Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2018/1440 E. 2020/1714 K. 05.10.2020 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2018/1440 E.  ,  2020/1714 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2018/1440
Karar No : 2020/1714

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Koruma Vakfı

VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 29/05/2017 tarih ve E:2011/7413, K:2017/4140 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Orman Bakanlığının … tarihli işlemi ile onaylanan Nevşehir-Niğde-Aksaray Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 29/05/2017 tarih ve E:2011/7413, K:2017/4140 sayılı kararıyla;
Dairelerince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden;
Plan Uygulama Hükümleri, 7. Bölüm, 14. ve 15. sayfa ile 7.11. madde yönünden;
Dava konusu 7.11. sayılı plan hükmünde yer alan düzenlemenin planın esnekliğini ve dinamizmini sağlaması açısından önemli olmasına karşın fazlasıyla genel bir madde olduğu, plan değişikliğini gerektiren hususların mutlaka plana işlenmesinin gerekmesi nedeniyle, hangi yatırım kararlarının çevre düzeni planında değişiklik gerektireceği, hangilerinin gerektirmeyeceği konusunda net bir çerçeve çizilerek, dava konusu plan hükmünün yeniden oluşturulması gerektiği sonucuna varıldığından, sözü edilen plan hükmünde planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık görülmediği;
Plan Uygulama Hükümleri, 8.3. Bölüm, 28. sayfa dördüncü ve beşinci paragraflar ile 29. sayfa ikinci ve altıncı paragraflar,
Plan Uygulama Hükümleri 8.3.1. Bölüm 29. sayfa birinci paragraf,
Plan Uygulama Hükümleri 8.3.2. Bölüm 29. sayfa birinci paragraftaki “Çiftçinin barınabileceği yapı emsale dahil olup, inşaat alanı 75 m² ‘yi geçemez, tarımsal amaçlı yapılar için E (Emsal )=0,10 ‘dur. ” hükmü ile 30. sayfa 8.3.3. Bölüm yönünden;
Plan hükümlerinin 8.3.1. maddesi ile mutlak tarım arazilerinde tarımsal amaçlı yapılar için E:0.20, 8.3.2 sayılı maddesinde özel ürün arazileri ve 8.3.3 de dikili tarım arazileri için E:0,10 yapılaşma koşulları getirilmesinin, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği ile belirlenen yapılaşma koşullarına uygun olduğu,
Diğer taraftan, çiftçinin barınabileceği yapı emsale dahil olup, toplam inşaat alanı ifadesinin de tüm katların toplam alanını ifade ettiği, dolayısıyla yeniden düzenlenmesine gerek bulunmadığı,
Her ne kadar, 8.3 sayılı plan notu uyarınca, marjinal tarım arazilerinde belli şartlar kapsamındaki yapı, proje ve yatırımların söz konusu olduğu durumlarda emsalin %50 artırılması halinde, bu arazilerde emsalin 0.45’e çıkabileceği ve bu durumda Plansız Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde öngörülen en yüksek 0.40 emsalin aşılması durumunun ortaya çıkabileceği değerlendirilebilir ise de, bu hallerde davalı idare tarafından Plansız Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 63. maddesinde öngörülen usul ve esaslara uyulmak suretiyle uygulama yapılabileceğinin açık olduğu,
Bu itibarla, marjinal tarım arazileri ile ilgili olarak belirlenen %30 emsalin büyük ölçekli hayvancılık tesislerinde %50 oranında artırılmasının arazinin sınıfı, niteliği itibarıyla uygun olduğu, bu tür faaliyetlerin bu alanlara yönelmesini teşvik edeceği sonucuna ulaşıldığı,
Plan Uygulama Hükümleri 43. sayfa 8.21- Organize Hayvancılık Bölgeleri (OHB) bölümü yönünden;
En az 20 ha olacak şekilde belirlenen organize hayvancılık ve tarım alanlarında tarım ve hayvancılık amaçlı yapı yapılmasının, bu yapıların içerisinde çalışanların ihtiyacına yönelik sosyal kültürel donatı alanları, sağlık ve eğitim tesislerinin de yapılmasının öngörülmesi bu kullanımların yerleri, büyüklükleri ve yapı yoğunluklarının alt ölçekli imar planlarıyla belirlenecek olması karşısında, 20 ha büyüklüğündeki bir alanda tarımsal üretimin ve üretimde çalışanların ihtiyacının sağlanmasına yönelik getirilen düzenlemede mevzuata aykırılık görülmediği,
Diğer taraftan, en az 20 ha büyüklüğünde öngörülen organize hayvancılık bölgelerinin yer seçimi ile ilgili kararların çevre düzeni planı değişikliğini de gerektireceği; çevre düzeni planı lejantında yer almasına karşın, çevre düzeni planı ölçeğinde değişiklik yapılmadan yer seçimi kararının alınmasına yönelik plan hükmünün, çevre düzeni planlama teknik ve esaslarına uygun olmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde bu yönde bir iddianın yer almaması nedeniyle bu hususun değerlendirmeye alınmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Çevre Düzeni Planının 711 sayılı plan hükmünün iptaline, diğer kısımlara yönelik olarak ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu planda tarım arazilerine yönelik öngörülen yapılaşma koşullarının, tarım topraklarının korunması ile bağdaşmadığı,
Mutlak tarım arazileri için inşaat alanı katsayısının (E) 0,05 olması gerekirken, planda 0,20 belirlenmesi ve birtakım projelerle ilgili tesislerde bu değerin %50 oranında artırılması ile tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının amaçlandığı,
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, herhangi bir alanın her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve Yönetmelik hükümlerine aykırı maksatla kullanılamayacağı, ancak bir yerin herhangi bir ölçekte planı yoksa ve o yer herhangi bir arazi kullanım yasağı ve kısıtlaması olan alanlar içinde yer almıyorsa, bu alandaki yapılaşmada Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümlerinin esas alınacağı, dolayısıyla, arazi kullanım kararlarının öncelikle plan esaslarına göre verilmesi gerektiği, bu durumda tarım alanlarındaki yapılaşma koşullarını belirleyen 8.3 sayılı dava konusu plan hükmünde, Plansız Alanlar Yönetmeliği uyarınca, yapılaşma öngörülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, 7.11 sayılı plan hükmü ile çevre düzeni planı kapsamında bölgesel ölçekte etkileri olmayan veya planın ölçeği nedeni ile plan paftalarında gösterilmesi mümkün olmayan kamu yatırımları ve projelerine ilişkin düzenleme yapılarak, planda parçacıl değişiklikler yapılmaması, planın bütünlüğünün korunması ile planın esnekliğinin ve dinamizminin sağlanması, kamu yatırımlarının gerçekleşme süresinin uzamasına engel olunmasının amaçlandığı,
Söz konusu yatırımlar hayata geçirilmeden çevresel etki değerlendirmesinin yapılmasının öngörüldüğü,
Alt ölçekli planlar hazırlanırken ilgili kurum ve kuruluşlardan da görüşlerinin alınacağı,
Dolayısıyla söz konusu plan hükmü yönünden şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın davacının reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 29/05/2017 tarih ve E:2011/7413, K:2017/4140 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak 05/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.