Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2018/2334 E. 2020/645 K. 09.03.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2018/2334 E.  ,  2020/645 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2018/2334
Karar No : 2020/645

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
UETS Kodu : …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri Av. …
Hukuk Müşaviri Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/03/2018 tarih ve E:2011/8780, K:2018/1543 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olan davacının “çocuk yoğun bakım” alanında yan dal uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme yaptığı itirazın, değerlendirme kriterlerinden “bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti” bakımından yetersiz olduğundan bahisle reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin ve bu işlemin dayanağı olan, 02-03/05/2011 tarihinde Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenen değerlendirme kriterlerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/03/2018 tarih ve E:2011/8780, K:2018/1543 sayılı kararıyla;
Davacının “çocuk yoğun bakım” alanında yan dal uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme yaptığı itirazın incelenmesinde esas alınan değerlendirme kriterlerinin “bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti”ne ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlığın, değerlendirme kriterlerinin ”bilimsel eser” ve ”eğitim öğretim faaliyeti”’ne ilişkin kısmına özgü olarak incelendiği ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 22. maddesi ile tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi yapacak eğitim kurumlarına eğitim yetkisi verilmesi ve eğitim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin teklifleri karara bağlamak, uzmanlık dallarının rotasyonlarını belirlemek, yabancı ülkelerde uzmanlık eğitimi alanların bilimsel değerlendirilmesini yapacak fakülteleri ve eğitim hastanelerini belirlemek, tıpta uzmanlık eğitimi ve uzman insan gücü ile ilgili görüşler vermekle görevli olmak üzere, Sağlık Bakanlığı bünyesinde Tıpta Uzmanlık Kurulunun teşkil olunduğu; mülga Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 7. maddesinin (h) bendinde; yeni uzmanlık dallarının ihdas edilmesi ile ilgili görüş bildirmek, ihdas edilen dallarda uzman olacakların başvuru ölçütlerini belirlemek ve bu konudaki başvuruları karara bağlamak görevlerinin Tıpta Uzmanlık Kuruluna verildiği; bu bağlamda; mülga Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 7. maddesi uyarınca hekimlere yan dal uzmanlık belgesi verilebilmesi için taşınması gereken niteliklerin, bir başka ifadeyle “değerlendirme kriterlerinin” Tıpta Uzmanlık Kurulunun alacağı karar ile belirleneceğinin açık olduğu;
Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından yukarıda aktarılan düzenlemelere dayanılarak … tarih ve … sayılı karar ile “İhdas Edilen Yan Dallarda Başvuruları Değerlendirme Kriterleri”nin belirlendiği, daha sonra … tarih ve … sayılı karar ile “İhdas Edilmiş Yeni Dallara Başvuruları Değerlendirme Kriterleri”nin tekrar belirlendiği; dava konusu edilen objektif ve denetlenebilir nitelikte olan “bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti” kriterlerinin, tüm başvuranlar için aynı şekilde uygulandığı ve ilk başvurulardan sonra Kurul Kararı haline getirilmesinin öngörülebilirlik ilkesine aykırı olmadığı sonucuna varıldığı;
Bu bağlamda, yukarıda aktarılan Kanun hükümleri uyarınca oluşturulan ve Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 7/h maddesi uyarınca, ihdas edilen dallarda uzman olacakların başvuru ölçütlerini belirlemek ve bu konudaki başvuruları karara bağlamakla görevli olan Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen “İhdas Edilen Yan Dallarda Başvuruları Değerlendirme Kriterleri”nde yer alan ”bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti”ne ilişkin kriterlerde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı;
Davacının “çocuk yoğun bakım” alanında yan dal uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın, değerlendirme kriterlerinden “bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti” bakımından yetersiz olduğundan bahisle reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi yönünden;
Davacının “bilimsel eser” ve “eğitim öğretim faaliyeti” yönünden Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen kriterleri sağlayıp sağlamadığının tespiti amacıyla Dairelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda; davacının bilimsel eser kriterini karşılamadığı, eğitim öğretim faaliyeti kriterini taşıdığının belirtildiği; bilirkişi raporuna davacının; belirli eserlerinin bilimsel eser kriterini sağladığı, bunun ise bilirkişilerce dikkate alınmadığı, eksik inceleme yapıldığı yönündeki itirazı üzerine istenilen ek bilirkişi raporunda da belirtilen eserlerin kriterleri sağlamadığının açıkça ortaya konulduğu;
Davacı tarafından, bilirkişi raporunda eserlerinin yayımlanma tarihinin esas alındığı, yayımlanma tarihinin değil yayımlanmak üzere kabul edilme tarihinin dikkate alınması gerektiği öne sürülmüş ise de, değerlendirme kriterlerinin belirlendiği Tıpta Uzmanlık Kurulu kararında yayımlanmak üzere kabul edilmiş eserin değil, yayımlanmış eserin kriter olarak kabul edildiği;
Bu durumda, davacının ”çocuk yoğun bakım” alanında yan dal uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, diğer adayların dosyaları bilirkişiye incelettirilmeden bu kriterlerin herkese eşit uygulandığı yorumunun yapılamayacağı; bilirkişi raporuna göre kendisinin “eğitim öğretim faaliyeti” kriterini taşıdığı; bilimsel dergilerin yayımlanma periyodu nedeniyle kabul edilmiş fakat henüz yayımlanmamış eserlerinin değerlendirmeye alınmadığı, oysa bilimsel çalışmalarının tümünün 18/01/2010 tarihinden önce yapıldığı; bu nedenle davanın reddi yolundaki Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 20/03/2018 tarih ve E:2011/8780, K:2018/1543 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 09/03/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliği ile karar verildi.