvuru ve yerleştirme takvimi ile iller bazında eğitim ve öğretim desteği verilecek okul kademe ve türleri ile destek verilecek öğrenci sayısının açıklandığı, ayrıca, eğitim ve öğretim desteği başvuru şartları, uygulamadan yararlanmak isteyen öğrenci verilerinin, eğitim ve öğretim desteğinden yararlanmak isteyen özel okulların, öğrenci başvurularını alacak resmi ve azınlık okullarının ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yapacakları işlemler ile Bakanlıkça yapılacak işlemlerin belirtildiği,
Bu durumda, dava konusu Tebliğ’de ve bu Tebliğ esas alınarak hazırlanan Kılavuz’da yer verilen düzenlemelerde normlar hiyerarşisine, hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava dilekçesinde dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle birlikte ortaya konulduğu halde, bu gerekçeler değerlendirilmeden ve tartışılmadan temyize konu karar verildiğinden, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun Ek 1. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
Üye …’in, dava konusu işlemlerin, davacı Sendikanın menfaatini etkilemediği, bu nedenle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin oyuna karşılık, davacı Sendikanın dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek işin esasına geçildi.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 22/11/2018 tarih ve E:2014/9471, K:2018/7251 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 25/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.